Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, TTNet’in başlattığı “Yeteneğe Destek, Yaratıcı Ekonomiye Destek” projesi için İzmir’deydi. Gediz Üniversitesi’nde, TTNet’in bu projesine katılan 100 öğrenciye ilk dersi verdi.
Bakan Yıldırım, TTNet’in Genel Müdürü Tahsin Yılmaz ile öğle yemeğinde gazetecilerle sohbet etti.
Konu tabii ki İzmir’di; her zamanki gibi kent siyasetiydi.
Bakanı, kendinden emin ve tatlı sert buldum. Örneğin; 35 projenin geciktiği ya da istenildiği gibi gitmediği yönündeki eleştirilere, “Projelerimiz yargıya gitmediği sürece bir sıkıntımız olmaz” dedi, ekledi: “Biz İzmir’e iyi şeyler yapmak istiyoruz. Kötü bir amacımız yok. İzmir’de artık farklı sesler de çıkıyor. En basitinden birileri eleştirirken diğerleri de onlara ‘kardeşim yeter’ diyebiliyor. İnanarak başladığımız her işi, mutlaka bir yolunu bulur ve yaparız. Asla pes etmeyiz...”
* * *
Ve adaylık konusu...
Yani, Kocaoğlu’nun, “Binali Bey, 2014 yerel seçimlerinde aday olursa ben de olurum” sözleri...
Bakan Yıldırım; “Ne adaylığı kardeşim?” diye başladı, devam etti:
“İzmirliler, beni milletvekili seçtiler. Herhalde şikayetçi değillerdir. Gündem-de ve düşüncemde böyle bir şey yok. Yerel seçimler için adaylık piyasasını şimdiden açmak doğru değil. Önümüze 35 proje gibi önemli bir yapılacak iş programı koyduk. Aziz Bey işi (adaylık) niye benim durumuma bağladı, onu da anlamış değilim...”
* * *
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Aziz Bey İzmir’de hükümete, bakanlara muhalefet yapmıyor. Bunu çok yadırgıyorum” diye sitem etmesinin sorulması üzerine, Bakan Yıldırım, şunları söyledi: “İzmir’de CHP iktidar. Biz muhalefetteyiz. Muhalefeti bizim yapmamız lazım. Sonra belediye başkanının görevi muhalefet yapmak değil ki?
Anlamsız tartışmalar ve gereksiz açıklamalarla İzmirlileri yormanın anlamı yok. Ben her zaman İzmir’in siyasi kavgalardan ve muhalefetten uzak tutulmasını istedim. Konu iş ve hizmet olunca ‘bunun siyaseti olmaz’ dedim. Doğru iş kimden gelirse gelsin, biz yardımcı oluruz...”
* * *
Binali Bey, böyle dedi ama taşı gediğine koymadan da edemedi:
“Genel seçimde başardık, yerel seçimde de gücümüzü birleştireceğiz. Önemli olan, yerel yönetimlerdeki bu perişanlığı ortadan kaldırmaktır. Yerel yönetim, şehriyle, hemşehrileriyle kaynaşamazsa, onlarla aynı frekansı yakalayamazsa, şehir kayıp yıllardan kurtulamaz.
İzmir’in, böyle bir yerel yönetim anlayışına ihtiyacı var. Bunu da birlikte başaracağız. İzmir, bunu fazlasıyla hak ediyor.İzmir, bu konuda hazır. Günü ve zamanı gelince İzmir en güzel kararı da verecektir...”