Çelişki dağlarında

31 Aralık 2017

Yarın, yaşanmış bir yıl daha alıp başını gitmiş olacak...

Ve yarınların ne getireceği de takvim misali duvarlarımızda faili meçhul saatli bomba gibi asılı duruyor...

Yuvarlanarak dolaşan, sonunda bir gün durduğunda kıyametin kopacağı yuvarlak yüzlü ateş topu dünyanın üzerinde güzel şeylerin de yaşanabileceğine dair umutlarla gezinmeye hâlâ devam ediyoruz.

Bir büyük ihanetin üzerinde yüzyıl önce kanla çizilmiş haritalar üzerinde devletçilik oyunları oynayanların iktidarları beşik gibi sallanıyor, eski haritalar yırtılıyor.

Yazının Devamı

Gayya kuyuları

29 Aralık 2017

Yüzyıl önce Osmanlı Devleti’nin bir vilayeti olan topraklarda yaşananları tüm ayrıntılarıyla bilmediğimiz kesin.

Güç oyunlarının ve ihanetlerinin ortasında kalan Osmanlı Devleti kimseyi asimile etmeyi de hiç aklına getirmemiştir.

Eğer öyle bir stratejisi olsaydı yeryüzünde Yunanlı, Arap diye bir millet de kalmayabilirdi.

Yazar James Barr Kırmızı Çizgi adlı eserinde, 1916’da İngilizlerin Kut’ül Amare’de bozguna uğramasının hemen ardından iki adamın, öngörülü bir politikacı olan Sir Mark Sykes ile hınç dolu bir diplomat olan François Georges Picot’nun Ortadoğu’yu paylaşma planlarını görüşmek üzere gizlice buluştuğundan bahsediyor...

İki adamın vardığı anlaşmaya göre, İngiliz-Fransız Dostluk Antlaşması’nı tehlikeye sokacak gerilimleri hafifletmek ve Akdeniz’den İran sınırına uzanan bir hat çizmek...

Bu keskin hattın kuzeyindeki bölgenin Fransa’ya, güneyindeki bölgenin ise Britanya’ya gitmesi...

Yani, kırmızı çizgi bu işte...

---

Yazının Devamı

Ehven-i şerden bugünlere

26 Aralık 2017

1071 yılından beri Batı’ya doğru ilerleyen Türkler ile Batılı güçlerin savaşı asla bitmeyecek...

Biteceğine de hiç inanmıyoruz.

Malazgirt Zaferi’yle büyük sarsıntı geçiren Batılılar kendi aralarındaki güç savaşlarını bırakıp toparlanmaya ve 1096 yılında Haçlı Seferlerine çıkmaya başlıyorlar...

1272 yılına kadar süren bu seferler Avrupalı Katolik Hıristiyanların, Papa’nın talebi ve çeşitli vaatleri üzerine yapılmıştır...

Yazının Devamı

Binbir suratlar

24 Aralık 2017

Kıyıda köşede kalanlar ışıklarını söndürmüş, dünyanın karanlık bir kuytu köşesinde yaşayan ilkel kabilelerdeki gibi bir hayat yaşıyor sanki.

Gerçeklerin bin menzil uzağında bir yerlerde geziniyorlar.

Film, tiyatro, hikaye, şiir, roman tahlilleri yapmayı sevmişiz medyanın köşe başlarını tutan gazeteci ve yazarların analizini yapmayı hiç sevmemişiz, çünkü olağanüstü bir zekaya sahip olmak lazım.

Bu ülkede yüzlerce iletişim fakültesi var, hiç biri de medyanın son yüzyılını tahlil ettirmedi.

Ettirmiş olsaydılar, millet dün kimin ne yazdığını bugün ne söylediğini daha iyi anlamış olacaktı.

Yılara göre farklı davranışlarıyla duruş bozukluğu sergileyen binbir suratlı kişileri de tanımış olacaktı.

Lakin, akademik kadro öğrencilerine böyle bir görev ve ödev vermedi!

Varsa bile biz bugüne kadar görmedik ve okumadık.

Yazının Devamı

İhanetten geriye kalanlar

22 Aralık 2017

Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed, Iraklı bir Twitter kullanıcısının paylaşımını kendi Twitter sayfasında paylaşmış...

Geçmişi olmayan ve ihanetle dolu olan bu kafalar demiş ki:

“1916 yılında Türk Fahreddin Paşa’nın Medinetü’l Münevvere halkının hakkına girdiğini ve onların mallarını çaldığını, onları kaçırdığını, Şam’dan İstanbul’a ‘seferberlik’ ilan ederek, Medine’deki el yazması eserleri çaldığını biliyor muydunuz? İşte Erdoğan’ın dedelerinin Müslüman Araplarla ilişkisi buydu.”
Gazeteci Murat Bardakçı ise bize göre üzeri sürekli örtülmeye çalışılan tarihi bir gerçeği dile getirerek şunları yazmış:

Yazının Devamı

Kilitli köprüler

19 Aralık 2017

İki yıl önce “Acayip jeopolitik olayların başındayız” diyen Amerikalı gazeteci Thomas Friedman, ülkesi için sevindirici günlerin, bunun dışındaki ülkeler için büyük tehlikelerin yaşanacağına dikkat çekmişti...

Ve yüzyıl öncesini hatırlatarak çizilen haritaların günümüzde komikleştiğine dikkat çekmiş ve 1915 yılında İngilizlerin bir haritayı alıp komik şekillere bölerek Lübnan, Suriye ve Irak gibi devletlerin kuruluşuna değinmiş ve şunları söylemişti;

“Şimdi yüzyıl sonra sınırlar tekrar çiziliyor... Yüzyıl önce yukarıdan aşağıya doğru çizdikleri harita bugün anlamsızlaşmıştır. Artık, Irak yukarıdan aşağıya bir araya getirilmeyecek. Ancak, aşağıdan yukarıya doğru çizilecek.”

Düzleşen dünyada artık “kendini sürdürebilen” ve sağlanabilir politikalar sergileyen ülkelerin ayakta duracağını belirten Friedman ABD’nin yeni politikalarını ise şöyle özetlemişti;

“Üstleneceğimiz politika daha mı fazla kötü adam üretecek, daha mı az, yoksa bir iki tane mi üretecek? Kararı bu sorular üzerine inşa etmeliyiz! Kısaca, çizgiler gittikçe bulanıklaşıyor... Bulanıklaştıranların ‘derin oyun’ politikalarına hazırlıklı olmak gerekiyor...”

Çizgileri Bulanıklaştırmak başlıklı bir yazımızda Amerikalı gazeteci

Yazının Devamı

Dijital akla bağlanmak

17 Aralık 2017

Havalimanlarında hırsızlık olayları artmaya başlıyor.

Güvenlik dediklerinde akıllarına sadece yolcuları aramak geliyor...

Koyun toplar gibi belediye otobüslerine benzeyen ulaşım araçlarıyla uçaklara taşınmak ise ilkel bir yöntem.

Demek ki hırsızlar da artık uçabiliyormuş diyebiliyoruz...

Çünkü IPad bilgisayarımızı otobüsün içinde çaldılar...

TAV ve DHMİ yetkililerine diyoruz ki bu problemlere son verin artık!

Ve 3. havalimanının ne kadar kaçınılmaz olduğunu da söylemeden duramayacağız.

Olağanüstü bir zamanlama yapılmış.

Yazının Devamı

Taş Devri tehdidi

15 Aralık 2017

Salı günkü yazımızda Putin’in Türkiye ziyaretinden umutlu olduğumuzu, Doğu Kudüs’ü başkent ilan etmesi halinde Ortadoğu’daki olası bir büyük yangını da çıkmadan söndürebileceğini yazmıştık...

Dağ fare doğurdu sanki...

Böyle bir açıklama yapmayan Putin, Türkiye ile aynı düşünüyoruz diyerek ülkemizden ayrıldı.

Yani, Ha-Vet dedi...

İslam İşbirliği Teşkilatı’nca Doğu Kudüs’ün başkent ilan edilmesinden hemen sonra Rusya’dan yapılan açıklama endişelerimizi doğruluyor gibiydi.

Çünkü Putin’in Sözcüsü Dmitriy Peskov, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tutumunu bildiklerini ancak şimdiki durumda bunun Rusya’nın tutumuyla örtüşmediğini açıkladı.

Rusya’ya ve Putin’e bir türlü neden güvenemediğimizi böylece anlamış olduk.

Dileriz ki yanılıyoruz...

Yazının Devamı