Önceki gün açıklanan enflasyon verileri birçoklarını sevindirdi. Üretici fiyatlarının bir önceki aya göre yüzde 0.65 artmasına rağmen, yıllık bazda fiyatların yüzde 0.35 oranında gerilemesi bir hayli ilginç. Oldum olası enflasyon canavarını yenmek için mücadele edilir. Ama bu kez enflasyon mücadelesiz düşüverdi!
Şu anda yıllık bazda enflasyon yüzde 6’ya kadar gerilemiş durumda. Bu gerileme temel olarak küresel ve yerel durgunluktan kaynaklanıyor. Ancak durgunlukla elde edilen fiyat gerilemeleri sevindirmemeli. Hem fakirleşme nedeniyle hem de ekonomik canlanma başlayınca, bilinen tabiriyle “enflasyon canavarı” yeniden hortlayabilir.
Düşüşün kaynağı...
Yıllık bazda bu veri incelendiğinde bunun büyük ölçüde enerji (ham petrol yüzde 28.2, petrol ürünleri yüzde 30.9) ve ana metal sanayiinden (yüzde 25.6) kaynaklandığı görülüyor. Kısacası, Türkiye’de üretici fiyatlarının gerilemesine küresel deflasyon neden olmuş.
Türkiye’nin son 60 yılında böylesi düşük enflasyonlu iki dönem var; 1952-1953 yıllarında toptan eşya fiyatları ortalama yüzde 1.5, 1961-1964 döneminde de yüzde 3.5 artmış.
Tüketici fiyatlarına gelince... Nisan ayında yüzde 0.02 artan bu fiyatlar, yıllık bazda da yüzde 6.13’lük bir artış yaratmış. Üretici fiyatlarının tüketici fiyatlarından daha yavaş artması iç talep göreli olarak daha canlı olduğunda gerçekleşir. Yahut maliyetlerin daha hızlı artması durumunda.
Burada da maliyetler daha hızlı düşüyor. Küresel talebin birdenbire çökmesiyle başta enerji olmak üzere, emtia fiyatları birdenbire gevşedi. Bu da çoğu ülkede üretici fiyatlarının gerilemesine neden oldu.
Tüketici fiyatları ise çok ilginç özellikler gösteriyor. Nisan ayında konut fiyatlarının yüzde 1 kadar düşmesi, malum, durgunluktan. Gerçi yıllık bazda bakıldığında konut fiyatları yüzde 14.4 artmış. Ama yıl sonuna doğru konut piyasasında fiyat düşüşleri daha da belirgin olacaktır.
Uzun vadede hortlayabilir
Ulaştırma fiyatlarının düşmesi de yavaşlamanın getirdiği bir durum. Son bir ayda yüzde 1.7 düşen ulaştırma fiyatları, son 12 ayda yüzde 4.4 gerilemiş. Fakat ekonomik canlılığın en önemli belirtisi olan ev eşyası fiyatları ise hem son ayda çok hızlı gerilemiş, hem de 12 ayda. Son ayda yüzde 2.3 gerilemiş, son 12 ayda da sadece yüzde 1.7 artmış.
Son zamanlarda Merkez Bankası’nın (MB) yayınlarının tümünde enflasyonun düşme eğiliminde olduğu belirtiliyordu. Bu nedenle MB’nin faiz indirimleri sürecek görünüyor. Bu, kısa vadeli bono faizlerine yansıyacaktır.
Ancak küresel canlanma eğer 2010 yılında başlarsa (ki müthiş bir likidite pompalaması yapıldı) enflasyon yine mücadele edilmesi gereken bir hedef haline gelecektir. Bu riski öngören mali piyasalar da uzun vadeli bonolardaki faizlerin inmesine pek göz yummayabilir.
MB, 2009 yılında yüzde 70 olasılıkla bir miktar faiz indiriminden sonra enflasyonun yüzde 6 kadar olacağını varsayıyordu.
Ama açıklanan son verilerden sonra bu tahminini daha da aşağıya çekebilir.