Nobel Ekonomi Ödülü, “Piyasa Gücü ve Piyasanın Regülasyonu” konusundaki çalışmaları nedeniyle Fransız ekonomist Jean Tirole’e verildi.
Günümüzde çok sayıda sanayi sektörü veya sektör içindeki bazı kesimler birkaç büyük şirketin ya da tek bir tekelin egemenliği altında.
Özelleştirmeler, şirket satın almaları, şirket birleşmeleri belli üretim konularında güçlü şirketlerin egemenlik veya tekel oluşturmalarına imkân verdi.
Egemenlik sahibi ve tekel durumundaki şirketler ya verimsizlikleri ya da yüksek kâr beklentileri nedeniyle fiyatları yüksek tutarak, tüketiciyi sömürüyorlar.
Egemenlikleri veya tekel durumları nedeniyle yeni, verimli, üretken şirketlerin pazara girmelerine imkân vermiyorlar.
Bütün bunların sonucunda ekonomilerde yozlaşma ortaya çıkıyor. İşte bu noktada kamu otoritelerine, devletlere piyasayı “regüle etme” (düzenleme) sorumluluğu düşüyor. Bu yapılmazsa, ekonomide yozlaşma giderek artacak.
Nobel ödülünün yeni sahibinin çalışma konusunun çerçevesi kabaca böyle.
Tekelleşme eski hikâye
Aslında ödülü kazananın söyledikleri, yazdıkları yepyeni, bilinmeyen konular değil ama, önemli olan ifade şekli. Sorunun iyi bir şekilde ve bilimsel olarak sergilenmesi.
TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) bu konuda Türkiye’de olan biteni ortaya koymak amacıyla 2006 yılından bu yana “Sanayi ve Hizmet Sektörlerinde Yoğunlaşma” araştırmaları yapıyor. 2014 yılı ağustos ayında, 2012 yılı araştırmasının sonuçları açıklandı.
TÜİK, 515 farklı konuda faaliyet gösteren firmaların, faaliyet alanlarındaki yoğunlaşma (tekelleşme-piyasa payı) durumlarını belirledi.
Yoğunlaşma oranı, bir faaliyet kolunda en büyük 4 girişimin ciroları toplamının o faaliyet konusundaki toplam ciro değerine bölünmesiyle belirleniyor.
Eğer 4 ve daha az girişimin, belli bir faaliyet kolunda pazar payları (yoğunlaşma oranları) yüzde 30’un altında ise düşük derece yoğunlaşma, yüzde 30-50 arasında ise orta derece yoğunlaşma, 50-70 arasında ise yüksek derece yoğunlaşma, yüzde 70’in üzerinde ise çok yüksek derece yoğunlaşma söz konusu.
110 üretim koluna dikkat
110 üretim kolunda çok yüksek, 87 üretim kolunda yüksek, 91 üretim kolunda orta, 227 üretim kolunda ise düşük derecede yoğunlaşma var.
Toptan ve perakende ticaret sektörünün yüzde 71.4’ünde, inşaat sektörünün yüzde 81’inde düşük derecede yoğunlaşma görülürken, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 42.9, ulaştırma ve depolama sektöründe yüzde 33.3 çok yüksek yoğunlaşma belirlendi.
İmalat sanayiinde faaliyet gösteren girişimlerin yüzde 25.9’unda çok yüksek derecede yoğunlaşma var.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024