Seçim sonuçları şaşırtıcı mı? Değil..
Ortaya çıkan fotoğraf Türkiye’nin kutuplaştığının, toplumun ayrıştığının, birinin ak dediğine ötekinin kara dediğinin göstergesidir..
Türkiye’nin siyasi haritası değişmedi..
30 Mart öncesi durum neyse bugün itibariyle odur..
Partilerin de seçmenin de pozisyonu değişmedi..
Şimdi hemen şu sorulacak..
Bunca yolsuzluk ve rüşvet iddiasına rağmen iktidar partisi oy oranını nasıl korudu?
Düzenli egzersiz yapmanın önemini biliyorum.. Belli bir yaştan sonra sağlıklı kalmanın yolu aktiviteden geçiyor..
Uzmanlar ömrü uzatır diyor.. Uzatmasa bile kaliteli yaşlılığa, sağlıklı ihtiyarlığa zemin hazırlıyor..
Yürümek, yüzmek, tenis oynamak öneriliyor.. Hele hele üstüne vücudu çalıştıran, kasları güçlendiren birkaç hareket eklenirse ballı börek..
*
Peki ne kadar yürüyeceğiz?
Ölçü şöyle; günde en az 5 bin adım.. Ortalama 7500 adım.. İdeali 10 bin adım..
Ölçü bu da 10 bin adım atmak mümkün mü?
Büyük başkan kim diyeceksiniz? İsmail Ünal..
Ne mi yaptı?
Daha ne yapsın..
Beşiktaş’ı çekim merkezi yaptı.. Kültür merkezi yaptı.. Yaşam alanları yarattı..
Belediyeciliğe farklı bir boyut getirdi..
Başı açık, başı kapalısı.. Bağcılar’da oturanı da, Aksaray’da yaşayanı da tatil gününde koşa koşa Beşiktaş’a geliyorsa, Ortaköy’de oturuyorsa bu İsmail Ünal’ın farkıdır.. Bu İsmail Ünal’ın insan odaklı belediyecilik anlayışıdır..
Eskiden, belediye dedin mi; çöp toplar, asfalt döker, kaldırım yapardı.. Zabıtasıyla esnafı denetler, ekmek fırınlarının temizliğine bakar, işportacıları kovalardı..
Seçime üç gün kaldı.. Yerel seçim ama genel seçim gibi..
1989 yerel seçimlerine çok benziyor..
O zaman da tek parti iktidarı vardı.. ANAP iktidardaydı.. Ülkeyi altı yıldır Turgut Özal yönetiyordu..
Yerel seçim genel seçim gibi geçti.. Belediye başkan adayları ikinci plana düştü..
Başkan adayları değil..
Turgut Özal oylandı..
Seçmen sandığa bu havada gitti..
İşlerine gelmeyen her gelişmeye buldukları kulp hazırdı..
Vesayet..
Yargı beğenmedikleri bir karar alırsa.. Veya alınan kararı yasalara uygun görmeyip iptal ederse..
Yargı vesayeti..
Liberal demokratlar seslerini yükseltmeye başlarlarsa..
Liberal vesayet..
İnsanlar sokaklara dökülürse, Taksim’e çıkarsa..
Gördünüz mü diyorlar; İstanbul cevabını verdi..
İstanbul damgasını vurdu..
İstanbul meydan okudu..
İyi de kime meydan okudu?
Kime olacak; 17 Aralık darbe girişimine.. Kime olacak; 17 Aralık algı operasyonuna..
Yani..
Paralel cuntaya!. 1.5 milyona yakın insan, arkandayız paralel devletin üzerine git mesajı verdi..
İktidarın twitter’a kilit vurması vahim.. Nasıl bir ülke istediğinin en açık, en bariz göstergesi..
Ama daha vahimi var..
Yasağın alkışlanması..
Oh be, dünya varmış be diye desteklenmesi..
İyi oldu diye methiyeler düzülmesi..
Yasakçı zihniyetin yeniden hortlaması..
*
2004 yılında Avrupa’ya doğru yola çıktık, az gittik, uz gittik, bir arpa boyu yol gittik..
Nereye geldik diye bi baktık..
Aaa, Ortadoğu’ya gelmişiz..
Ortadoğu ülkesi olmuşuz..
İspatı mı?
Başbakan TV’de açıkladı.. ‘Uluslararası camia şöyle der, böyle der.. Hiç beni ilgilendirmiyor..’
Ortadoğu ülkelerinde böyledir, o ülkeleri yönetenler uluslararası camia falan dinlemezler.. Bildiklerini okurlar..