Başbakan kabul eder mi, etmez mi?

Şöyle bir algı yaratılmak isteniyor..
Başbakan cumhurbaşkanı olursa; istikrar devam eder, hayat normal akışında sürer, siyasette çalkantı olmaz..
Başbakan cumhurbaşkanı olmazsa; siyasi kriz çıkar..
Çünkü..
Başbakan diyor ki; Koşan, terleyen cumhurbaşkanı olmalı.. Ben olursam yetkilerimi sonuna kadar kullanırım..
Yani Bakanlar Kurulu’na başkanlık yaparım..
*
Bunları söyleyen Başbakan henüz aday olduğunu açıklamadı.. İstişarelerin sürdüğünü söylüyor, kuyumcu titizliğiyle çalıştıklarını iddia ediyor..
Tiyatro!..
Şöyle bir düşünün.. Başbakan aday olmayacak, başka bir ismi aday gösterecek, seçilmesi için çalışacak sonra!..
Köşk’e çıkan o kişi de koşarsa, terlerse, yetkisini sonuna kadar kullanmaya kalkarsa!..
Kabul eder mi?
Cumhurbaşkanını halk seçti, yeni düzen böyle deyip boyun eğer mi?
Hayır..
*
Daha da ötesi.. Başbakan cumhurbaşkanı adayı olup seçilemezse ne yapar? Muhalefetin adayı Köşk’e çıkarsa..
O kişinin Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmesini, bakanlara emir vermesini, her gün her konuda konuşmasını içine sindirir mi?
Hayır..
*
Bu çarpık, bu ucube düzeni savunanlara soruyorum.. Ağustosta yarı başkanlık sistemine fiilen geçeceğimizi savunanlara sesleniyorum..
Cevap verin..
Başbakan kendi dışında bir kişinin koşan, terleyen cumhurbaşkanı olmasını kabul eder mi, etmez mi?
Eder diyorsanız lafım yok..
*
Ama biliyorsunuz ki etmez.. Yüzde 49.5’la iktidar oldum, otoritemi paylaşmam der.. Daha önce söyledi; çift başlılık olmaz dedi..
O zaman ben size soruyorum..
Kişiye göre sistem olur mu? Kişiye özgü rejim kurulur mu?
Kurulursa adı ne olur?
Onu da siz söyleyin!..

Pusu kuran polis.. Coşan polis..

Polis adam dövmek için pusu kurar mı?
Kurmuş.. Yanına fırıncıları da alarak sokaktan gelip geçeni dövmek için pusu kurmuş..
Dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz davasında görgü tanığı öyle şeyler anlattı ki dehşet verici..
Tüyler ürpertici..
Polis sokağa gizlenmiş, yanına eli sopalı fırıncıları almış, biber gazından, TOMA’dan kaçan kim varsa sıkıştırıp dövmüş!..
Yer misin yemez misin.. Vahşete bakın..
*
Bu nasıl ruh halidir demeyeceğim.. Sanık polislerden birinin hâkime sorduğu şu soru o ruh halini gösteriyor..
‘Gezi eylemine katılan şahsın tanık olarak dinlenmesine ne kadar itibar edilir?’
Bu zihniyete göre; Gezi eylemine veya herhangi bir protestoya katılan herkes suçludur.. Cezası anında verilmelidir!..
*
Polisin yüzüne biber gazı sıktığı, kırmızılı kadın olarak bilinen Ceyda Sungur da dün hâkim önüne çıktı..
O da şöyle demiş; amir emir verdi, polis coştu..
Sorum şu: Polislerin bu ruh haline siyasetçilerin katkısı yüzde kaçtır?

Otoriterleşme!..

Başbakan grup konuşmasının önemli bir bölümünü otoriterleşmeye ayırdı..
Algı operasyonu yapıldığından söz etti.. ‘Freedom House’un gazeteciler raporuna çattı.. Twitter’ı vergi kaçakçısı ilan etti..
Batı’ya yüklendi..
Başbakan konuşmasına otoriterleşme meselesiyle başladığına göre demek ki ülkede böyle bir sorun var..