Soma faciasından hareket ederek şu soruyu sorabiliriz..
Türkiye’de iş sağlığı ve iş güvenliğine neden önem verilmiyor..
Neden doğru dürüst denetim yapılmıyor..
Aksini kimse söyleyemez..
Önem versek, iş kazalarında Avrupa birincisi olmayız..
Önem versek, bu yılın ilk üç ayında 276 kişi hayatını kaybetmez..
Önem versek, günde ortalama 176 iş kazazı olmaz.. 3 işçi yaşamını yitirmez, 5 işçiye iş göremez raporu verilmez..
*
İşveren, yatırım gerektirir, maliyet yükselir, iş hızı yavaşlar, kâr payı azalır gibi kaygılarla bu işe önem vermiyor..
Canlı örnek Soma..
Aşırı üretim faciayı getirdi..
*
Peki, müfettişler? Onların derdi ne?
Neden denetimler genellikle kâğıt üstünde kalıyor?
Bunun birkaç nedeni var..
BİR: Rüşvet alıyor alabilirler.. Veya hediye diyelim!..
İKİ: İşverenin siyasi bağlantıları nedeniyle sıkıntı yaşayacaklarını düşünmüş olabilirler..
ÜÇ: Üretimi durdurma riskine girmek istememiş olabilirler..
DÖRT: İşçilerden baskı gelmiyordur.. Çoğu işimden olurum korkusuyla eksikleri gizliyordur..
BEŞ: Denetimler haberli yapıldığı için müfettişlerin geldiği gün eksikler tamamlanmış gibi gösteriliyordur.. Sonra eski tas eski hamam..
ALTI: Aynı durumda olan binlerce şirket olduğu için müfettişler başa çıkamıyordur..
YEDİ: Bize bir şey olmaz.. Siyasetçiler yedirmez rahatlığı içindedirler..
*
Soma soruşturması bu sebeple çok önemli.. Birilerinden hesap sorulursa, o kapı açılırsa eski sistem çöker, yeni düzenin temelleri atılır..
Türkiye çakıldı kaldı
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun sözleri çok önemli..
Milli gelir 6 yıldır değişmiyor dedi..
Türkiye 10 bin dolara çakıldı.. Başbakan bir ara 2300 dolardan 10 bin dolar seviyesine geldik diye sık sık övünürdü; şimdi adını anmıyor..
Türkiye’nin yeni bir sıçrama daha yapması lazım..
Ama zor!..
10 bin dolara çakılıp kalma tehlikesi büyük..
*
Peki, ne yapmamız lazım..
Zırt pırt değiştirilmeyen sağlam ihale yasası lazım..
Siyasetin müdahale etmekten vazgeçmesi lazım..
Rekabet ortamının açık olması lazım..
Gerçek bir hukuk devleti olmamız lazım..
Kurumlar ve kuralların kökleşmesi lazım..
Sivil toplumun güçlenmesi lazım..
Demokrasinin gelişmesi lazım..
*
Why Nations Fail (Ülkeler neden başarısız olur) adlı kitabı yazan Acemoğlu’nun Türkiye analizi şöyle..
‘AKP 2008’den itibaren pekişen gücünü, demokrasi veya kapsayıcı kurumları sağlamlaştırmak yerine kendisini ve kendi güç tekelini kuvvetlendirmek için kullandı.’
2007 yılına kadar iyi gittik..
2007’de sandıktan yüzde 48 çıkınca iktidar güç tutulmasına girdi.. O gün bugündür patinaj yapıyoruz..
Muhalefet liderlerini mindere çekme tuzağı
İktidara destek veren yazarlar kıyıdan köşeden seslendirmeye başladılar.. Kılıçdaroğlu da, Bahçeli de aday olmalıymış..
Erdoğan’ın karşısına çıkmalılarmış..
Doğru olan buymuş..
*
Başbakan TOBB’da yaptığı konuşmada isim vermeden Kılıçdaroğlu’na seslenerek ‘Sen de sivilsin, çık Cumhurbaşkanlığına adaylığını koy’ dedi..
Bir an için aday olduklarını düşünelim..
Ne olur?
Yarış liderler arasında geçeceği için CHP de MHP de yarı başkanlık sistemini kabul etmiş sayılır..
Bu durumda milletvekili seçiminin önemi kalmaz..
2019’da cumhurbaşkanı seçimi ile milletvekili seçimi aynı anda yapılacağı için resmen başkanlık seçimine geçeriz..
*
Peki, MHP de CHP de başka aday gösterirlerse.. ki öyle olacak-
Erdoğan liderlerle yarışmaz..
Parlamenter sistemin korunması umudu doğar.. 2015 seçimleri cumhurbaşkanı seçimi kadar önemli ve hayati olur..
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024