İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İzmir’e ‘spor kenti’ apoleti takmak adına verdiği uğraşlar malum. Bu doğrultuda başlatılan, “Sportif Yetenek Ölçümü ve Spora Yönlendirme Programı” İzmir’in 30 ilçesindeki yeteneklere ulaşmak için diyar diyar gezmekte.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Dairesi Başkanlığı ve Ege Üniversitesi iş birliğiyle 8-9-10 yaş çocuklar için ücretsiz gerçekleştirildiği de zaten biliniyor.
Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı içerisindeki Buz Sporları Salonu’nda hizmet veriliyor. Bu alandaki yetenek ölçüm birimi, sporu İzmir’in her yerine yaymak ve genç yeteneklerin elinden tutmak adına mobil bir sistem haline getirildi.
Ve ilk durak Kemalpaşa oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin spor eğitmenleri ekipmanlarıyla birlikte Kemalpaşa’nın mahallelerini tek tek dolaşarak ücretsiz yetenek ölçümlerini tamamladı.
Mahallelerdeki taramanın ardından ekipler, ilçe merkezindeki çocukların ölçümünü yaptı. Bugüne kadar yaklaşık 5 bin minik sporseverin sporla olan bağına bakıldı. Kemalpaşa’da ise bu rakam bin 500’e ulaştı.
Ölçüm sonuçları doğrultusunda spora başlama yaşındaki yetenekli çocukların eğilim ve kabiliyetleri değerlendirildi, ailelerin de onayıyla başarılı olabileceği spor branşlarına yönlendirildi.
Çalışma ile sporun geniş kitlelere yaygınlaştırılmasıyla çocuk ve gençlere erken yaşlarda spor bilinci ve spor yapma alışkanlıklarının kazandırılarak sporun yayılması birincil hedef.
Bu bağlamda her ne kadar bu sezon futbolda küme düşmüş olsak da İzmir’i sporda marka haline dönüştürme düşüncesi ve en önemlisi çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan kurtarmak için atılan bu adım çok değerli. Burada biz ebeveynlere de büyük iş düşüyor.
Tabii ki herkes çocuğunun mutluluğunu görmek için, ellerindeki tüm imkanları değerlendiriyor.
Çocuklarınıza sporu sevdirmenin en önemli yolu, onlara eşlik etmenizdir. Haftada 1-2 gün beraber yürüyüşe çıkabilir, bisiklete binebilirsiniz. Spor aktivitelerinin yanı sıra, beraber farklı spor dallarına ait videolar izleyip, fırsat buldukça profesyonel spor organizasyonlarına katılabilirsiniz.
Böylelikle hem çocuğunuzun spora olan ilgisini uyandırır hem de onları profesyonel spor eğitmenlerine teslim etmeden, görsel ve zihinsel olarak spora hazırlamış olursunuz. Ama bunların altyapısını çok çok erken yaşlarda kurgulamak gerektiğini unutmamanız şart. ‘Çocuğum büyüsün’ ya da ‘Yarın gideriz, yaparız’ derken, en verimli zamanları kaçırmayalım. Çocuklarımıza erken yaşta sporu sevdirelim ki, spor bilincini almış bireyler yetiştirelim ülkemize.
Burada spor ve sporcunun dostu başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı Hakan Orhunbilge’ye şükranlarımı sunuyorken, bir öneride bulunmak istiyorum.
Çocuk spor festivali!
Bizim çocukluğumuzda halı sahalar yoktu.
Futbol mahalle aralarındaki boş arsalarda, arsa yoksa sokakta oynanırdı.
Çocuklar mutluydu.
Pek çok yetenek bu sokaklardan çıktı.
Şimdi, çocuklar futbolu evlerinde bilgisayar başında oynuyor.
Çocukları yeniden sokak futboluna özendirmek gerekiyor.
Okul bahçelerinin otopark yapıldığı ve her karış toprağa bina dikildiği günümüzde bir çocuk spor festivali düzenlenmeli.
Çocuklar sokak futbolu, cadde basketbolu, kum voleybolu oynayabilmeli.
Her mahallede bir sokak, trafikten arındırılmalı.
Ve spor sokağı haline getirilmeli.
Trafikteki araçların işgali altında olan sokaklar çocuklara açılmalı...
Koca kentte hiç olmazsa birkaç sokağı çocuklara bırakalım...
İşte o zaman İzmir tam bir spor kenti olur.