Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Son iki aydır ABD’de çıkan ve dünyaya yayılan küresel krizle beraber Türkiye’de de mali piyasalar karıştı. Dövizde çok ciddi bir hareketlilik görülmeye başladı. Buradan da anlaşıldı ki, yabancılar hızla Türkiye’den çıkışa geçti.
Bu çıkışın iki nedeni vardı. Birincisi, ABD’de inanılmaz bir güven krizi sonucu oluşan likidite sıkışıklığıydı. Mali sistemdeki oyuncular hemen her ülkede dolar bulup ABD’ye taşımaya çalıştı. Ancak daha önemlisi, risk iştahı iyice azaldığı için, dış açığı yüksek olan ülkelerden hızla çıkmak istendi. Tabii başta da Türkiye gibi ülkelerden. Bu da o ülkelerde kurları zıplattı. Nitekim ülkemizde dolar 1.17 YTL’den 1.72 YTL’ye fırlayıverdi.
Türkiye’den çıkan bu sıcak para konusunda ise farklı rakamlar telaffuz ediliyor. Kimisi 15 milyar dolar gibi rakamları belirtirken, kimisi de 50 milyar dolara varan tahminler yürütüyor. Borsadaki kayıplar, bonolardaki yabancı payları üzerinden hesaplar yapılıyor.

Haberin Devamı

Vatandaş sattı, yabancı aldı
Yabancılar bir ülkeden çıkıyorsa, o ülkenin parasını verir, karşılığında dolar veya euro alır. Yani birilerinin de dolar ya da euro’sunu bozması gerekir. 29 Ağustos’tan başlayarak 10 Ekim’e dek Türkiye’de gerçek kişilerin 5.5 milyar dolar ve 641 milyon euro’luk mevduatı azalmış. Bunun dışında tüzel kişilerin de 297 milyon dolar ve 92 milyon euro’luk mevduatı azalmış.
Yani toplam 5.8 milyar dolar ile 730 milyon euro bozdurulmuş. Bunun toplamı 6.8 milyar dolar ediyor. Bunun da 3.6 milyar doları 3 Ekim’e dek bozulmuş. Yani sadece 3-10 Ekim arasında döviz mevduatlarındaki azalma tam 3.2 milyar dolar!
Bunun dışında, döviz bozabilecek bir başka kesim ise bankalar. Bankaların döviz pozisyonlarındaki değişim mevduat sahibinden alıp da bozdurmadığı ya da fazlaca bozduğu durumu gösterir. Daha açık bir ifadeyle, mevduat sahibi dövizi bankaya satar. Banka da piyasaya. Banka bu işlemi yapmazsa net döviz varlığı artar. Kendisine satılandan fazla döviz satarsa da pozisyon açığı doğar.
Bankalar 29 Ağustos tarihinde bilançolarında yabancı para genel pozisyonları (bilanço içi ve dışı beraberce değerlendirildiğinde) 887 milyon dolarlık açık gösteriyormuş. 3 Ekim tarihinde bu açık 1.168 milyon dolara çıkmış. 10 Ekim tarihine gelindiğinde de 2.4 milyar dolara yaklaşmış. Kısacası, bankalar da 1.5 milyar dolarlık kendi dövizlerini bozmuş!
Döviz varlığında azalma gösteren üçüncü kesim ise Merkez Bankası. 10 Ekim’e kadar olan dönemde MB’nin döviz rezervlerinde 1.6 milyar dolarlık bir azalma gerçekleşmiş. Ancak bunun 1.2 milyar doları kamunun borç ödemesinde kullanılmış. Demek ki MB, dövizlerini dikkatli kullanmış. Sadece 400 milyon dolar kadar bir erimeye izin verilmiş.

Haberin Devamı

Sıcak paranın yüzde 15-20’si terk etti
Buradan şu sonuç çıkıyor. Sıcak para çıkışlarının (10 Ekim’e dek süreçte) 6.8 milyar doları mevduat sahibinden, 1.5 milyar doları bankalardan, 400 milyon doları da MB’den karşılanmış. Bunların toplamı 7.8 milyar dolara yaklaşıyor. Fakat talep öylesine canlı hareket etmiş ki dolar 1.174’den 1.310 YTL’ye çıkıvermiş.
Yaptığımız hesapta euro-dolar arasındaki değişimin etkisi yok. Ancak ilginçtir, euro pek bozulmamış. Tüzel kişiler de pek döviz bozmamış. Bozulan paranın büyük bir kısmı bireylerin dolarlarından sağlanmış. Yani yabancılar dövizlerini kişilerin dolar mevduatlarından karşılamış.
Kurdaki asıl çıkış 10 Ekim tarihinden sonra başladı. 27 Ekim tarihine dek dolar 1.31 YTL’den 1.68 YTL’ye tırmanıverdi. Bu dönemde ne kadar döviz talebi doğdu?
24 Ekim tarihli MB döviz satış ihalesine 180 milyon dolar kadar talep geldi. Demek ki, 10-24 Ekim döneminde günde ortalama 500 milyon dolar döviz talebi doğsa iki haftalık toplam 5 milyar dolar eder. Demek ki 29 Ağustos’tan bu yana Türkiye’den çıkan sıcak para 12 milyar dolar civarında. Bu süreçte bankalar da biraz kesesinden (1 milyar dolar kadar) satış yapmış. Yani sıcak para çıkışı kesinlikle 15 milyar doların altında. Ama bu arada ülkede bulunan (nisan ayında 90 milyar dolar) sıcak paranın yüzde 15-20’si de çıkıvermiş.