Geçen yıl bu zamanlardı.. Başbakan gazetelerin ekonomi müdürleriyle toplantı yaptı.. Dedi ki; Dolardan bize ne? Her şeyi getirip dolara bağlamanın anlamı yok. Dolar bu iner, çıkar..
Keşke öyle olsa..
Keşke Başbakan’ın sözünün karşılığı olsa..
Keşke dolar inse de, çıksa da ucu bize dokunmasa..
Keşke iktidar dolara göre karar almasa..
Keşke Başbakan dolardan bize ne, çıktığı gibi iner, zam yapmayın talimatı verse..
***
Bu sabah yataktan benzin zammıyla uyandınız.. Benzine 12 kuruş zam geldi.. Geçen haftada 9 kuruş gelmişti..
Başlık biraz kaba oldu ama inanın durum başka türlü anlatılmaz..
İyi Parti’yi karalama, kötüleme yarışı desem; tam yerine oturuyor..
Yazar çizer arkadaşlar karalamanın ötesine geçti.. İyi Parti’yi yaftalama, itibarsızlaştırma yarışı desem; o da zayıf kalıyor.. İtibarsızlaştırmaya çalıştılar çalışmasına..
Yaftaladılar yaftalamasına..
Ama bir adım ötesine de geçtiler.. Kafadan saldırdılar..
***
Sen kimsin ki parti kurmaya kalkıyorsun..
Senin parti kurmaya ne hakkın var..
İstanbul’un Başkanı 13.5 yıl görev yaptı..
Yolun sonunu göremedi..
Görev süresi bitimine 1.5 yıl kala istifa etmek zorunda kaldı..
Ankara’nın Başkanı 23.5 yıl görev yaptı..
O da yolun sonunu göremedi..
İstanbul’un Başkanı sessiz sedasız gitti, doğru dürüst iki kelam edemeden gitti.. Yaptıklarını anlatamadan gitti..
Ankara’nın Başkanı üç hafta direndi, baktı ki çıkış yolu yok, istifasını verdi..
Verirken kendini öve öve bitiremedi.. Yaptığı camileri.. Onardığı okulları..
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta uluslararası şehircilik zirvesinde konuştu..
İstanbul için dedi ki; ‘Biz bu şehrin kıymetini bilemedik, bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum.’
Cumhurbaşkanı bu sözlerle de yetinmedi; ‘100 kat bina yapmak sizi medeni yapmıyor ama biz de bu tuzağın içine düştük’ dedi..
İstanbul’un betonlaşmasına dikkat çekti..
Tartışma başladı tabii..
Çevre Bakanı Özhaseki anında CHP’yi suçladı.. ‘CHP’nin burada belediyecilik yaptığı dönemi çok iyi hatırlıyorum. İstanbul’a en büyük ihaneti onlar yaptı’ dedi..
Yanıt CHP milletvekili Gürsel Tekin’den geldi..
Komisyon kurulmasını, İstanbul’a kimlerin ihanet ettiğinin saptanmasını önerdi..
İstanbul gitti.. Bursa gitti..
Niğde ve Düzce gitmişti..
Ankara cumartesi gidiyor..
Balıkesir ‘Gitmek mi zor kalmak mı zor, o kararı gel de bi bana sor’ havasında.. İktidara yakın yazarlar pazartesi o da gidecek diyorlar..
Arkası gelir mi?
İstanbul’un, Ankara’nın, Bursa’nın ilçelerinden tırpan yiyen olur mu?
Veya başka illerden..
Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı şapkasıyla ‘
CHP Lideri dün beklenmedik bir hamle yaptı..
Stratejik hamle de diyebiliriz..
‘Yerel seçim için 17 ay beklemeyelim.. Buyrun, gelin yerel seçimi erkene alalım. Anayasa değişikliği için destek veririz’ dedi..
Milletin kafası karıştı..
Niye mi?
Deniliyor ki; Türkiye’de yerel yönetim sorunu yok ki.. Belediye seçimi yapılsa ne değişecek ki.. Erken yerel seçimin ne faydası olacak, ülke yönetimi değişmeyecek ki!.
Bir dakika.. Buraya bir nokta koyalım..
Cumhurbaşkanı ve Meclis seçimini hemen yapalım dese buna
Son zamanlarda etkisi çok fazla arttı ama yıllardır böyle..
Ben kendimi bildim bileli böyle..
Siyasetle yatan, siyasetle kalkan milletiz..
Siyaset hapşırınca bütün sektörler nezle oluyor.. Siyaset nezle olsa hayat felç oluyor..
Neden böyle derseniz..
Devlet olamadık, ondan derim..
Devletin çarkı siyasetten bağımsız dönmüyor.. Siyaset çok baskın.. Her alanda; ekonomide, ihracatta, turizmde, adalette, eğitimde, neredeyse sosyal hayatta, neredeyse ikili ilişkilerde..
***
Hafta sonu Marmaris-teydim.. Marmaris Belediyesi’nin düzenlediği sempozyuma konuşmacı olarak
katıldım..
Fırsat bu fırsat Marmaris bölgesini dağ bayır gezdik.. Arıcılık yapan köylere gittik.. Selimiye’ye kadar uzandık..
Tek kelimeyle Marmaris bu mevsim harika..
Hava ılık, deniz sıcak, ortalık tenha, doğa için söylenecek söz yok.. İnsan daha ne ister ki..
Dün bir grup akademisyen, turizmci, gazeteci turizmin sorunlarını masaya yatırdık..
Çıkan sonuçları madde madde özetleyeceğim..
Turizmin kendine özgü sorunları var ama bunun da ötesinde daha büyük sorunu var..