2014 Türkiyesinin eskisinden tek farkı bu derim.. Eskiden ülkeyi yönetenler bazı şeylerin üstünü anında örtüyordu..
Hatta mağdur olanları suçluyor, öyle olmadı böyle oldu diye düzmece raporlar bile tutturuyorlardı..
Şimdi de deniyorlar denemesine ama tutturamıyorlar.. Bir yerden patlak veriyor..
Gerçek bütün çıplaklığıyla ortaya çıkıyor..
Örnek.. Başbakan müsteşarı yerdeki madenciye voleyi patlatırken yakalandı.. Televizyon ekranlarına, gazete saflarına düştü, sosyal medyaya girdi..
Bin tane laf söylediler..
Efendim saldırmamış, saldırıya uğramış.. Tek kare fotoğrafla olayı değerlendirmek yanlışmış..
İktidarcı çevrelerin diline pelesenk oldu..
Efendim, yeni Türkiye kurulmuş da!.. Kimileri hâlâ bunu anlamamış da!.. Eski Türkiye’nin âdetleriyle hareket ediyorlarmış da!.. Yeni Türkiye’ye ayak uyduramayanların sonu hüsranmış da!..
Bir araba laf..
Peki, ne değişti?
Eski Türkiye’de olup da Yeni Türkiye’nin hayatımızdan çıkardığı ne var?
En güncelinden başlayalım..
Eski Türkiye’de madenler patlıyordu.. Yüzlerce insan ölüyordu..
Soma faciasından hareket ederek şu soruyu sorabiliriz..
Türkiye’de iş sağlığı ve iş güvenliğine neden önem verilmiyor..
Neden doğru dürüst denetim yapılmıyor..
Aksini kimse söyleyemez..
Önem versek, iş kazalarında Avrupa birincisi olmayız..
Önem versek, bu yılın ilk üç ayında 276 kişi hayatını kaybetmez..
Önem versek, günde ortalama 176 iş kazazı olmaz.. 3 işçi yaşamını yitirmez, 5 işçiye iş göremez raporu verilmez..
Aksaray’da zabıta polisle birlikte işportacı avına çıkıyor.. Normal, biraz bağırış çağırış oluyor tabii..
Dükkânında oturan genç bir esnaf ne oluyor ne bitiyor diye dışarı çıkıyor..
Polisle işportacının arasına giriyor.. Bir işportacıyı kollamaya kalkıyor; adam yaşlı, yapmayın etmeyin diyor..
Sen misin diyen..
Polisler ortalarına alıp tekme tokat girişiyor.. Ellerindeki gaz maskesiyle kafasına vuruyor..
Adam dükkânına kaçıyor..
Polisler peşinde; dükkânın içinde vur Allah vur.. Bi temiz dayak yiyor..
Başbakan aday olursa ve seçilirse nasıl bir cumhurbaşkanı olacağı belli..
Saklısı gizlisi yok..
Kendi açık açık söylüyor.. İcranın başı olacak.. Yarı başkanlık sitemini fiilen hayata geçirmeye çalışacak..
Peki, muhalefetin adayı?
MHP lideri, kendi ifadesiyle, ‘çatı adayı’ arıyor.. Arayışa dokuzuncu ve onuncu cumhurbaşkanlarıyla görüşerek başladı.. Fikir alışverişi yaptı..
CHP lideri, milletvekillerinden isim istiyor..
İsimler bir yana muhalefet nasıl bir cumhurbaşkanı istiyor?
Ön raporlar çıktı.. Kaza değil cinayetmiş..
İhmal, umursamazlık, daha çok kazanma, içinde ne ararsan var..
Aslında ihmal de denmez.. Bile bile lades denir..
İşçiler yavaş yavaş konuşmaya başladı.. Son günlerde söktükleri kömürler el yakıyormuş..
Demek ki kömür içten içe yanıyordu..
Uyarmamışlar mı?
Uyarmışlar uyarmasına da dinleyen olmamış, bir şey olmaz denmiş geçiştirilmiş..
Bugün 19 Mayıs.. 1919’da yeni bir Türk devletinin temellerinin atıldığı gün.. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin başlangıç günü de diyebiliriz..
Atatürk’ün doğum gününü soranlara, 19 Mayıs demesinin nedeni de budur..
Cumhuriyetin kuruluşunun 91’inci yılındayız..
91 yılda Türkiye büyük bir dönemece koşar adım gidiyor.. Şunun şurasında neredeyse iki buçuk ay kaldı..
Seçmen ilk kez cumhurbaşkanını seçecek..
Ama maalesef sadece isim konuşuyoruz..
Halkın nasıl bir cumhurbaşkanı istediği konusunda en küçük bir araştırma yok.. Anket yok..
301.. Son rakamı bu.. Kaybet- tiğimiz madenci sayısı..
İnsanların yüreği ağladı, kanı dondu.. Yürekleri ağlatan, o güzel insanların ölümüydü..
Kanımızı donduran, faciadan sonra yaşananlardı..
*
Nereden başlayayım..
İşletme sahibinin tutumuna bakın.. Herhalde Başbakan’ın ‘Bu madenciliğin fıtratında var’ sözlerinden güç almış olmalı ki alay eder gibi konuştu..
Suçu kazaya attı..