2001 yılında Türkiye’de bir mali kriz çıktığında hemen herkes tedirgindi. Bazı büyük işadamları tüm servetlerini yitirmişti. Bunların bir kısmı bir an önce ekonominin toparlanmasını diliyor, bazıları da bankası fiilen sermayesini yitirdiği için elini açmış devletten yardım bekliyordu.
Ekonomi daralmış, çalışanların bir kısmı işini kaybetmişti. Büyük zorluklarla mücadele ediliyordu. Ekonomide toparlanma sadece alınan ekonomik önlemlere değil, aynı zamanda morallere bağlıydı. Moraller de darmadağındı. Kur yükseldikçe, faizler hopladıkça, borsa da çöktükçe herkesin maneviyatı çöküyordu.
İtibarlı bir endeks oldu
İşte o dönemde tıpkı Batı ülkelerinde olduğu gibi birkaç meslektaşımla birlikte (Michigan Üniversitesi (ABD) sistemine bağlı kalarak) bir tüketici güven endeksi oluşturma fikri gelişti. Bu tasarımızı CNBC-e televizyonunun patronu Ferit Şahenk’e götürdük. O da destek verdi ve o zamandan beri her ayın ilk çalışma günü sabahı bu endeks açıklanıyor.
Bu endeksten hareketle birçok akademisyen arkadaşım bilimsel çalışmalar yaptı. Bunlar ulusal ve uluslararası konferanslarda sunuldu, dergilerde yayımlandı. Ayrıca Merkez Bankası, IMF ve birçok yabancı kurum bu endekse itibar etti.
Endeks kurdan çok etkileniyordu. Borsadan da. Siyasal gelişmelerin de kimi zaman etkili olduğunu görüyorduk. Mayıs 2002’de Ecevit hastalandığında ve Ocak 2003’te Irak tezkeresi Meclis’ten geçmediğinde, tüketici güveni belirgin düşüşler gösterdi. Yani, yurtiçinde mali piyasalarda yalnızca çalkantıların değil, siyasal gerginlikler ya da risklerin de etkili olduğu görülüyordu.
Yabancı egemeniği oluşmuş
Fakat bir başka gelişme daha gözleniyor. Son zamanlarda yurtiçindeki mali piyasaların küresel krize bağlı olarak geliştiği gözleniyor. ABD ve Türkiye’deki tüketici güveninin beraber hareket ettiği görülüyor.
Özellikle Eylül 2006 tarihi itibarıyla sanki ABD hıçkırdıkça Türkiye de hıçkırmış. Hele 2007 boyunca bu tam bire bir ilişki haline gelmiş. 2008’de de öyle. Anlaşılan küreselleşme sonucu Türkiye’de sıcak paranın yoğunlaşmasıyla tüm mali piyasalara yabancılar egemen olmuş ve tüm dalgalanmalar ABD’ye bağlı hale gelmiş.
Özetle, ABD’de güven sağlanmadan yahut küresel mali piyasalar toparlanmadan Türkiye de toparlanamayacak. Bütün bunları izlemek istiyorsak da Michigan Üniversitesi Tüketici Duyarlılık (sentiment) Endeksi ile CNBC-e Tüketici Güven Endeksi’ni dikkatle izlememiz gerekiyor.