Önceleri kur yükseldikçe herkes döviz satardı. Fakat 21-28 Ekim döneminde bireyler 1 milyar doların üzerinde dolar almış. Kurumlar da 234 milyon dolar. Daha sonra ne olduğu konusunda henüz açık bir bilgimiz olmasa da kur yükseldikçe dolar bozulmayıp aksine alınması karşısında biz de şaşırdık.
Acaba kurun çok düşük olduğu inancı mı yaygın? Yahut bir aşamada yeniden yükseleceği mi düşünülüyor? Oysa daha önceki dönemlerde döviz alan herkes kur düştüğünde sürekli yakınıyordu. Bu yapının değiştiği inancı mı oluşmuş? Beklentilerde bir değişim olsa gerek. Yahut da gereksinimlerde.
Döviz almanın iki nedeni olabilir: Biri güven yitirme yahut belirsizlik algılamasının artması. İkincisi de somut nakdi döviz gereksinimin artması. Bize kalırsa her ikisinin de döviz alımlarında rolü görülüyor.
Türk öğün, çalış, GÜVEN!
Önce güven konusuna girelim. Tüketici güveninin kasım ayında rekor düzeye düştüğünü biliyoruz. Aşağıdaki tablonun ilk sütununda son 1 aylık, ikinci sütunda ise son 12 aylık (%) değişim sunuluyor.
Kuşkusuz Tüketici Güven Endeksi’nin son 12 ayda yüzde 72’den fazla düşmesi yaşamsal bir değişim anlamında. Yani tam bir çöküşe işaret ediyor. Bu endeks yayımlanmaya başladığı tarih olan 2002’den bu yana böylesi bir değeri hiç görmedi.
Son 12 ayda Tüketim Eğilimi’nin daha sınırlı düştüğü görülüyor. Dikkat edilirse, 12 aylık düşüş sadece yüzde 50 kadar. Ancak ekim ayında güven ve umutlar hızla dağılınca tüketicilerin yatırım kararı sayılabilecek dayanıklı mal alma iştahları azalıyor.
(% değişim) Son 1 ay Son 12 ay
Tüketici Güven Endeksi -1,6 -72,2
Tüketim Eğilimi Endeksi -5,1 -50,1
Tüketici Beklenti Endeksi +2,4 -68,1
Moraller kura bağlı
Ekim ayında Tüketici Beklentisi’nin, az da olsa, belirgin biçimde düzelme gösterdiği görülüyor. Ancak bu abartılmamalı. Çünkü yıllık bazda Tüketici (geleceğe ilişkin) Beklentisi yüzde 68 düşmüş.
Yani umutsuzluk egemen olmuş. Gerçi son ayda bir parça olumlu beklentiler biraz toparlanmış; ABD’de yeni Başkan’ın seçilmesi, gelen olumsuz haberlere kanıksama ve petrol fiyatlarındaki düşüş moral pompalamış. Belki de bir düzeltme...
Maneviyat yahut da morallerin bozulduğu bir ülkede ulusal para elbette değer kaybeder. Fakat aslında kur morale değil, moral kura bağlı. Keyfimiz yerindeyse kur da düşük oluyor. Keyfimiz kaçtı mı, kur tırmanıveriyor. Kısacası, ekonomik gelişmeleri psikolojik etmenlere bağlamaktan çok, moralleri ekonomik gelişmelerle açıklamak daha doğru.
IMF’den para geliyor. Kur son zamanlarda gevşiyor. Hatta düşen petrol fiyatları da çeşitli etkiler yapıyor. Özetle, Tüketici Güven Endeksi aralık ayında toparlayabilir. Galiba, sıkı morale kur bile dayanamıyor!