İktidar partisi, daha doğrusu Başbakan 2007 yılında farklı düşünüyordu..
2014 yılında farklı düşünüyor..
2007 yılında parlamenter rejimi savunuyordu..
Şimdi başkanlık sistemini istiyor..
Nerden biliyoruz?
BİR: İktidar partisinin 2007 yılındaki seçim beyannamesinde parlamenter sistemin güçlendirilmesini vaat etmesinden..
İKİ: 2007 yılında AKP için anayasa taslağı hazırlayan Prof. Dr. Ergun Özbudun’un açıklamalarından..
Bugün söylem değişti..
Hürriyet’e konuşan Özbudun şöyle demiş..
‘Parlamenter sistemde devlet başkanı, sembolik ve temsili yetkileri olan bir makam sahibidir. Biz seçim beyannamesindeki (AKP’nin) o hükmü bir teminat kabul ederek o görevi kabul ettik. O dönemde başkanlık sistemine uygun bir anayasa hazırlansın deselerdi bu görevi kabul etmezdim. Dolayısıyla cumhurbaşkanının yetkilerini adamakıllı sınırlandıran, onu temsili bir makam haline getiren, parlamenter sisteme uygun bir taslak hazırladık.’
*
Gelelim günümüze..
İktidar partisi Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verdiği teklifte başkanlık sistemini istedi.. Güçlü başkanlık önerdi..
Başbakan 23 Nisan’da ‘benim gönlüm başkanlık sisteminden yana’ dedi..
*
Bir uçtan bir uca yani..
Bu büyük değişimin nedeni ne?
Öncelikle 2007’de oy oranını yüzde 46.5’e çıkarmaları.. 2011 seçim beyannamesinde parlamenter sistemden bahsetmediler..
O seçimlerde yüzde 49.8’e çıkınca bu iş tamam dediler..
Gelsin başkanlık sistemi!..
*
Ama bunu sağlayacak Meclis çoğunluğuna sahip değildiler.. Referanduma bile götürecek güçleri yoktu..
Bugünlerde dar bölge veya daraltılmış bölge istemelerinin sebebi bu.. Anayasayı değiştirecek sayısal çoğunluğu yakalayıp başkanlık sistemine geçmek..
Sonunda Gezi’yi anlayan çıktı..
Başbakan Gezi protestoları için..
Kalkışma diyor..
Hükümeti devirme girişimi diyor..
Dış mihrakların oyunu diyor..
Türkiye’nin önünü kesme çabası diyor..
*
Ama İstanbul Valisi böyle düşünmüyor.. Özeleştiri yapmış, şöyle demiş..
‘15 ağaç yer değiştirirken yanlış algı oluştu. Çevrecilerin samimi toplanmaları iyi yönetilmedi. Çadır yakma falan ciddi tepkiye dönüştü. İzah edilebilirdi, öngöremedik. Samimi grupların üzerine farklı yaklaşılması da olayları biraz tetikledi.’
Hadisenin özü budur..
Ama mesele bu kadarla sınırlı değildir.. Tepkinin nedeni 15 ağacın yer değiştirmesi değil Taksim’in göbeğine AVM yapma isteğidir..
Başbakan’ın ‘ey çevreciler siz ne yaparsanız yapın biz karar verdik, Topçu Kışlası yapılacak’ demesidir..
Sabahın köründe çevreye duyarlı gençlerin üzerine biber gazı sıkılmasıdır..
Evet evet çadırlarının yakılmasıdır..
Yeter artık tepkisinin nedeni budur..
*
Hükümeti devirme girişimiyle, Türkiye’nin önünü kesme çabasıyla, dış güçlerin tahrikiyle uzaktan yakından ilgisi yoktur..
İnsanları sokağa döken; polisin orantısız güç kullanmasıyla, zabıtanın insanlık dışı tutumudur..
Gezi’nin özü budur..
Başbakan isyan etmekte haklı ama!..
Başbakan telefonlarının dinlenmesine isyan ediyor..
Haklı..
Kim ne hakla, ne cüretle Başbakan’ın telefonunu dinleyebilir..
Veya bakanların..
Başbakan tepkisini şu sözlerle ortaya koydu..
‘Bir Müslüman, Müslüman’ı bırak Müslüman olmayanı dinleyemez. Haremine giremez, onu gözetleyemez. Bizim dinimizde böyle bir şey yok.’
İyi de..
Başbakan dün neredeydi.. Bizler dinlenirken, gözetlenirken..
Onlarca insan uyduruk tapelerle hapse atılırken.. Telefonda söyledikleri çarpıtılıp, farklı yorumlanırken..
Başbakan sessizdi..
Bugün söyledikleri doğru bile olsa alkışlanmamasının sebebi bu..
Yaftalama uzmanları
Kim farklı bir söz söylese.. Kim yapılana edilene itiraz etse..
Yaftalama uzmanları devreye giriyor..
Söyledikleri tek laf şu..
Eski Türkiye’nin âdeti..
*
Şimdi hedeflerinde Haşim Kılıç var.. Gömlek değiştirme bahsini ben de sevmedim ama konuşmasının bütünü önemliydi..
Soruyorum..
Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararların siyasi sonuçlar doğurması normaldir demesi mi?
Yargıya mahalle baskısı yapılıyor demesi mi?
Yargı milletin iradesine tuzak kurulacak yer değildir ve olmamalıdır demesi mi?
Eski Türkiye’nin âdeti..
*
Yeni Türkiye halkın tercih ettiği milli iradeye (bu ne demekse) biat etmek midir?
İktidarın işine gelmeyen cümleyi sarf etmemek midir?
Karşı çıkma hakkını kullanmamak mıdır?
Yeni Türkiye nedir?
Şunu bir anlatın da biz de öğrenelim..
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024