Hasan Mert Kaya

Hasan Mert Kaya

Tüm Yazıları

Arap dünyasının divası, Ortadoğu’da insanlara direnmeyi, hayata dört elle sarılmayı, haksızlıklar karşısında dimdik durmayı şarkılarında kadife sesiyle duyurdu her zaman

Doğu Akdeniz'in en sevilen, en çok dinlenilen masal sesli divası Feyruz Kasım ayında geçtiğimiz 21 Kasım’da 90 yaşına girdi. 2002 yılında Paris’te verdiği bir konserde Feyruz’un ağzından şu cümleler dökülmüştü: “Yine de bir gün Filistin halkının özgürlüğünü, çocukların doyasıya gülüşünü göreceğim..”

Mardin’den Lübnan’a doğan güneş: Feyruz

İpeksi Ses

Feyruz'u dinlemeye Şam'da başlamıştım. Sesi, şarkıları ruhumu öylesine sarmıştı ki, Şam'dan sonra gittiğim her yere onu da beraberimde götürdüm. Onu yanımda götürdüğüm hiçbir yerde yabancılık çekmedim. Ruhumun taşınabilir sesi, bazen de saçımı okşayan şefkatli bir anne eliydi o. Levant müziği denilince akla gelen ilk birkaç isimden biri olan Feyruz, Arap dünyasının muhteşem sesli kraliçesi olarak biliniyor. Arapçada Feyruz, turkuaz demek. Sadece kitleler önünde konser verdi. Devlet büyüklerinin önünde özel konser vermeyi her zaman reddetti. 1969'da, Cezayir Devlet Başkanı Boumedienne huzurunda özel konsere çıkmaması nedeniyle 6 ay boyunca Lübnan radyo istasyonlarında Feyruz şarkıları yasaklandı. Feyruz her zaman her ülke ve bölgede sadece halklara şarkı söyleyeceğini, asla bir birey için şarkı söylemeyeceğim dedi.

Haberin Devamı

Mardin’den Lübnan’a doğan güneş: Feyruz

Babası Mardinli

Babası Mardin'den Beyrut'a yerleşen bir Süryani olan Feyruz'un annesi de Maruni Hristiyan Arap Liza Haddad'dı. Düşük gelirli ve tutucu bir ailede büyüdü ama kararlılığı, azmi ve kalbi okşayan sesi onu kısa zamanda önce Lübnan'ın, ardından tüm Arap dünyasının yıldızı yaptı. Feyruz Ortadoğu’da insanlara direnmeyi, hayata dört elle sarılmayı, haksızlıklar karşısında dimdik durmayı şarkılarında kadife sesiyle duyurdu her zaman. Filistinli çocuklar için söylediği sözler ve şarkılar, bölgenin insanlarının arasında dilden dile yayıldı.

Mardin’den Lübnan’a doğan güneş: Feyruz

Dünya Konserleri

New York’ta Carnegie Hall, Londra’da Albert Hall, Paris’te Olimpia’da verdiği konserleri izlemek için gelen çok sayıda izleyici salonu doldurdu. Amerikan Turnesi, özellikle 16.000 kişinin izlediği Las Vegas Konseri Feyruz'un batıda da tanınmasını sağladı. Feyruz, ilk büyük konserini 1957'de, dönemin Lübnan başkanı Camille Chamoun tarafından düzenlenen Uluslararası Baalbek Festivali'nde, İngiliz balerin Beryl Goldwyn ve balet Rambert ile beraber verdi. Feyruz, verdiği bu halk konserinden sadece 1 Lübnan Lirası ücret aldı. Feyruz politikleşen müzikaller de hazırladı. Lübnan İç Savaşı'ndan sonra oyunlarında sert politik eleştiriler kullanmaya devam etti. 1977'de müzikalleri "Petra" hem Müslüman batı ve Hristiyan doğu Beyrut'ta gösterildi. Feyruz sevgisi Müslüman ve Hristiyan Arapları birleştirdi.

Haberin Devamı

Mardin’den Lübnan’a doğan güneş: Feyruz

Şarkıları Türkçe’ye çevrildi

Onlarca şarkısı Türkçeye çevrildi. Ferdi Özbeğen’den Ajda Pekkan’a, Neşe Karaböcek’ten Erkin Koray’a, Ebru Gündeş’ten Nilüfer’e... birçok Türk şarkıcı Feyruz’un şarkılarını Türkçeye uyarladı. Bugün severek dinlenilen çok sayıda Türkçe şarkının orijinali Feyruz’a ait. Şarkılarında Ortadoğu müziklerinde duyduğumuz ut, bendir, kanun gibi enstrümanlar olmadı sadece; çello, keman, piyano gibi Batı dünyasına hitap edecek tınılara da yer verdi. 2015 yılında 82 yaşındayken sanatçının Feyruz’un hayatı Fransız yapımı belgesel bir filme de konu oldu. Feyruz onurun, aşkın, mücadelenin, sabrın, tutkunun, mazlum Ortadoğu halklarının, Kudüs’ün ve Filistinli çocukların sesi oldu. Herkesten saygı gördü ve çok sevildi. Feyruz halen Beyrut’ta yaşıyor. Basında son resmi 2021’de kendisini evinde ziyaret etmesine izin verdiği Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un ziyareti esnasında yer aldı. Feyruz yalnız Araplar için değil, dünyanın tüm özgür düşünceli nesilleri için bir sanatçıdan çok daha fazla anlam ifade ediyor bence. Büyük bir külliyatı olan, unutulmaz şarkılarıyla gönüllere taht kuran sanatçıya sağlıkla nice yeni yaşlar diliyorum. Şarkıların bize hep umudu, hep yaşama sevinci ve bu topraklara ait olduğumuzu anlatıyor.