Demokrasiyi içselleştirmiş bir ülke olsa verilecek cevap bellidir..
Eder, etmeli..
Bizim gibi ülkelerde ne olursa olsun kimse siyasi bedel ödemek istemez..
Ödemez de..
Siyasetçi hemen ‘yedirmeyiz’ paravanının arkasına sığınılır..
Soma faciasından sonra o işletmeyi öve öve bitiremeyen Enerji Bakanı kılını kıpırdattı mı?
O işletmenin kâğıt üstünde denetlendiği ortaya çıkınca Çalışma Bakanı istifa etti mi?
Hayır..
Aynısı olacak, Dışişleri Bakanı istifa falan etmeyecek.. Büyük resme baktığımız zaman görünen manzara büyük başarısızlıktır..
Niye mi?
Suriye politikası iflas etti.. Irak politikası iflas etti.. Mısır politikası iflas etti.. Türkiye radikal grupları besleyen, büyüten, göz yuman ülke konumuna düştü.. Böyle bir algı yaratıldı..
Mimarı da Davutoğlu’dur..
*
Musul’da elçiliğimizin zamanında boşatılmaması bile başlı başına istifa gerektirecek bir olay..
IŞİD savaşa savaşa geliyor.. Adım adım Musul’u ele geçiriyor.. Bizim konsolosluk çoluk çocuk ağzına kadar dolu..
Efendim neymiş.. Bakan inisiyatifi Başkonsolos’a bırakmış.. Bakan, tehlikeyi gördüğü halde, olacakları kestirdiği halde, IŞİD’in kafa kesen bir örgüt olduğunu bildiği halde zamanında ‘tahliye’ kararı vermemesi büyük hatadır..
Affedilmez hatadır..
Siyasi bedeli olan hatadır..
Bakan dün tahliye yazısını gönderdik dedi ama anlaşılan iş işten geçtikten sonra!..
*
Bakan, tehlikeyi görememişse, olacakları okuyamamışsa, öngörememişse, ciddiye almamışsa bu sebeple ‘tahliye’ kararı vermemişse yine o koltuğu bırakması lazım..
*
Haa.. Bakan Musul’un işgal edileceğini bildiği halde ‘IŞİD bize dokunmaz, onlar da Sünni biz de Sünni’yiz.. Onların kavgası Şiilerle’ değerlendirmesi yaparak tahliye kararı vermemişse yine büyük hata yapmış..
Yine bölgeyi okuyamamış!..
Nerden bakarsanız bakın.. Konsolosluğu zamanında boşaltmayan Bakan işgalin müsebbibidir..
Kardeş Haşimi şoku..
Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı’ydı.. Tarık El Haşimi önde gelen Şiileri öldürtmekle suçlanınca Irak’tan kaçtı..
Hakkında idam kararı verilince Türkiye’ye sığındı.. İktidar Haşimi’ye sahip çıktı.. Başbakan dostu olduğunu söyledi; kardeşim diye hitap etti.. AKP Kongresi’ne katıldı.. Konuşma yaptı..
Haşimi’ye kol kanat geren Başbakan, Irak Başbakanı Şii Maliki ile köprüleri attı.. İpleri kopardı..
Araları hâlâ kötü.. Soğuk rüzgârlar esiyor..
Interpol tarafından kırmızı bültenle aranınca sıkıntı yaşanmaya başladı.. Başbakan yine de istediği kadar Türkiye’de kalabileceğini söyledi..
Haşimi uzun süre kalamadı.. İzini kaybettirdi.. Sessizliğe büründü..
*
IŞİD Musul’u ele geçirip konsolosluğumuzu işgal edince Haşimi ortaya çıktı.. Militanları kutlamış, Musul’daki gelişmeleri ezilenlerin devrimi olarak nitelemiş..
Ankara şoktadır herhalde..
Nasıl olmasınlar ki.. Besle kargayı, oysun gözünü misali..
Ha babam test ediyorlar!..
2011 yılıydı.. İsrail’in PKK’ya silah desteği sağlayacağı iddia edilmişti.. Dışişleri Bakanı Davutoğlu çok sert tepki gösterdi..
‘Kimse Türkiye’nin gücünü test etmeye kalkmasın’ dedi..
Bu cümleyi çok sevdi.. Daha doğrusu, sözüne âşık oldu ki ne zaman bir musibet olsa bu cümleyi sarf etti..
Reyhanlı saldırısı oldu..
Bakan; ‘Kimse Türkiye’nin gücünü test etmeye kalkmasın’ dedi..
Suriye’deki Süleyman Şah Saygı Karakolu krizi çıktı.. Türk askerlerinin saldırıya açık hale geldiği iddia edildi..
Bakan benzer bir cümle kurdu; ‘Bu caydırıcı gücü kimse test etmeye kalkmasın’ ..
IŞİD militanları konsolosluğumuzu bastı, görevlileri rehin aldı.. Bakan yine aynı tepkiyi verdi..
‘Türkiye’nin kudretini test etmeye kalkmamalıdır.’
*
Parlak bir cümle ama o kadar çok kullanıldı ki anlamı kalmadı.. Muhatapların bir kulağından girdi, öbür kulağından çıktı.. Etkili olamadı, caydırıcı olamadı..
Herkes test etmeye başladı..
Söz etkili olsa, Bakan o sözü iki de bir tekrarlamazdı..
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024