Beşiktaş evinde KF Tirana’ya şans tanımadı: 3-1. 6’da Onur kesti, Muleka’nın vuruşunda top auta gitti. 21’de Masuaku penaltı noktasına ortaladı, Aboubakar’ı aşan topa güçlükle ayak koyan Onur Bulut fileleri havalandırdı: 1-0. 38’de Aboubakar kafayı vurdu, kaleci Selmani’nin son anda çeldiği top üst direkten geri geldi. 42’de fark ikiye çıktı. Aboubakar’ın pasıyla ceza alanında buluşan Muleka soluyla çok sert vurdu, topu köşeden ağlarla buluşturdu: 2-0.
Kartal ikinci yarıya da istekli başladı. 62’de Onur ortaladı, Muleka’nın volesinde kaleci topu çeldi. 70’te Abazaj’la bire bir kalan Rosier topu rakibinin ayağından sökmeyi başardı. Son bölümlerde risk alan KF Tirana 83’te Kaina’nın golüyle farkı bire indirdi. 90’da korneri Masuaku kullandı, Necip’in kafasında top direğin yanından auta çıktı. 90+4’te sahneye çıkan Semih Kılıçsoy sağ çaprazdan çok sert bir şutla ağları sallayarak skoru yazdı: 3-1.
Wilfried Zaha ile başlayalım...
Kariyerinin tamamını İngiltere'de geçirmiş, 478 resmi maçta 91 gol, 77 asiste imza atmış deneyimli bir sol kanat oyuncusu. Bu maçların 458'ine Crystal Palace formasıyla çıkmış. Manchester United'da 4, Cardiff City'de 13 maç var.
Zaha'nın son 3 yılına baktığımızda 96 maçta 33 gol, 7 asistlik performans görüyoruz. Sol kanat oyuncusu için gol sayısı gayet iyi olsa da asist sayısı bir hayli düşük.
Zaha'nın Galatasaray'a 3 yıllık toplam maliyeti 25 milyon euroya yaklaşacak. Peki Zaha'nın maliyeti ile olası performansı örtüşüyor mu? Bence hayır! Zaha ile ilgili beklentinin son dönemde gerçeklerin ötesine geçtiğini görüyoruz. Fildişi Sahilli futbolcu ilk olarak Fenerbahçe için 'olmazsa olmaz' olarak vitrine çıkarıldı. Şimdi de Galatasaray'ın Fenerbahçe'ye büyük bir transfer çalımı attığı ileri sürülüyor.
Daha önce yazmıştım tekrar edeyim; Ryan Kent ve Dusan Tadic'i kadrosuna katan, sol kulvarda oyuncu fazlası bulunan Fenerbahçe'nin Zaha'ya ihtiyacı yoktu, alınmaması bana
Fenerbahçe Kulübü, 1924-1951 yılları arasında ulusal düzeyde elde ettiği 9 şampiyonluk için Türkiye Futbol Federasyonu'na ilk resmi başvurusunu 6 Mart 2021 tarihinde yapmıştı. Dönemin TFF Başkanı Nihat Özdemir başvurunun incelendiğini ve en kısa süre içinde karara bağlanacağını ifade etmişti ancak hiçbir adım atılmadı. Fenerbahçe, 6 Mart 2022'de bir açıklama yayınlayarak, başvurusuna cevap dahi vermeyen TFF'ye tepki göstermişti.
Mehmet Büyükekşi'nin başkanlığını yaptığı TFF ilk başvurunun üzerinden 28 ay geçtikten sonra Fenerbahçe'yi 28 şampiyonluk konusunda umutlandıran bir açıklama yayınladı. TFF'nin cumartesi gecesi yayınladığı açıklamada, "Türk futbolunun acil çözüm bekleyen konularına ilişkin çözüm odaklı bir anlayışla somut adımlar atmayı sürdüren Türkiye Futbol Federasyonumuz tarafından, 1959 yılında Türkiye 1. Futbol Ligi olarak başlayan ve Süper Lig olarak devam eden ligin, 1959 öncesi ve sonrasındaki başarı kriterleri ile resmi statüsünü değerlendirmek üzere
Fenerbahçe 2023-2024 sezonunu şampiyonlukla noktalamak zorunda. Başkan Ali Koç, 9 yıllık hasrete son verirse Mayıs 2024'teki olağan kongrede yeniden aday olur ve 3. kez seçilir. Şampiyonluk özlemi 10 yıla çıkarsa, Ali Koç aday olmaz, eski başkan Aziz Yıldırım veya Yıldırım'ın ikna edeceği bir isim başkanlık koltuğuna oturur, kulüpte yeni bir sayfa açılır...
Bir başka ifadeyle Başkan Ali Koç kulüpteki en kritik sezonunu yaşayacak. Koç tehlikenin farkında ve bu nedenle adımlarını dikkatli atıyor.
Fenerbahçe transferde şimdiye kadar Ryan Kent, Edin Dzeko, Umut Nayir, Alexander Djiku ve Sebastian Szymanski'yi kadrosuna kattı. Kaleci İrfan Can Eğribat'ın satın alma opsiyonu da kullanıldı.
Takımdan bedelsiz ayrılan isimler Valencia, Pelkas, Alioski ve Zajc oldu. Arda Güler, Berisha ve Bruma'nın satışından ise toplamda 30,5 milyon euro bonservis geliri elde edildi. Ayrıca Attila Szalai'nin olası satışından da 12-13 milyon euro gelebileceği hesaplanıyor...
Kaleye Livakovic takviyesi gelirse çok önemli bir kazanç olur. Aksi halde Altay ve İrfan Can'la yola devam edilebilir. Ganalı sağ stoper
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç perşembe günü tatil dönüşü ayağının tozuyla Can Bartu Tesisleri'ne giderek, İsmail Kartal'a 'hayırlı olsun' ziyaretinde bulundu. Kulüp tarafından sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, Başkan Koç'un, 'ellerinin ceplerinde, gömleğinin dışarıda' görünmesi eleştiri konusu oldu. Koç'un yeni teknik patron İsmail Kartal'a gereken saygıyı göstermediği savunuldu ve Jorge Jesus'la ilk buluşmasının fotoğraf kareleri 'delil' olarak sunuldu!
Bakın, Fenerbahçe camiası kadar dünya üzerinde sürekli kendi ayağına ateş eden, rakiplerinin eline ha bire koz veren ve kendi yarattığı olumsuzluk rüzgarına karşı koşmaya çalışan bir grup daha yoktur. Başkan Ali Koç'un polemik konusu yapılan fotoğrafını Dursun Özbek veya Ahmet Nur Çebi verseydi kimsenin umurunda bile olmazdı. Hatta Galatasaraylı ve Beşiktaşlı taraftarlar, "Başkanımız elini cebine atmış, demek ki hocanın istediği transferleri tek tek gerçekleştirecek!" gibi esprili yorumlar yaparak, konuyu geçiştirirlerdi...
Başkan Ali Koç'un uzun yıllardır yakından tanıdığı
Arda Güler 18 yaşında, önündeki keyifli yolun daha en başında...
Yeteneği, potansiyeli, çok kısa sürede yaptıkları, gelecekte yapabilecekleri ortada.
Ülke olarak onunla gurur duyuyoruz, dünya futbolunun en üst basamaklarına çıkmasını diliyoruz.
A Milli Takım formasıyla Galler'e attığı muhteşem golle bir kez daha gördük ki buralarda uzun süre kalması mümkün değil. Yakın gelecekte büyük bir transfere imza atarak gideceğini gayet iyi biliyoruz, hissediyoruz...
Ancak bu noktada Arda ve Güler ailesinin bir çuval inciri berbat etmemek için kritik süreci çok iyi yönetmeleri gerekiyor.
Fenerbahçe'ye asla vefasızlık etmeden, kendisini çok seven taraftarların gönlünü kırmadan gitmek zorunda Arda. Başka çaresi yok bu işin...
Herkesi ve her şeyi kırıp dökerek giderse, Fenerbahçe'ye hem maddi hem de manevi anlamda vereceği zararı çok iyi hesaplamalı.
Kendisine ve ailesine her zaman sahip çıkan Başkan Ali Koç'u ne kadar zor duruma düşüreceğini çok iyi düşünmeli. Arda, camianın gözü
Malumunuz Fenerbahçe'de gündemin birinci sırasında teknik direktör konusu var. Başkan Ali Koç cumartesi gerçekleşen mali genel kurulda yeni teknik direktörün ismini açıklamadı ama tarifini verdi:
"Türkiye'yi hiç bilmeyen, Türkiye'de hiç çalışmamış bir hocayla yeni sezona başlamamızın çok büyük risk taşıdığına karar verdik. Türkiye'yi iyi bilen yabancı sayısı 3'ü geçmiyor. Türkiye'yi ve ligi bilen, burada yıllarca hocalık yapmış hoca dediğiniz da zaman sayı 4'ü geçmiyor. Camiayı bilen hizmet etmiş o ruhu aşılayacak 2 Türk hoca çıkıyor karşımıza..."
Başkanlık koltuğunda 5 yılı geride bırakan Ali Koç, büyük beklentilerin aksine Süper Lig'de şampiyonluk yüzü göremedi. Koç'un elinde Jorge Jesus imzalı Ziraat Türkiye Kupası var sadece.
Bu kupayı hiç de hafife almamak lazım zira Ali Koç'a ciddi şekilde nefes aldırdı. Tam 9 yıl sonra gelen bir kupa, hiç hafife alınır mı!
Şampiyonluğu Galatasaray'a hediye eden Fenerbahçe kupayı da Başakşehir'e kaptırsaydı muhtemelen Ali
Dile kolay; Beşiktaş formasını 10 yıl aralıksız giydi ve 334 resmi maçta 27 gol, 37 asiste imza attı.
Süper Lig'de üç kez şampiyonluk yaşadı. Ziraat Türkiye Kupası ve TFF Süper Kupa'yı da birer kez kaldırdı.
Atiba Hutchinson tüm yönleriyle örnek bir oyuncuydu. 40 yaşına kadar oynadı, profesyonel yaşantısı, aile hayatı, sahadaki müthiş mücadelesiyle sadece Beşiktaş'a gönül verenlerin değil herkesin saygısını ve takdirini kazandı.
10 yılda bir kez bile rakip oyuncuyla, hakemle, rakip teknik adamla, rakip taraftarla sorun yaşamaz mı bir insan?
Evet, Atiba yaşamadı. Sadece işini yaptı, hem de kusursuz bir şekilde...
Beşiktaş Kulübü ve taraftarlar geçtiğimiz çarşamba günü Konyaspor'la oynanan maçta Atiba'ya harika bir şekilde veda etti. Vodafone Park'a son kez çıkan Kanadalı futbolcu başarılarla dolu kariyerini noktalarken hayatının belki de en duygusal anlarını yaşadı.
Veda gecesinin tek olumsuz tarafı Atiba'nın Konyaspor karşısında bir dakika bile süre alamamasıydı.