Hani o İzmirli avukat var ya...
Paraya sıkışan, malı-mülkü olduğu halde zora düşen şirket ve aileleri “kurtaracağım” diyen, sonra da neleri var, neleri yok, üzerine geçirip üçüncü şahıslara satan o malum hukukçunun, yine İzmir’in ünlü bir ailesinin başını yaktığı ortaya çıktı.
Nedim Demirağ ile başlayan olaylar zincirinin bir benzeri, bu kez Ceylan Ailesi’nin başına geldi.
Kentin tanınmış işadamı, İzmir Ticret Odası’nda uzun yıllar Meclis üyeliği yapan Cezmi Ceylan, işleri bozulunca, 80 bin liralık bir kredi borcu nedeniyle ödeme güçlüğü içine girdi.
Ne zaman?
2008 yılında...
İzmir’de gayrımenkul danışmanlığı yapan bir arkadaşı, Cezmi Bey’i, 3.5 yıl önce; “Bu kadar malın mülkün var. Tanıdığım bir avukat var, zora düşen aileleri ve şirketleri düze çıkartıyor. Çok başarılı. Seni rahat kurtarır” diye, tıpkı Nedim Demirağ’da olduğu gibi o malum avukatla tanıştırdı.
“Elini versen, kolunu kaptırırsın“ deyimi, ne yazık ki bu kez gerçek hayatta yaşandı.
Cezmi Bey, bırakın 80 bin lira kredi borcunu ödemeyi, bugün neredeyse 1.5 milyon liralık büyük bir borç batağının içine düşürüldü.
Ne ev kaldı, ne yazlık, ne de aile bütünlüğü...
Hepsini kaybetti.
Bununla kalmayıp, şikayetçi olunca, hep kendisinin hem de ailesinin başına da gelmedik kalmadı.
* * *
Karşımda, başına gelenleri anlatırken masmavi gözleri dolan, zaman zaman utana sıkıla “Ben nasıl böyle bir oyuna geldim” diye hayıflanan Cezmi Ceylan;
“Siz okumuş, görmüş geçirmiş, yıllardır ticaretle uğraşan bir insansınız. Nasıl böyle kör cahil insanlar gibi oyuna geldiniz?” soruma bakın nasıl nasıl verdi:
* * *
“Haklısınız. Ama bu avukat beyi öyle bir anlatılar ki; bizim gibi zora düşen aileleri toparlayıp, düze çıkarttığını, üstelik yapacağı operasyonlar süresince, malımızı-mülkümüzü-paramızı yönetirken para kazandıracağını söylediler.
Denize düşen yılana sarılır misali inandık.
Ben de sorup soruşturdum. Ama hiç kimse, benzer sıkıntılar yaşadığı halde, ya utançlarından olacak ya da dedikodu malzemesi olmamak için bize karşı herhangi bir şey söylemediler.
İsteği üzerine bir evimi, bankadan alınan 400 bin lira kredi karşılığı bu kişiye sattım. Bankadan alınan parayı fonlama yaparak işleteceğim, bir yıl sonra iade edeceğim diye vermedi.
İnandık. Ama ne paramızı alabildik ne de evimizi. Bankaya kredi taksitleri bu kişi tarafından ödenmediği için eve el kondu.
O yetmedi, Çeşme Yıldız Burnu’ndaki yazlığımız da gitti. Kısacası her şeyimizi elimizden aldı.
Şikayet ettik, Organize Suçlar’da dosyası olduğunu öğrendik, savcılığa gönderilmiş. Ama bunca vukuatı varken, elini kolunu sallayarak dolaşıp, yeni insanları ağına düşürmeye çalıştığını duyuyoruz. Bu olaylara artık birileri çıkıp ‘dur’ demeli...”
Nedim Demirağ’ın başına gelenler, bize yansıyan ilk olaydı.
Cezmi Ceylan, varan iki oldu...
Bakalım bundan böyle sırada kimler olacak?