Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İzmir için önemli bir gün 3 Nisan...
İlk duruşma ve 130 sanıklı çete davası o gün başlayacak.
Tam 11 aydır, sorgusuz-sualsiz, belki de çoğu işlediği suçun ne olduğunu bilmeden cezaevinde yatan Büyükşehir bürokratları ilk kez hakim karşısına çıkacaklar.
İddianame ortada...
Zimmet yok.
Zenginleşme yok.
Trilyonluk hesap hareketleri yok.
Alınan verilen rüşvet yok, bölüşme yok.
Savcı iddianemesinde “var” diyor ama, ortada görünen bir “çete” de yok...
Kopartılan bunca yaygaranın bir kaç celse sonra “boşuna” olduğu ortaya çıkacağından da eminim.
Tek şart var; işin içine siyaset karaştırmamak...
* * *
Ancak bu konuda umutlu değilim.
CHP İl Başkanı Tacettin Bayır, 3 Nisan’da, “CHP örgütü Kocaoğlu için nöbet tutacak. İzmir’i adliyenin önüne yığacağız” diyor.
Yanlış...
Çünkü davanın siyasallaştırılmasının, sürece ve gerçeklerin açıkça ortaya çıkmasına en küçük bir katkısı olamaz.
Aksine süreci daha da içinden çıkılmaz hale getirebilir.
* * *
Bunu yaşadık.
22 Kasım’daki ikinci dalgada hakim 13 kişiyi serbest bırakmıştı.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Gündoğdu Mitingi’nden bir hafta sonra bu bürokratlar tutuklandı.
Neden?
Kılıçdaroğlu Gündoğdu’da hakim ve savcıları Ak Parti militanı ilan etti.
Sonuç; özel yetkili savcının itirazını sürekli erteleyen mahkeme, bir başka meslektaşının salıverdiği bürokratları tutukladı.
Onlar da 5 aydır cezaevinde.
* * *
Adliye önünde, koridorlarda, duruşma salonunda gösteriler yaparak, sloganlar atarak sonuç alınamaz.
Unutmayın ki, 8. Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri de etten-tırnaktan yapılmış birer insan.
Duruşma günü ve sonraki günlerde CHP’nin organize edeceği gösteriler,”olumlu” değil, “olumsuz” etki yaratacak, hakimlerin verecekleri tahliye kararları üzerinde, “baskılara boyun eğdiniz” damgası vuracaktır.
Tahliyeleri kolaylaştırmak yerine zorlaştıracak, geciktirecektir.
* * *
Peki, 397 yıl hapisle yargılanacak olan, İzmir halkının yüzde 50’sindan fazlasının oyunu almış bir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu adliyede yalnız mı bırakalım?
Şüphesiz hayır...
Yöntem, CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in önerdiği, “sessiz” kalabalık ile davanın izlenmesi olmalı.
Doğru olan budur.
* * *
3 Nisan duruşmalarında her şey olabilir.
Mahkeme 11 aylık tutukluluk süresini yeterli görüp toplu tahliye kararı verebilir.
Olaylarda “çete” ya da “böyle bir oluşum yok” denilebilir.
Özel Yetkili Mahkeme “görevsizlik” kararı alabilir.
İddianame, sadece Sayıştay raporları ya da ihale mevzuatı üzerinden yürütülen idari bir dava olarak görülüp normal bir mahkemeye devredilebilir.
Tüm bunlar olasılıklar dahilindedir.
Yeter ki süreç siyasallaştırılmasın...