Babacan’ın dönüşü olumlu. Hazine ve birçok önemli ekonomik birimin bağlanması Derviş modelini andırıyor
Ali Babacan’ın yeniden ekonomi koordinasyonundan sorumlu olması olumlu. Başbakan, Hazine’nin yanısıra diğer ekonomik birimleri de Babacan’a bağlamış. Bu gerekliydi ve Kemal Derviş modeline benziyor. Derviş de DPT dışındaki bütün ekonomik birimleri kendi uhdesinde toplamıştı. Bu kriz döneminde olumlu ve önemli. Diğer ekonomi bakanlıklarının kaldırılması, doğrudan makro ekonominin yönetimine daha önceden de bu görevde bulunmuş bir kişinin gelmesi son derece olumlu. Öyle anlaşılıyor ki, Başbakan, kriz döneminde ekonomi yönetiminin çok doğru gitmediğinin, kendisine doğru bilgiler verilmediğinin farkında. Buna göre bir revizyon yapmış. Yani daha önceki sorumlu ve yetkili kişiler hem bu konuda ikazda bulunmakta, hem de gerekli tedbirleri almakta yetersiz kalmışlar ki buna göre yeni reorganizasyon yapılmış.
Bir süredir burada bir eksiklik gözleniyordu. Küresel kriz konusunda birçok ülkede çok hızlı adımlar atıldı. Ama Türkiye tedbir almakta en geciken ülkelerden biri oldu.
Çünkü bu krizi en çok etkilenen ülkelerden biri olmasına rağmen en küçümseyen, gözardı eden ülke oldu.
Sonuç olarak geçtğimiz altı aylık süreçte Başbakan, ekonomi yönetimindeki performansın düşüklüğünün farkında. Ki böyle bir revizyonu gerçekleştirmek zorunda kaldı. Enerji Bakanlığı ile ilgili değişim uzun süredir konuşuluyordu. Bence enerji politikasında bu hükümet geçtiğimiz yedi yıldır çok yetersiz kaldı.
Sanayi Bakanı Çağlayan’ın devlet bakanlığına kaydırılması dikkat çekici. Çağlayan o bakanlığa henüz iki yıldır gelmişti. Şimdi dış ticaretten sorumlu olabilir ama bir önceki bakan dış ticaret müsteşarlığından gelmeydi. Bu konuda deneyimi vardı. Bu görev değişimi çok anlaşılır değil.
Beş bakan yerini koruyamadıKabine değişikliğiyle, ekonomiyle ilgili bakanların tamamı değişti. Nazım Ekren, Kürşad Tüzmen, Kemal Unakıtan, Faruk Çelik ve Hilmi Güler kabine dışı kaldı. 58. ve 59. hükümetlerde ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı görevini yürüten ve 2007 seçimlerinden sonra Dışişleri Bakanlığı’na atanan Babacan, yeniden ekonominin patronu oldu ve asli işine dönmüş oldu.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın özellikle sağlık nedeniyle Maliye Bakanlığı’ndan alınacağı konusunda beklentiler vardı. Yeni kabinede yer almaması şaşırtıcı olmadı ancak yerine yapılan atamalarda adı geçse de en güçlü aday Mehmet Şimşek değildi. Şimşek’in ekonomiden sorumlu bakan olarak performansı genellikle eleştiri konusu oldu. Son zamanlarda global krizle ilgili olarak Başbakan’ı etkilediği ve ‘teğet’ söyleminin de bu etkinin sonucu olduğu yorumları yapıldı.
Nükleerde eleştirildiKabine dışı kalan Kürşad Tüzmen’i, milliyetçi duruşu nedeniyle Erdoğan’ın çok tutmadığı yorumları sürekli yapılıyordu. Ancak ihracatın iyi gitmesi, çalışkanlığı görevde kalmasını sağladı. Erdoğan, daha önce de gümrükleri Tüzmen’den alarak yetki alanını daraltmıştı.
Güler’in kabine dışında kalması sürpriz olmadı. Ruslarla doğalgaz anlaşması revizyonu, BOTAŞ, EÜAŞ, nükleer santral gibi konularda eleştirildi.
İşte ekonominin yeni patronları- Ali Babacan (Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı, ekonominin koordinasyonu, Hazine ve kamu bankalarından sorumlu olacak.)
- Cevdet Yılmaz (Devlet Bakanı, DPT ile GAP, KOP gibi bölgesel kalkınma projelerini yürütecek.)
- Mehmet Şimşek (Maliye Bakanı)
- Nihat Ergün (Sanayi ve Ticaret Bakanı)
- Taner Yıldız (Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı)
- Zafer Çağlayan (Devlet Bakanı, dış ticaretten sorumlu olacağı belirtildi)
- Ömer Dinçer (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı)
Ekonomide farklı koordinasyonErdoğan, dün akşam saatlerinde yaptığı basın toplantısında ekonominin koordinasyonu konusundaki değişikliklere neden ihtiyaç duyulduğunu anlattı. Erdoğan, “Ekonomi koordinasyonu zaten vardı. Fakat burada çok daha farklı bir koordinasyon gereğini duyduk” dedi. Erdoğan, şunları söyledi: “Bunun için de Ali Bey’de özellikle finans sektörünü toparlayalım dedik. Örneğin artık bir DPT gibi kuruluşlar, GAP, DAP bunların hepsi bir başka bakan arkadaşımızda, örneğin Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz arkadaşımızda. Bu arkadaşımız, DPT’den gelmiş, yöreyi iyi tanıyan, bilen ve yurtdışı eğitimi falan güçlü olan bir arkadaşımız.”