29 Ekim 2011’de, Cumhuriyet Bayramı tören ve kutlamalarını iptal ettik.
Gerekçe; Van Depremi idi.
Milli Eğitim Bakanı, 2012 yılından başlayarak 19 Mayıs, Gençlik ve Spor Bayramı törenlerinin statlarda yapılmayacağını açıkladı.
Gerekçe; çocuklarımız, gençlerimiz, öğrenciler günler öncesi başlayan provalarda üşüyor, yoruluyorlarmış!
2011 ve 2012...
Cumhuriyetimizin; daha doğrusu Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, Türk ulusuna bıraktığı iki önemli Cumhuriyet armağanı olan günü; henüz resmi bayram olmaktan çıkarmadık ama resmi olarak kutlamayarak saha dışına ittik.
İki yılda; üst üste bu kadar tesadüf olabilir mi?
Olabilir, denk geldi, diyenlere sözüm yok.
Allah yollarını açık etsin...
Ama ben “hayır olmaz” diyenlerdenim.
* * *
Çünkü;
Ülke olarak, devlet olarak Cumhuriyet’imizin temel taşları olan böylesine önemli günleri; 29 Ekim’i, 19 Mayıs’ı kutlamaktan vazgeçersek, ve millet olarak sesimizi çıkarmaz, boyun eğip rıza gösterirsek, bilin ki sıra 2013’te 23 Nisan’a gelecektir.
Ardından 30 Ağustos Zafer Bayramı, daha sonra 9 Eylül, daha sonrasında 10 Kasım Atatürk’a anma günü ve peş peşe gelecektir; “Hilafetin Kaldırılması”, “Türk Alfabesi”nin Kabulü” gibi...
Göreceksiniz, hepsi için zaman içinde resmi kutlamalarının iptali için birer gerekçe yaratılacaktır.
Peki bunları iptal edip, neler kutlanacak?
15 Kasım, Hicri Yılbaşı...
24 Kasım, Aşure Günü...
03 Şubat, Mevlid Kandili...
23 Nisan, Kutlu Doğum haftası...
14 Mayıs, İstanbul’un fethi...
24 Mayıs, Regaip Kandili...
16 Haziran, Miraç Kandili...
4 Temmuz Berat Kandili...
* * *
Başkasını bilemem, zaten beni de pek ilgilendirmiyor...
Kendimce, imanlı ve inançlı bir insanım.
Allah ile inanan bir kul olarak araya kimsenin girmesine izin vermem.
Dini günlerimizi “bayram” olarak değil de, “kutlanması” ve “dua edilmesi” günler olarak kabul eden bir Müslümanım.
Ama Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını sembolleştiren, ona değer kazandıran günlerin “küçümsenmesine”, resmi olarak kutlanmaması için gerekçeler yaratılmasına da şiddetle karşıyım.
Yapılan büyük yanlıştır.
19 Mayıs törenleri için, gençlerimiz, çocuklarımız tam 89 yıldır stadyumlarda, meydanlarda üşümüyordu da şimdi mi hava koşullarından etkilenebilecekleri aklımıza geldi?
Bence sorun, 19 Mayıs’ta gençlerimiz üşümesi falan değil...
Sorun; böyle bir kararı alan ve benimseyenlerin beyinlerinde yıllarca gizli-saklı kalmış, ortam müsait olunca açığa çıkan Cumhuriyet karşıtı “ucube” düşünceleridir.