Uzun bir bayram tatili nedeniyle ipini koparan hali vakti yerinde kişi yurtdışına seyahate çıktı. Kalanlar gelenekler çerçevesinde bir bayram geçirecek. Acaba varlıklı vatandaşlarımız ülkemizin her bir köşesini iyi biliyor da şimdi yurtdışına gidiyor? Ege’de birkaç yazlık belde hariç; hayır!
Türkiye’de turizm daha çok yabancılarla besleniyor. 1980 yılında sonra bu alanda gerçekten çok önemli bir patlama yaşandı. Dünyadaki toplam turizm gelirlerinden Türkiye şimdilik yüzde 2.5 gibi bir pay alıyor. Ama zaten bu yüzde 5’e çıksa Türkiye ya dünya lideri olur ya da ilk üçten biri.
2008 yılında dünyada turizm sektörü büyüklüğünün 8 trilyon dolara yaklaşması bekleniyor. (Tabii buna iç turizm de dahil) Önümüzdeki 10 yılda ise sektörün 15 trilyon dolara... Yani neredeyse ABD’nin milli geliri kadar, yahut dünyanın şu andaki gelirinin dörtte biri kadar (tüm eğlence ve kültür dahil) bir sektörden bahsediyoruz.
Sektörün gelecekte ortalama yüzde 4.4 büyümesi bekleniyor. Hatta 2018 yılında dünya gelirinin yüzde 10’dan fazlasının (eğlence ve kültür hariç) sadece turizmden elde edileceği sanılıyor. Üstelik bu sektör müthiş de istihdam sağlıyor. Sektör halihazırda 300 milyon insana istihdam sağlıyor. Dünyada çalışma çağındaki nüfusun 3 milyar olduğunu varsaysak, her 10 kişiden biri turizmde hizmet veriyor ya da istihdam buluyor.
ABD’nin turizm ekonomisinin (eğlence ve kültür dahil) büyüklüğü 1.8 trilyon dolara yakın. Bu yıl krizden dolayı bu kesim çok olumsuz etkilenecek. Olasılıkla az da olsa bir daralmadan kaçınılamayacak.
Dünya turizm sektöründe gelişmiş ülkeler ön sıralarda yer alıyor. Bununla beraber dünyada gelişmiş (doymuş) ülkelerde turizm yüzde 2 civarında gelişirken, diğer gelişmekte olan ülkelerde ortalama yüzde 5.5 civarında gelişiyor. Çin’e yılda 50 milyon turist geliyor. Tabii şimdilik. 2018 yılında ise Çin’e giden turist sayısının yıllık yüzde 9 büyümeyle dörde katlanarak sonunda 2.5 trilyon dolarlık bir sektör yaratması bekleniyor.
Türkiye’nin geleceği de fena değil. Sayı itibarıyla giderek daha fazla turist çekiyor. Şimdiden dünyanın 11. turizm ülkesi. Üstelik birkaç yıl içinde ilk 7’ye bile girebilir. Fakat bunun için son 30 yılda sürdürdüğü çabayı aksatmaması şart.
İlginçtir dünyanın en fazla turist çeken ülkesi Fransa gelir elde etmede ancak üçüncü geliyor. Birinci ülke ise (sıralamada 3. olan) ABD. Bunun da basit bir nedeni var: ABD çok büyük bir ülke ve ortalama kalma süresi daha uzun. Yoksa ABD’de günlük ortalama harcama çok daha az.
Bu anlamda Türkiye’nin de gelirlerini artırması için sadece turist sayısı değil, aynı zamanda gelen turistin daha fazla harcaması için turist profilini değiştirmesi gerekiyor. Bu da Antalya yerine, başta İstanbul olmak üzere yeni turizm alanlarını yaratmasını gerektiriyor. Ama bunun oluşması için önce vatandaşlarımızın ülkemize değer vermesi gerekiyor. Ne dersiniz, ipini koparan yurtdışına gideceğine burada kalsaydı, daha hayırlı olmaz mıydı?