Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları

Topumuzla-tüfeğimizle denir ya; varımızla yoğumuzla kent olarak bu organizasyona odaklanmalıyız.

Kazanmalıyız...

Şayet İzmir’i bir Barselona, İzmir’i bir Milano, bir Şangay ya da San Fransisko gibi marka kent yapmak istiyorsak, başka çare yok.

Ama EXPO Yürütme Kurulu Başkanı Mahmut Özgener’in dediği gibi, dünyanın bu en büyük uluslararası fuar organizasyonunu önce, bu kentte yaşayan 7’den 70’e herkese anlatmakla işe başlamak zorundayız.

Örnek mi? Yaşanmış iki olayı özetleyeyim.

Mahmut Özgener, bir EXPO toplantısından sonra, yürütme kurulu üyeleriyle öğle yemeği için Kordon’daki restoranlardan birine gittiğinde, merak ettiği için masalarına servis yapan garsona sormuş;

Haberin Devamı

“EXPO nedir, biliyor musun?”

Aldığı yanıt, bu konuda Özgener’in haklılığını ortaya koyuyor.

Çünkü garson yüzüne aval aval bakıp, “bilmiyorum” cevabını vermiş.

Bir de başımdan geçen bir olayı anlatayım:

Havaalanından bindiğim bir taksi sürücüsüne; “ne diyorsun, bu EXPO 2020’yi alabilir miyiz?” diye sordum.

“Alamayız, vermezler abi” dedi ve ekledi:

“Şu son şike olayları var ya, hayatta bize bu şampiyonayı vermezler!..”

Söylemlerinden anladım ki, bu arkadaşımız, EXPO 2020’yi, futbol turnuvası sanıyor!..

Suç kimin? Ne o garson, ne de ekmeğini direksiyon sallayarak kazanan şoförün...

Bizim... Benim, sizin, kısacası bu organizasyonun içinde olan herkesin...

* * *

Özgener’in, ‘İşe İzmir’e anlatmakla başlayacağız’ sözlerini bunun için önemsiyorum.

Kaldı ki, hem Özgener hem de Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar, böyle bir oluşum için, doğru bir seçim ve “çok önemli bir şans.”

EXPO 2020’yi İzmir’e kazandırmak için, hem ayaklarının üzerine sağlam basıyorlar hem de “hayalci” değil, “gerçekçi” yaklaşıyorlar.

Eksiklerimiz yok mu? Var...

Ama önemli değil... Yapılacakları ve iş akışını o denli iyi planlamışlar ki, didik didik etmeme rağmen, çalışma planında, eleştiri yapacak bir önemli bir açık bulamadım.

Kutluyorum...

* * *

EXPO’dan sorumlu bir resmi kurullar; “yürütme-yönlendirme gibi”, bir de kentin sivil insiyatiflerinin oluşturduğu kurullar var.

Haberin Devamı

Özgener, bu sivil oluşumlara çok sıcak bakıyor. Bu nedenle “bilgilendirme toplantısında”, Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın, “dil bilmeyen insanlar EXPO’da, yurtdışında gidiyorlar. Ne anlatacaklar, çok merak ediyorum” eleştirisine belli ki şaşırmış.

“Üzerimize alınmadık. Çünkü bünyemizde Sayın Tartan’ın tarif ettiği gibi dil bilmeyen tek bir kişi bile yok” diyor Mahmut Özgener.

* * *

Başkan Hakan Tartan bu eleştiriyi EXPO 2020 için Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan’ın önderliğinde oluşturulan “EXPO Sivil İnsiyatifi” için yaptıysa, buna da ben karşı çıkar, tıpkı Özgener gibi “haksızlık yapıyor” derim.

Çünkü, Hüseyin Aslan’ın, biraraya getirdiği “EXPO Sivil İnsiyatifi” içinde yer alan, gönüllü isimlerin çoğu, bu kentin kanaat önderleridir.

Onları, böyle küçümsemek yanlıştır.

Tunç Soyer, Öcal Uluç, Dr. Ali Nail Kubalı, Güman Kızıltan, Prof. Murat Tuncay, Muzaffer Tağıl, Nezih Öztüre, Atilla Ege, Uğur Yüce, Güneş Ertaş, Dr.Ülkümen Rodoplu, Dr.Erdener Özer, Av.Ülkü Caner, Eset Kardıçalı, Doç. Şeyda Örs Kaya, Tuncay Sayılkan, Prof. Nevra Elmas, Prof. Suat Çağlayan...

Haberin Devamı

Sizce, Hüseyin Aslan ve bir araya getirdiği bu isimler, böyle ağır bir eleştiriyi hak edecek kişiler mi? Sizi bilemem ama bence “asla...”