Savcı Demir’in sehven de olsa Kılıçdaroğlu’nu şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırdığını duyunca..
Düşündürücü demiştim..
Savcının Radikal’den İsmail Saymaz’a söylediklerini okuyunca ‘düşündürücü’ olmanın ötesinde diyorum..
Savcı kendini yeni bir güç odağı olarak görüyor.. Hukuktan destek almadığı muhakkak, nereden destek alıyorsa ana muhalefet lideri de kim havasına bürünmüş..
Neredeyse bizim arkamızda yüzde 50 var istediğimizi yaparız deyiverecek!..
Üslup bu havada..
Şu sözlerinin altını çizdim..
‘Bunun nesini abartıyorlar anlamış değiliz. Yakalama kararı mı çıkarmışız. Zorla getirme kararı mı çıkarmışız?’
İsteseydim bunu da yapardım ama yapmadım der gibi..
*
Hem sehven demiş hem de ağzından şu sözcükler dökülmüş..
‘Ne olmuş? Davetiye çıkarmışız. Sorguya da çağırmamışız.’
Bu sözlerde lütfetme var.. Sorguya da çağırırdım iması..
Demek ki olan biten sehven değil..
Bu sözlerinden anlaşılan bu..
*
Söyleşinin şu bölümü de ilginç..
Savcı meseleyi basitleştirmek için şunları söylüyor..
‘Şikâyet edilmiş. Biz de demişiniz ki müştekiyi ve şüpheliyi çağırın, ifade alalım. Hepsi bu.’
Yani kim olduğuna pek bakmadık, çağırın tarafların ifadelerini alalım dedik!..
Saymaz soruyor..
Ama CHP Genel Merkezi’ne göndermişsiniz?
Cevap; nereye gönderelim?
*
Ortada karışık bir durum yok.. Adres doğru, kişi doğru..
O halde sehven olan ne?
Savcı, Kılıçdaroğlu’nun kim olduğunu bilmiyor olamaz değil mi? İsim de karıştıramaz.. Adres de..
Her şey doğru..
Bir daha sorayım; sehven olan ne?
Üstüne üstlük savcı ‘ne var bunda zorla getirme kararı mı almışız’ diye dikleniyor..
*
Açık söyleyeyim.. Sehven olduğuna inanmıyorum.. Bu kadar cüretkar bir davetiye sehven olamaz!..
Muhalefete gözdağı desem..
Olmaz.. Muhalefetin bir tebligatla sinecek hali yok..
O zaman ne?
Bakanlar için Meclis’te ele alınacak fezlekeler öncesi karşı atak olmasın.. Toplumda ‘bakın o da şüpheli’ imajı yaratmak..
Olamaz mı?
*
Her neyse sehvenmiş deyip geçiştirilmemeli..
Muhalefete karşı işlenen suçlar!..
Ceza yasasında meşhur bir madde var.. İki de bir karşımıza çıkar..
Hükümete karşı işlenen suçlar bölümü..
‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme’ suçu..
Yüzlerce kişi bu maddeden mahkûm oldu..
*
Gerçi siyasi haklara karşı suçlar bölümü var ama olsun.. Bir de muhalefete karşı işlenen suçlar başlığı açsak..
‘Muhalefeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs’ suçu da koyalım..
Muhalefeti de koruma altına alalım.. Sırası geldi galiba..
Ne faydası var diyeceksiniz?
Bu madde sayesinde demokrasi ayakta kalır..
Kılıç’a destek ayar bozmuş
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç’ın ‘zor karşısında gömlek değiştiren olmayız’ ifadesinin dışındaki yaklaşımı alkış aldı ya..
İktidar tabanından değil..
Muhalefetten..
İktidarcı çevreler hop oturuyor hop kalkıyor.. Sol, sosyal demokrat, liberal, milliyetçi kesimlerin Kılıç’ın konuşmasına destek vermesini içlerine sindiremiyorlar..
Özellikle CHP’nin tavrını..
*
Usanmadan sıkılmadan her gün yazıyorlar.. CHP, Haşim Kılıç’a şöyle karşıymış, böyle karşıymış, Kılıç da CHP’ye karşıymış, bu ne sevgi bu ne muhabbetmiş..
CHP ile Kılıç’ın dünya görüşünün örtüşeceğini sanmıyorum.. Ama bu başka şey, Kılıç’ın sözleri başka şey..
*
Yapmak istedikleri belli.. Hükümete karşı ittifak kuruldu imajı yaratılarak içeriğin unutturulması.. Kılıç’ın sözlerinin gargaraya getirilmesi..
Olağanüstü hal gibi..
Günler öncesinden Taksim’e barikatlar getirildi.. Dün akşam itibariyle yerleştirildi.. TOMA’lar yerlerini aldı..
Poliste izinler kaldırıldı.. İstanbul’a takviye kuvvetler çağırıldı.. Televizyonlar kapalı yollar listesi yayınladı..
Metrobüsün bir yakadan öteki yakaya geçmeyeceği..
Bazı vapur iskelelerinin açılmayacağı..
Avrupa yakasından metrobüsün ve hafif metronun Topkapı’ya kadar gideceği..
Açıklandı..
Yarın güya bayram.. Yarın güya tatil..
Alınan önlemlere bakıyorsun, sanki olağanüstü hal ilan edilmiş.. Sanki, adı konulmamış sokağa çıkma yasağı var.. Sanki kentin içine girmek yasaklanmış..
Dedim ya güya bayram!..
*
Yarın akşam birbirimize soracağız..
Taksim açık olsa mı daha iyi olurdu, dün mü daha iyi oldu?
2010, 2011, 2012’nin 1 Mayıs’ı mı daha iyiydi, dünkü mü daha iyi oldu?
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024