Finansal varlıklar, her an nakde çevrilebilen varlıklardır. İnsanlar birikimlerinin bir bölümünü arsaya, binaya, altına, bir bölümünü de finansal araçlara bağlar.
Dünyada şimdilerde çok tartışılan bir konu, finansal varlıkların balon yapmasıdır. Bunun anlamı, finansal varlıkların üretim artışından daha hızlı büyümesidir
Varlığın kaynağı üretim. Üretim olacak ki gelir yaratılsın, yaratılan gelirin bir bölümü finansal varlık artışını sağlasın.
Üretimin göstergesi milli gelirdir. Milli gelir bir dönemde üretilen mal ve hizmetlerin parasal (katma) değeri toplamıdır.
Türkiye’de milli gelir 2007 yılından 2013 yılı sonuna dolar olarak 648 milyar dolardan 820 milyar dolara yükseldi. Yüzde 26.5’lik bir artış oldu.
Aynı dönemde yerlilerin finansal varlığındaki artış oranı ise yüzde 20.5 dolayında. TL ve döviz olarak yerlilerin toplam finansal varlığı 434 milyar dolardan 523 milyar dolara çıktı. Açık anlatımıyla, çok ülkede görülenin tersine, bizde finansal varlık artışı büyümenin gerisinde kaldı.
Finansal varlık artışı yavaş
Abdurrahman Yıldırım hem yerlilerin finansal varlıklarındaki değişimi hem de finansal varlıkların net getirisini düzenli olarak izleyerek tablo haline getirir ve yayımlar. Abdurrahman Yıldırım’ın işaret ettiği önemli bir gelişme şudur: Küresel kriz bir çok ülkede finansal varlıkları eritti. Yok etti. Buna karşılık, Türkiye’de finansal varlığı olanların varlıkları kriz rüzgârında azalmadı. Tersine, faiz ve kur etkisinde arttı. Ama genelde finansal varlık toplamı büyümedi. Çünkü finansal varlığa yeni eklemeler yapılmıyor. Tasarruf oranı çok düşük.
Başka anlatımla, halkımız tasarruf yerine tüketime ağırlık veriyor. Bir başka etken de halkın yetersiz tasarruflarının finansal araçlara bağlanacak yerde gayrimenkule yönelmesi.
Yılbaşından bu yana TL finansal varlıklarda toplam artış yüzde 5.94 oranında.Toplam 49.2 milyar TL’lik artış var. Yüzde 5.7 artış neredeyse finansal varlıklarının 7 aylık faizi dolayında.
Getirisi düşük
TL mevduat hesaplarında 7 aylık artış 16.0 milyar TL. Bono tahvilde 8.6 milyar TL, hisse senedinde 6.5 milyar TL, bireysel emeklilik hesaplarında 7.0 milyar TL, faizsiz katılım hesaplarında 5.0 milyar TL’lik artış oldu.
Buna karşılık, döviz mevduat hesapları 7 ayda yüzde 8.18 oranında büyüdü. 11.3 milyar dolar artışla, 149.3 milyar dolar oldu. Döviz mevduat hesaplarının TL karşılığı 322.8 milyar TL.
Genelde gelirimizden fazlasını harcamaya alıştık. 2013 yılı genelinde milli gelirimiz 100.0 iken, 106.6 harcadık. Milli gelirin yüzde 70.9’u büyüklüğündeki hane halkı tüketimi, yüzde 15.1’i kamu tüketimi, yüzde 0.3’ü stok rakamı, 20.3’ü büyüklüğündeki yatırım (makine ve teçhizat 11.2+inşaat 9.1) kalemleri toplanınca, harcama rakamı 106.6 ediyor.
Bugün 2014 yılı ilk yarısına ait milli rakamları açıklanacak. Kısa dönemde çok şey değişemeyeceği için gene gelirimizden fazla harcadığımızı göreceğiz.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024