Türk futbolunun en büyük sorunu; ne statlar, ne zeminler, ne tesisler, ne altyapılar ne de taraftarlardır. Türk futbolunun dünyada hak ettiği yere gelmesinin önündeki en büyük engel; kalitesiz ve adalet dağıtamayan hakemlerdir...
Çok gerilere gitmeye gerek yok. Her şey gözümüzün önünde yaşanıyor...
Bu sezon kulüplerimiz Avrupa kupalarında şimdiye kadar 20 maça çıktı. Fenerbahçe ve Başakşehir 6'şar, Konyaspor 4, Trabzonspor ve Sivasspor 2'şer maç oynadı. Genel bir değerlendirme yapmak adına 20 resmi müsabaka hiç de az değil... Bu maçlarda kart ve yorum hataları mutlaka olmuştur ama takımlarımızın ve rakiplerin aleyhine "bariz" bir hakem hatası hatırlıyor musunuz? Bu maçlardan birinde bile doğrudan "hakem kurbanı" olduğumuzu iddia etmemiz mümkün mü?
Bence değil...
Peki, hakem performansları açısından 5. haftası geride kalan Süper Lig'de durum nasıl?
"Aynı tas, aynı hamam" misali, kaldığı yerden devam ediyor her şey...
Merkez Hakem Kurulu, "yapay zeka", "algoritma", "performans", "ödül-ceza" vs bir sürü
Fenerbahçe'nin Adana Demirspor'u 4-2 yendiği maçtan sonra eski Galatasaraylı futbolcular Onyekuru veya Belhanda'nın yayıncı kuruluşa konuşmasını beklerken, Benjamin Stambouli'yi karşımızda bulduk. Fransız oyuncu, takım arkadaşları Onyekuru ve Belhanda'nın sahadaki açık tahriklerini, henüz 47. dakikada 3-0 geriye düşmelerini "pas" geçerek ilginç ifadeler kullandı.
Montpellier, Tottenham, PSG ve Schalke'de toplam 11 sezon top koşturduktan sonra geçen sezon Adana Demirspor'a gelen Stambouli, "Türkiye'de kariyerim boyunca yaşamadığım şeyleri yaşıyorum. Daha önce yaşamadığım şeyleri yaşıyorum. Bundan sonra saha dışında da güçlü olmamız gerekiyor. Adana Demirspor bu şekilde iyi bir sezon geçirecektir" dedi.
Hakem Abdulkadir Bitigen'in kararlarına gönderme yapan Stambouli'nin ne demek istediğini şahsen hiç anlamadım. Hangi kararı, hangi kartı beğenmemiş veya yanlış bulmuştu çözemedim. Maçtaki kritik hakem kararlarını şöyle bir hatırlayalım:
- Fenerbahçe'nin Valencia ile kazandığı penaltı doğru mu?
* Yüzde 100 doğru karar, tebrikler Hakan Ceylan...
- Adana
"Üretim" ve "ihracat" kelimelerini ne zaman duysam, 19 Ağustos 2018'de kaybettiğimiz rahmetli hocam ve Milliyet'in duayen yazarı Güngör Uras aklıma gelir. Güngör hoca ekonomiye tamamen üretim üzerinden bakardı ve temel felsefesi milli bir anlayışla daha fazla üretmekti. Zaten kendisi de yaşamının son günlerine kadar üretti, anlattı, herkesin anlayabileceği örneklerle insanları bilgilendirmeye çalıştı. Harika bir rehberdi. Toprağı bol, mekanı cennet olsun...
Üretmek, sağlıklı bir ekonominin olmazsa olmazı elbette ama ürettiğini gerçek değerinde satmak da bir o kadar önemli. Daha fazla üretmek ve hedeflerinizi büyütmek için emeğinizin, alın terinizin gerçek karşılığını mutlaka almanız lazım...
Bu sezon Süper Lig'den yurt dışına çok sayıda futbolcu ihraç ettik.
Rıdvan Yılmaz'ı 4 milyon euro bonservisle Glasgow Rangers'a...
Emirhan İlkhan'ı 4.5 milyon euroluk çıkış opsiyonuyla Torino'ya...
Emre Demir'i 2 milyon euro bonservisle Barcelona'ya...
Marcao'yu 12 milyon euro bonservisle Sevilla'ya...
Fenerbahçe'nin son 8 yıldaki halini tek fotoğrafla anlatmamı isteseler, Ümraniyespor'un attığı 3. golden sonra uzun uzun ekrana getirilen formalı kadın taraftarın içler acısı görüntüsünü koyardım önlerine...
Mutsuzluktan sarhoş...
Umutsuzluktan bitkin...
Kalbi fena halde kırık...
İtilip kakılmaktan tükenmiş bir halde sarı-lacivertli milyonlar...
Oysa 2021-2022 sezonunu günden güne büyüyen ve yeşeren umutlarla bitirmiş, Jorge Jesus'la şampiyonluk meşalesini erkenden yakmışlardı. Takımın hazırlık maçlarındaki enerjik ve tehditkar futbolu, geleceğe dair umutları daha da büyütüyordu...
Sonra ne olduysa izlemekten bıktığımız "transfer hovardalığı" filmi yeniden sahneye konuldu. Lincoln Henrique'yi bir kenara bırakırsak, ihtiyaçlar ve beklentilerle asla örtüşmeyen bir sürü transfer yapıldı. Tek tek yazmaya gerek yok, tablo ortada, mal meydanda...
Fenerbahçe eğer; ülkesi savaşta olan, neredeyse bütün yabancı oyuncularını kaybetmiş, 8 ay sonra resmi maça çıkabilen Dinamo Kiev'e eleniyorsa...
Konyaspor, UEFA Konferans Ligi 3. eleme turu ilk maçında konuk olduğu Vaduz’la 1-1 berabere kaldı.
İsviçre ile Avusturya arasına sıkışmış, 160 kilometrekarelik yüzölçümü ve 38 bin kişilik nüfusuyla Avrupa’nın en küçük 4. ülkesi Liechtenstein’ın temsilcisi Vaduz geçen sezon İsviçre 2. Ligi’ni 4. sırada bitirmişti! Vaduz, Liechtenstein’de lig olmadığı için İsviçre’de mücadele ediyor. Konferans Ligi’ne kendi ülkesinin kupasını üst üste 8. kez kazanması dolayısıyla katılan Vaduz, 2020-21’de İsviçre Süper Ligi’nden Challenge Lig’e düşmüştü.
Konyaspor dün işte böylesine mütevazı bir takımla karşılaştı ve müsabakaya hızlı başladı. Ahmet 8’de ortaladı, Amilton’un kafasında top üst direkten geri geldi. 39’da Guilherme kesti, Rahmanovic’in volesinde meşin yuvarlak üstten auta gitti.
İkinci yarıya da hızlı giren Konyaspor 49’da gole çok yaklaştı. Amilton, Michalak’ın önüne bıraktı. Polonyalı oyuncu
Çarşamba akşamı sevgili eşimle mütevazı bir restorana gittik, evliliğimizin 22. yılını kutladık. Doğal olarak Fenerbahçe'nin Dinamo Kiev'le oynadığı maçı izleyemedim, peşi sıra telefonuma düşen mesajlardan Ülker Stadı'nda olan biteni anlamaya gayret ettim...
Uzatmanın ikinci devresi oynanırken masadan kalktık. Fenerbahçe'den tur kapısını açacak golü veya maçın en azından penaltılara taşınmasını umutla beklerken, Dinamo Kiev'in şok edici golü geldi, yemeği hayal kırıklığıyla noktaladık.
Halkalı'ya dönmek üzere Üsküdar'dan Marmaray'a bindik. Bulunduğumuz vagonda stattan erken çıktıklarını düşündüğüm 4-5 taraftar vardı. Formalı olan baba-oğul son derece mutsuz ve bitkindi. Oturduğu yerde dirseklerini dizleriyle birleştiren 40-45 yaşlarındaki adam, Zeytinburnu'nda inene kadar kafasını yerden hiç kaldırmadı.
Tam karşımızda ayakta duran 19-20 yaşlarındaki gencin yaşadığı üzüntü de yüzünden okunuyordu. Tişörtünün üzerinde "Hedef 29. şampiyonluk" yazıyordu. Yanındaki arkadaşı ısrarla telefondan bir şeyler izletmeye
Medipol Başakşehir, UEFA Konferans Ligi 2. eleme turu ilk maçında konuk ettiği Maccabi Netanya ile 1-1 berabere kaldı.
Müsabaka şok bir golle başladı. Twumasi penaltı noktasına ortaladı, Lima’nın üzerinden kafayı vuran Gil Itzhak topu filelere yolladı: 0-1. Itzhak’ın henüz 65. saniyede attığı bu gol tam 12 yıl sonra Avrupa’ya açılan İsrail ekibini statta coşkuyla destekleyen taraftarlara büyük sevinç yaşattı.
Neye uğradığını şaşıran Başakşehir ilk gollük fırsatı 21’de yakaladı. Deniz’in ortasında top savunmayı aştı, arka direkte bomboş kalan Serdar’ın ıskası temsilcimizi beraberlik golünden etti.Emre Belözoğlu devrede değişiklik yapmazken, Maccabi Netanya 53’te ikinci gole çok yaklaştı. Takang’ın şutunda meşin yuvarlak üst direğe çarparak dışarı çıktı. Belözoğlu’nun 57’de Aleksic’le birlikte sahaya sürdüğü Mounir’in 61’deki kafasında top auta gitti.69’da Caiçara nefis şutladı, kaleci Nitzan topu güçlükle kornere tokatladı. Başakşehir umutla ve sabırla aradığı golü
Fenerbahçe Kulübü, 1959'dan önce ulusal düzeyde elde ettiği 9 şampiyonluk için TFF'ye ilk resmi başvurusunu 6 Mart 2021 tarihinde yapmıştı. Dönemin TFF Başkanı Nihat Özdemir yaklaşık 15 gün sonra yaptığı açıklamada, "Kurullarımız başvuruyu inceliyor, yakın zamanda cevap verilecek" diyerek, sarı-lacivertlileri umutlu bir bekleyişe yönlendirmişti.
Ancak Nihat Özdemir'in zaman kazanmak için topu taca attığı daha sonra net biçimde anlaşıldı. Aradan aylar geçti, TFF'den hiç ses çıkmadı. Özdemir ayrıldıktan sonra göreve gelen Servet Yardımcı hiç topa girmedi. TFF'nin yeni Başkanı Mehmet Büyükekşi ise başvuruyla ilgili hiçbir bilgiye sahip olmadığını belirterek, "Bu, geçmişe yönelik bir şey. Biz geleceğe bakıyoruz. Geleceği nasıl kurtarabiliriz, neler yapabiliriz. Bu konuyu daha sonra değerlendiririz diye düşünüyorum" dedi...
1959'dan önce ulusal çapta 1 şampiyonluğu bulunan Galatasaray, Fenerbahçe'nin 9 şampiyonluk talebini toptan reddediyor, tarihi gerçekleri saptırmak olarak değerlendiriyor.
1959'dan