Berkay Altunyay’ın “Dönenin Hâline” adlı yeni şarkısı yeni nesil popun gittiği yeri görmek için iyi bir örnek.
Çakal, Arman Aydın ve Arem Özgüç’ün ilk iş birliği değil “Diyardan Diyara”. Hip hop - elektronik eşleşmesinin hit şarkı üretebileceğini bu ekip önceden anlamıştı. “Dünya Fani” tam bir dans pisti şarkısıyken burada daha pop bir şarkı söz konusu. Rapçi Çakal’ın kendi türünün sınırları içinde kalmaktan sıkıldığını görüyorum. Türkçe pop, alternatif bir ismi renklerine katmış olabilir.
Genç vokal Ayça Özefe bir süredir grafiği yükselen isimlerden. Ağustos başında söz ve müziği Orçun Ayata’ya ait “Deli Gibi” isimli şarkısıyla dikkat çekmişti. Son şarkı, yılın son haftasında yayınlanan “tek beni sev” yine Ayata bestesi. İkili ekip olarak iyi iş çıkarıyor. 2023’te takip edilmesi gereken isimler arasına kaydedilsin.
Gökçe Kılınçer’in ‘70’lerden kopup gelmiş gibi duran
2022’de Londra’nın en çok bilet satan şovlarından biri ABBA Voyage oldu. Bu şov için özel olarak tasarlanan ABBA Arena’da yer alan gösteri dünyada kendi türünde en başarılı işlerden biri. Konserin çok ötesinde. Bir grubun müziğiyle yaşanabilecek en şaşaalı deneyimlerden biri. Işıklar ve muhtelif görsellikler kullanılarak yaratılan üç boyutlu ortamın içinde en sevdiğiniz şarkıları hep bir ağızdan söyleyerek coşuyorsunuz.
Bir tür evcilleştirilmiş rave deneyimi ya da öyle bir şeyler.
Bu ABBA performansında ABBA dışında her şey var. Ve ABBA’sız ABBA performansı o kadar beğeniliyor ki anlatamam. ABBA bile gidip izledi ve çok beğendi. Çıkınca kendi konserlerini anlatmaya doyamadılar. Bir daha gelmeye söz verdiler. Bu deneyimi anlamaya bir kez gelmek yetmez dediler.
ABBA’sız ABBA şovunun başarısı insanlara en formda (avatarlar grup elemanlarının 30’lu yaşlardaki ideal görünümlerine odaklanmış) ABBA’yı en çarpıcı şekilde veriyor olması. ABBA konseri ABBA’ya bırakılamayacak kadar önemli bir ekonomi
Kocaman kırmızı et parçalarını tokatlayıp öpmesine ve onlarla türlü numaralar yapmasına alışık olduğumuz Nusret, dünya kupasını tokatlayarak üzerindeki ilgiyi yeni bir seviyeye taşımış oldu.
Şimdi FIFA, “Bu adamın sahada ne işi vardı?” diyerek soruşturma başlatıyor ve bu vesileyle Nusret’in saha içi halleri yeni bir viral dalgası başlatıyor. Dün önüme gelen bir Noel kutlama mesajında İsa’nın doğum sahnesinde bebek İsa’yı dünya kupası gibi tutan ve ona sırıtarak bakan bir Nusret vardı.
Nusret’in dünya kupasıyla, tıpkı bonfilelerinden, kaburgalarından biriymiş gibi sevişmesi, cilveleşmesi o kadar büyük bir ilgi uyandırdı ki şu anda internet Nusret’in bu hallerinin çeşitli fotoğraf mizansenlerine uygulanmasıyla yıkılıyor.
İngiltere’de bütün magazin basını, ki kendi içinde “leş”liğin en alt sınırlarını temsil ederler, mal bulmuş Mağribi gibi Nusret’in üzerine atladı. Her gün yeni bir haber.
Kimi Nusret’in 40 milyon pound’luk kişisel servetinden söz ediyor, kimi milyonlarca pound’luk araba
2022’de yayınlanan ve yıl sonunda hatırlanması gereken çok fazla değerli çalışma olduğunu geçen yılı tararken anladım. Kendime göre seçtiğim 10 tanesini aşağıda bulabilirsiniz.
“7” - Hedonutopia
“Bir köşede durup zaman içinde uyanacak şarkılar yaptık” diye tarif etmiş Fırat Külçek ve Kerim Feyzi, “7” adlı albümlerine koydukları şarkıları. Hedonutopia’nın bu yedi şarkılık zaman kapsülünün ilk single’ı “Öldüm Vay”dı. Orhan Pamuk’un “Benim Adım Kırmızı”sının girişindeki konuşan ölüyü hatırlattı. Ölümden sonraki başlangıçlara ya da orada her ne varsa ona odaklanan bir albüm bu. Karamsarlık ancak bu kadar umut verici ve pozitif olabilir. Albümün açılış şarkısı “Kür”ün ilk sözlerini de sevmemek imkânsız: “İnsan hasta bir ruhtur.” Nokta.
Indie rock’ın Türkiye’deki en önemli, en doğru adreslerinden biri Hedonutopia. 2022’de yayınlanan en değerli işlerden birine imza atıyor.
“İkimiz” -
Noel’de iki şeyin grevi sıkıntı verebilir: Sınır polisi ve postacılar. İkisi de grevde. Tatillerde sıcak ülkelere uçmak İngilizlerin önemli geleneklerinden. Biz bayram tatillerinde nasıl günleri, hafta sonlarını birleştirip bir yerlere kaçıyorsak, burada da aynı kafa. İngilizler de kendi bayramlarında İspanya, Kanarya Adaları, Fas ya da Atlantik’teki muhtelif Commonwealth adalarına gidip güneşlenmeyi seviyor. Brexit öncesi daha kolaydı bu İspanya, Fransa işleri. Yeni yeni fark ediliyor sıkıntılar ama tabii iş işten geçti.
Her neyse, Noel’de bu yıl Londra, Kovid’li yılların acısını çıkarırcasına boş. Herkes ya memlekete gitti, ya tatile. Ancak tabii tatil demek dertsizlik demek değil.
Aldığımız haberlere göre, havaalanlarında uzayan kuyruklar can sıkıyormuş. Dönüş daha da acılı olacakmış. Çünkü “sınırlı” sayıda sınır polisi var.
Ayrıca, postacılar da grevde. Noel’de insanlar sevdiklerine kart atmayı seviyor. İngiltere’deki kadar kâğıt ve matbuat sevgisi olan bir ülke görmedim. Her yer kartpostal, tebrik kartı, Noel kartı dolu. Noel kartı
Dünya Kupası finali benim gibi futbola ilgi duymayan, takip etmeyen, hatta endüstriyel futboldan nefret eden, bu spora harcanan paralarla kim bilir hangi sosyal problemlere çözüm bulunabileceğine inanan biri için bile ilginçti.
Sırf final maçı olduğu için biz de havalara girdik, pizzaları söyledik, ekranın karşısına geçtik.
Kimi arkadaşlarım yanı başımda, kimileri Whatsapp’ta, heyecanla izliyoruz. Herkes Arjantin’i tutuyor ama Fransa’nın kazanabileceğini düşünüyor. Online sitelerde bahis oynayanlar, ki sanırım futbol sevgisi, heyecanı adı verilen durumun bugün belki yüzde 80’i online bahisçilikten ileri gelen heyecanlardır, elbette farklı bir boyutta izliyorlardı olayı. Kimi en meşhur bet sitesinin maç sırasında aşırı yüklenme nedeniyle bir saate yakın çökmüş olmasından yakınıyordu Twitter’da, kimi Drake’in bir milyon dolarlık bahsini diline dolamıştı. Kimi de 100 lira yatırıp 1000 lira alacağı bahis oranlarının peşindeydi. Sizin anlayacağınız, futbol sadece futbol değildir, vesaire vesaire... Ben futboldan
Ayıp olur şunu da koyayım listesi değil. Dinleyip sevdiğim albümler arasından seçilmiş 10 albümü listelemek istedim. Yerli albümler haftaya…
“Small World” – Metronomy
Metronomy’nin 2022 stüdyo albümü, 2021’de 10’uncu yılı kutlananan “The English Riviera” kadar çok katmanlıi sofistike bir pop albümü değil. “Small World” mütevazı, evde yapılmış gibi duran (ki Metronomy’nin her albümü biraz böyle) ama kesinlikle samimiyetiyle baştan çıkaran bir pop/dans albümü. Geçen ay remiks’ler ve iş birlikleri içeren bir de “Small World” “Special Edition” versiyonu yayınlandı. Büyük bir iyimserlik ve neşeyle dinleyebileceğiniz yılın en “light” albümlerinden.
“Skinty Fia” – Fountains D.C.
Rock revival, yani rock ve formlarının geri dönüşü, yeniden canlanması giderek kendini daha fazla hissettiren bir fenomen. Fountains D.C. bu fenomenin Britanya civarında hissedilen sarsıntılarından sorumlu. Idles ile birlikte en sevdiğim gruplar
Londra’da çöpleri doğru ayırmak ve doğru kutulara atmak, bu şehre yeni gelenlerin ilk öğrenmesi gerekenlerden. Ne kadar öğrenirseniz öğrenin, kendinizi elinizde bir atık, çöpün başında “Bu nereye gidiyordu şimdi” derken bulabiliyorsunuz.
Her evde geri dönüşüm için çöp kutusu, geri dönüşüme gitmeyecekler için çöp kutusu ve yiyecek içecek artıklarının konduğu üçüncü bir çöp kutusu var. Havaleli karton kutu, ambalaj eğer binaların dışında duran konteynerlere sığmayacak gibiyse onların da bizzat sizin tarafınızdan götürülüp geri dönüşüm merkezine atılması gerekiyor. Belediyenin çöpçüleri bunları almıyor.
Bazı ambalajların bazı kısımları geri dönüşüme giderken, aynı ambalajın diğer kısmı normal çöpe gidiyor. Sizin bunu bilip, olayı çözüp, ayırma işini evde yapmanız lazım. Karton üzeri vakumlanmış naylon ile paketlenmiş bir gıda mesela. Karton ve naylon ayrılacak. Yoğurt kutusunun ağzını kapatan plastik ayrı, kutu