İngiltere Rekabet ve Piyasalar Kurumu (CMA) tarafından hazırlanan streaming raporu, müzik sektöründe geçen haftanın en fazla konuşulan ve tartışılan konularından biriydi. Konu stream olunca herkes birbirini tebrik edip müziği nasıl kurtardığından bahsetmeyi sevse de, ve bu kısmen doğru olsa da, raporda acı gerçekler var. Kurtarırken fena dağıtmış olabiliriz müziği.
Rapor Birleşik Krallık’la ilgili ama bu ülke dünya müziğinin en büyük bir iki merkezinden biri olduğundan genel durumu yansıtması açısından önemli bulduğumdan detaya girmeye karar verdim.
Rapora göre 2014’te 200 bin sanatçı stream platformlarında yer alırken bugün bu sayı ikiye katlanarak 400 bine ulaşmış. Sayı artmış, gelir artmış ancak gelir dağılımında problem var. Günümüzde streamden elde edilen bütün gelirlerin yüzde 60’ını bütün sanatçıların yüzde 0.4’ü alıyor. Bu sanatçıların tamamı müzik endüstrisinin yaklaşık dörtte üçünü elinde tutan büyük firmaların altında yer alan hit sahibi belli başlı isimler. Yani bağımsız müzisyenlere işin başında müjdelenen özgürlükler ve imkânlar, 15 yılın sonunda bu sistemde henüz makul bir gelirle taçlanmış değil.
Neticede “çok dinlenen çok kazanır” sistemi makul görülebilir, ancak tablonun olmazsa olmazı ve stream platformlarını ayakta tutan gerçek, buralarda sadece çok satan sanatçıların eserlerinin yer alması değil. Platfomrda herkes için her türlü müziğin bulunması platformu ayakta tutuyor. Yani sistem aslında çok değil, az dinlenenlerle ayakta duruyor. Çünkü “Dünyanın bütün müziği bizde var” cümlesini platformlar bu az dinlenenler sayesinde kurabiliyor. Ancak sistemin çok dinlenen sanatçılar kadar yapı taşı olan bu kesim ki bütün müzisyenlerin yüzden 99’udur, gelirden hak ettiği payı asla alamıyor. Rapora göre müzisyenlerin büyük kısmı geçim derdi çekiyor.
Pound ile ifade etmeye çalışırsak, İngiltere’de 12 milyon streame ulaştığınızda 12 bin pound kazancınız olabiliyor stream platformlarında. Ancak bu popülerliğe ulaşan sanatçı sayısı tüm sanatçıların yüzde 1’i rapora göre.
Öte yandan elbete yıllar içinde ürete/yaratan tarafın kazanımları olmuş. Anlaşmalardaki telif oranlarının son 10 yılda arttığı raporda belirtiliyor. Yüzde 19.7’den yüzde 23.3’e yükselmiş bu rakam. Bestecilerin gelir telif içindeki payı da yüzde 5’ten 15’e çıkmış. Ama dediğim gibi hit şarkının yoksa para kazanmanız evinizi geçindirmeniz neredeyse imkânsız.
Buna karşılık dinleyici için işler sanatçılara oranla daha iyi gitmiş. 2009-2023 arasında müziğin dinleyene maliyeti yüzde 20 oranında azalmış. Yani müzik yüzde 20 ucuzlamış.
Streaming, müzik dünyasının gündemindeki tek sorun değil. Ancak gelir dağılımındaki ölçüsüzlüğün çözülmesi durumunda en büyük farkı yaratacak sorun. Bakalım yeni iş modelleri, yeni formatlar ve teknolojiler müziği nereye götürecek.
Metallica’nın yeni albümü “72 Seasons” hakkında
Metallica geçen hafta ses verdi ve yeni şarkısı “Lux Aeterna”yı yayınladı. Dinamik, sert, grubun ilk yıllarını hatırlatan bir parça. Yeni albüm 14 Nisan 2023’te gelecek. Grup kendilerine ait Blackened Recordings etiketiyle yayınlayacağı albümü Lars Ulrich’in belirttiğine göre Kovid döneminde kaydetti. Prodüktörlüğü Greg Fidelman ile birlikte Hetfield ve Ulrich üstleniyor. 12 şarkı var ve toplam süre 77 dakika.
Hetfield albümle ilgili olarak “’72 Seasons’, doğruları ve yanlışlarıyla hayatlarımızın bizi biz yapan ilk 18 yılını anlatıyor” bilgisini verdi. “Ebeveynlerimizin bizi içine sıkıştırmak istediği, ‘siz işte busunuz’ dediği o dönemde edinilen temel inanışların bugün hâlâ dünyayı algılamamızda etkili olduğunu görmek bana çok ilginç geliyor. Yetişkin deneyimlerimiz büyük ölçüde ilk 18 yıla tepki göstermek ya da bunu yeniden üretmekle geçiyor. Ya çocukluğumuzun esiri oluyoruz ya da bizi sarıp sarmalayan bağlardan kurtulup özgürleşiyoruz.”
M72 Dünya Turnesi için ise ön satış 30 Kasım’da başladı. Türkiye listede bulunmuyor.
Ne var ne yok
Can Koç’un yeni şarkısının adı “Kendine Ayır Beni”. “Gökyüzünü Tutamam” gibi bir hit olur mu bilemiyorum, ama Can Koç’un melodik rock’ının dinleyicisi çok, bunu biliyorum.
Skapova, beğenerek takip ettiğim rock grubu. “Zamanla Ya Da Zorla” adlı yeni bir şarkıyı bu hafta internete koydular. Dikkatlerden kaçmasın.
Metronomy’nin “Small World” adlı 2022 albümünün bu hafta çıkan special edition’ında Sebastien Tellier, albümün son şarkısı “I Have Seen Enough”ı Fransızca yorumluyor. Metronomy’yle Sebastien Tellier birbirine çok yakışmış.
Hedonutopia’nın yeni albümü “7” adını taşıyor ve bu hafta piyasada. Öne çıkan ilk şarkı “Öldüm Vay!” olarak belirendi. Açılış şarkısı “Kül”den, son şarkı “Oldu Olanlar”a tek nefeste dinlenen bir indie rock senfonisi. Şu ara kulaklığınızdan eksik etmeyin.