Geçenlerde Tufnell Park’ta yürürken Charles Dance yanımdan geçti. Göz göze gelince kafasıyla selam verdi ve yanımdan geçip az ilerideki kafelerden birine girdi. 76 yaşındaki bu uzun boylu, yapılı adamı dizilerde hep önemli, otoriter, heybetli şahsiyetleri oynarken gördük. Böyle mütevazı bir günlük kıyafet içinde görmek ilginç geldi.
Onu en çok Game of Thrones’daki baba, Lord Tywin Lannister rolüyle tanıdık ama aslında biraz incelerseniz Dance’in hep İngiliz aristokrat rolleri oynadığını göreceksiniz. Sevdiğim pek çok dizi ve filmde karşıma çıkan bir yüz onunki. The Crown’da Lord Mountbatten, Gosford Park’ta Lord Stockbridge, King’s Man’de Lord Kitchener… Ne zaman bir lord, general, duke rolü olsa Charles Dance işbaşına çağrılıyor İngiltere’de.
“Rabbit Hole” isimli yeni casus dizisinde rol aldığından kendisiyle hafta sonu bir röportaj yapılmış The Guardian’da. Şunu öğrendim; Dance, yüzü ve fiziksel özellikleri itibarıyla hep aristokrat rolü oynayan, bu tip rollere layık görülen biri ama kendisi işçi sınıfından geliyor. Annesi 13 yaşından itibaren hizmetçilik yapmış. Babası orduda çalışan bir elektrik mühendisi. Babası o doğduğunda 70 yaşındaymış ve üç yıl sonra ölmüş. Annesi onu, önceki eşinden olan iki kardeşiyle hizmetçilik ve aşçılık yaparak yetiştirmiş. İlkokulda oyunlarda yer almaya başlamış.
Ama sonra onu “Technical Grammar School” denen ve bizim meslek lisesine denk gelen bir okula göndermişler. Limanda gemi işçisi olmak için eğitiliyorlarmış. Bizimki yapamamış. Okulu bırakmış.
Ama oyuncu olmak için çok çalışması gerekmiş. Yani gerçek anlamda çalışmaktan söz ediyorum. Oyunculuk derslerinin parasını ödemek için inşaatta çalışmış, o dönem iki işçiyle bir odayı paylaşıyorlarmış. Oyunculuk, edebiyat, klasikler ya da Shakespeare hakkında hiçbir şey bilmiyormuş. Kendini yetiştirmiş. 70’li yıllarda Royal Shakespeare Company’ye girebilmiş ve burada oyunculuk yapmış biri için çok uzun bir yol bu katedilen.
Dance, televizyon rollerine 1980’lerde çıkmaya başlamış. Kariyerinin dönüm noktalarından birini, Roger Moore sonrası kendisine önerilen James Bond seçmelerine girme teklifini geri çevirmesi olarak niteliyor. Menajeri “Rolü alamazsan kariyerin biter” demiş. “İyi ki girmedim, kesin alamazdım” diyor. Bu adımdan sonra karakter oyuncusu olarak uzun ince bir yola girmiş. Bugün 76 yaşında, en fazla aranan oyunculardan biri. Yaşı ilerleyen oyuncuların sahip olabileceği en güzel kariyere sahip.
Charles Dance’in hikâyesi bana ilham verici geldi. Çok çalışılan, zorluklarla elde edilen, yıllar içinde adım adım oluşan bir kariyer. Emek, inanç, çalışma var. Gerçek hayat, kurmacadan her zaman daha şaşırtıcı ve etkileyici.
TikTok yasakları ve güvenlik
An itibarıyla TikTok 10 ülkede resmi görevlilerin iş telefonlarında yasaklı. ABD, Kanada, Danimarka, Belçika, Birleşik Krallık, Yeni Zelanda, Norveç, Fransa, Hollanda, Polonya (ve bunlara ek olarak Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu görevlilerinin de bu uygulamaları telefonlarından silmeleri istendi) bu uygulamanın resmi cihazlarda bulunmasının güvenlik sorunu oluşturduğunu düşünüyor.
Teknik olarak Çin yönetiminin Çin’de olan her şeyi yüzde yüz kontrol ettiğini düşünenler haksız değiller. Ancak mesela Batı’daki büyük teknoloji şirketlerinin, sırf Çin kadar devlet müdahalesine maruz kalmadıklarından dolayı data konusunda daha tehlikesiz ya da kullanıcı açısından güvenli olduğu söylenebilir mi?
Eninde sonunda hepimiz gönüllü olarak izleniyoruz. Hayatımızın anahtarlarını başkalarının eline teslim etmişiz. Bu dünyada herhangi bir şekilde güvenlikten söz edilebilir mi?
Öte yandan, şu da ilginç. Yüzde yüz Çin malı TikTok, Çin’de bloklu. Onun yerine Douyin kullanılıyor. Teknik olarak yine ByteDance’in sahip olduğu, tamamen Çin’in iç pazarına yönelik versiyonu TikTok’un. Yerel pazar için kendilerine uygun versiyonu üretmiş denebilir ama bana yine de garip geliyor. TikTok’a giremiyorlar isteseler de Çinliler. İlla Douyin kullanacaklar.
Teknoloji bir sürü şeyi yeniden düşündürüyor. Özgürlük ve yasak kelimelerinin anlamı da dâhil.