Bu iş böyle efendiler...
Yerseniz...
Onlar Ankara ve İstanbul’un 60’lıkları...
Ayrıcalıkları var; çünkü onlar AK Partili başkanlara oy vermiş kentin yaşlıları...
Siz; 45 bin 364 kişisiniz.
Yaşlarınız 60 ve üzeri...
İndirimli toplu ulaşımdan yararlanmak sizin de hakkınız. Ama bir kusurunuz var.
Oylarınızla gidip CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı seçmişsiniz...
Yani, “Ne kadar ekmek, o kadar köfte” misali...
* * *
İzmir’de 60 yaş ve üzerindeki insanlar, taa 1999 yılından bu yana tam 12 yıldır toplu taşıma araçları; otobüs-vapur-metrodan her yıl kişi başı 175 lira ödeyerek aldıkları “60 Yaş Kartı” ile ücretsiz seyahat ediyorlar.
Durun; bu hak öyle sınırsız falan değil.
Bir yıl boyunca 750 binişle sınırlı...
Gelin görün ki Sayıştay Daireler Kurulu, İzmir’deki bu uygulamayı “yasal dayanağı yok” diye durdurdu.
60 yaş ve üzerindeki yolculara, 1 Ocak 2012, yani bu pazar sabahından itibaren otobüslere bindiklerinde, “Kusura bakmayın efendim; kartınız geçersiz” denilecek.
* * *
Burası Türkiye, öyle değil mi?
Ve İzmir de bu ülkenin bir kenti.
İtirazı olan var mı?
Yoksa, şunu çok merak ediyorum:
İzmir gibi bu ülkenin bir kenti olan Ankara’da 60 yaşını geçen herkes yıllık 70 lira ödeyerek “Yaşlı Serbest Kartı” alıyor ve EGO otobüslerine ücretsiz olarak biniyor.
İzmir gibi yine bu ülkenin bir kenti olan İstanbul’da ayda 80 lira ödeyerek “Sosyal Kart” alan herkes, 200 binişle sınırlı otobüslerde ücretsiz seyahet ediyor.
Peki bu Sayıştay neyin nesi?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir kurumu değil mi?
Neden benzer uygulama İzmir’de yasaklanıyor da, Ankara ve İstanbul’da devam ediyor?
Bu bir çifte standart olmuyor mu?
* * *
İzmir’e “takık” olmayan bir Sayıştay vardı; o da elinden geleni yapmaya başladı.
Büyükşehir Belediyesi’nde polis operasyon yapıyor; bürokratlar gözaltına alınıp cezaevine konuluyor; özel yetkili savcıların hareket noktası ve dayanağı, Sayıştay raporları...
Büyükşehir, 60 yaş ve üzeri; emekliler, yaşlılarımız için bir sosyal proje uyguluyor.
Sayıştay; “Yapamazsın, ısrar edersen zimmet çıkartırım” diye durduruyor...
Kurum denetçileri, sanki belediye çalışanı gibi; eksik olmasınlar 365 gün Büyükşehir’de ve iştirakçisi olduğu kurum ve şirketlerde “kamp kurma” vaziyetinde...
Sonra birileri çıkıyor; Bu Aziz Bey, bu Büyükşehir çalışmıyor, iş yapmıyor, yapamıyor diyor...
Bu koşullarda, bu abluka altında daha iyisini yapacak olan biri varsa; doğrusu kim olduğunu ben de çok merak ediyorum.