Biliyor musunuz; günlerdir “Allah İzmirimizi yüksek şiddetli bir depremden korusun” diye dua ediyorum.
Çünkü; çemberin daraldığını hissediyorum.
Ocak sonunda Dikili açıklarında, üç gün önce Tire-Torbalı arasında...
Daha önce Kuşadası, Seferihisar-Karaburun-Foça açıklarındakileri saymıyorum.
Bu konuda uzman olan herkesi can kulağıyla dinledikten sonra, belki de onların seslendirmeye çekindikleri gerçeği hatırlatmak isterim:
Şiddetini tam olarak bilmiyorum.
Ama 6’dan daha yüksek olacağı kesin...
Tüm göstergeler, gelişmeler ve yaşananlar, İzmir için yaklaşan bir depremi işaret ediyor.
* * *
Gerçek şu:
7 şiddetinde yaşanacak bir deprem; şayet İzmir merkeze yakın olursa, bilin ki, kentin yarısının yerle bir olması kaçınılmaz.
Bunları neden mi yazıyorum?
Büyükşehir Belediyesi’nin 18 Mart’ta Bayraklı’nın bazı mahalleleri için kentsel dönüşüm ihalesine çıkacağı haberini Milliyet Ege’ye manşet yaptık.
Aynı haberde, planları yapılan ama nedense aylardan beri Bakanlar Kurulu’nda onay bekleyen başka yerleşim alanlarının da listesi de var.
Doğrusu, İzmir’in kensel dönüşüm ve çürük binaları iyileştirme projelerinin niçin Bakanlar Kurulu’nca onaylanmadığını çok merak ediyorum.
Neden?
Hani bir Kentsel Dönüşüm Yasası çıkacaktı?
Hani Şehircilik Bakanlığı bir tane çürük bina bırakmayacak, yıkacak, yerine yenilerini yapacaktı?
* * *
Bu işin şakası yok beyler...
Hele hele yarını, öbür günü hiç yok...
Çünkü; olası bir depremde yıkımın altında kalacak olan, kentsel yenilenme planlarını onaylamayan sizler değil, bizleriz...
Bugün, birinci derece deprem kuşağı üzerinde kurulu, ülkemizin en riskli kentlerinden biri olan ve tarihi boyunca birkaç şiddetli deprem felaketleriyle yerle bir olup yıkılan, yeniden kurulan İzmir’i kurtaracak kentsel yenileme, dönüşüm projelerini acilen onaylamaz...
Büyükşehir Belediyesi’ne yardımcı olup, tüm olanaklarınızla bu süreci hızlandırmazsanız...
İzmir’e; İzmir’i kurtarmak için değil, olsa-olsa tıpkı Van’da olduğu gibi “ceset torbası” dağıtmaya gelirsiniz.
