Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı





Türk ekonomisi iki yıldır büyüyor. Belki işsizlik azalmıyor, belki halkın bir kesimi bunu hissedemiyor, ama büyüme rakamlarla kesin. 2002 yılında ekonomi yüzde 7.8 büyümüştü. Bu yıl da yüksek bir büyümenin oluşacağı istatistiklerden gözleniyor.
Geçen yıl büyüme daha ziyade boşalan stokları doldurarak ve ihracatla elde edilmişti. Bu yıl ise biraz farklı. İhracat büyümenin motoru olmayı sürdürse de, bu kez stoklar yerine iç tüketim belini doğrultuyor. Özellikle de dayanıklı tüketim malları. Düşen faizler ve düzelen moraller tüketici güvenini besliyor. Tarımın da katkısıyla bu yıl yüzde 5 civarında büyümenin oluşacağı gözleniyor.
2004 yılı çok önemli. Büyüme tekrar ederse artık sürdürülebilir bir büyümeye eriştiğimiz düşünülebilir. Bunun için koşullar gayet elverişli. Teknik olarak da bir engel görünmüyor.
Büyümenin üç kaynağı görünüyor: Birincisi, yatırımlar. 2004 yılında da sıkı mali disiplin nedeniyle kamu yatırımlarında ciddi bir artış beklenmemeli. Ancak yılın ikinci yarısında hem enflasyonun, hem de reel faizlerin daha da düşmesi beklendiğine göre özel yatırımlar artabilir. Bu da kredi talebi doğurabilir.
İkincisi, ihracat. eurodaki bu yükseliş sürerse, ihracatın da artarak sürmesi beklenmeli. Biz 2004 yılında ihracatın büyümeye yardım edeceğini sanıyoruz. Hele üretimde verimlilik artışları sürdürülebilirse.
CNBC - e Tüketim Endeksleri (Perakende Satış Endeksi ve Bireysel Tüketim Endeksi)
Büyümenin son, ama en önemli kaynağı ise tüketim. Tüketimi belirleyen unsurlardan biri güven. Güvenin arttığını anketlerden izliyoruz. CNBE - e'nin aylık olarak düzenlediği tüketim araştırmalarında geçen aralık ayında 131 düzeyinde olan bireysel tüketim düzeyi, savaşla birlikte 117 düzeyine, yani yüzde 13 düşmüştü. Daha sonra istikrarlı biçimde yükselme gösterdi; ekim ayında 160 düzeyine kadar geldi. Yani yüzde 38 arttı.
Ancak kasımda iki nedenle tüketim düzeyinde gevşeme görülüyor. Birincisi, uzun bayramın alışverişi kesmesi; ikincisi de bombalar. Belki bunda bir ölçüde aşırı şişen tüketimin doyuma ulaşmasının da etkisi olabilir.
Perakende satışlara gelince. Savaşla birlikte yüzde 47 düşen tüketim malları satışı, daha sonra kasıma dek yüzde 85 artış gösterdi. Son ay ise yüzde 15 düşüş gösterdi. Bu da aynı sonuçları onaylıyor.
2004 yılında tüketimin yoluna devam edeceği görünüyor. Tabii terör ortaya çıkmazsa. Ancak, Irak'ta iç savaş yavaşlayacağına ve yerel seçimlerin olumlu katkısı olacağına göre, 2003 yılındaki trendin sürmesi gayet olası. Bu da umutları artırıyor.