Türkiye İstatistik Kurumu her yıl “Yaşam Memnuniyeti Araştırması” yapıyor. Halka soruyor: Mutlu musunuz? Umutlu musunuz? Neden mutlusunuz? Neden umutlusunuz?
2017 Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre, her 100 kişinin % 58’i mutlu. Her 100 kişinin 73’ü umutlu.
Mutlu olduğunu söyleyenlerin oranı 2016 yılında %61.3 iken, 2017 yılında %58.0 oldu. Mutsuz olduğunu söyleyenlerin oranı biraz arttı. %10.4’ten %11.1’e yükseldi. Umutluluk oranında da 2017 yılında ufak bir gerileme var. 2016 yılında umutluluk oranı %76.8 idi. 2017 yılında %73.4’e indi.
Fakat genelde halkımızın mutluluk oranı da yüksek, umut göstergeleri de yüksek.
Bizde insanların mutluluğunun kaynağı, aileleri, çocukları, sağlıklı olmaları. Mutlu olanların %70.6’sının mutluluk kaynağı aileleri, %14.3’ünün çocukları, %5.4’ünün eşleri.
Sağlık mutluluk kaynağı
Sağlıklı olmak başta gelen mutluluk kaynağı. Sağlıklı olmaktan mutluluk duyanların oranı %68. Mutlulukta sevginin payının %16.6, başarının %9, paranın %3.9, işin %1.9 olduğu belirtiliyor. Başka ülkelerde de insanların mutluluğundaki değişim ölçülüyor. Ancak uluslararası değerlemelerde ülke genelinde mutluluk değerlemesi insanları etkileyen farklı gelişmelere göre yapılıyor.
Birleşmiş Milletler’in her yıl yenilediği “Dünya Mutluluk Raporu”nda ülke insanları; (1) Kişi başı milli gelir, (2) Ülkede uygulanan sosyal politikalar, (3) Sağlık hizmetleri, (4) Fikir hürriyeti, (5) Cömertlik, (6) Güven kıstaslarıyla değerlendirilerek, her ülke için mutluluk puanı belirleniyor.
2017 Yılı Dünya Mutluluk Raporu’nda Türkiye mutlulukta 155 ülke sıralamasında 73’üncü sırada yer aldı. Türkiye İstatistik Kurumu her yıl “Yaşam Memnuniyeti Araştırması” ile son bir yıldaki ekonomik gelişmelerin bireyler üzerindeki etkisini belirliyor.
Şebnem Turhan 2009 yılından bu yana yapılan araştırmaların sonuçlarını bir araya getirerek, son yıllarda halkın yaşamındaki önemli değişimleri sergilemeye imkân verecek bir tablo oluşturdu.
Ekonomi etkilemiyor
2010 yılından bu yana halkımızı doğrudan etkileyen ekonomik gelişmelerde çok büyük değişim olmadığı anlaşılıyor. Yıllık dalgalanmalar var ama temel sorunlar devam ediyor. Halkımızın gelirinde artış da yok, azalma da yok. Tasarruf yapamıyor. Borçlanıyor. İşe girenler kadar, işini kaybedenler de çok. Bütünüyle tablo mutlu ve umutlu olmaya imkân vermeyecek bir tablo gibi görünüyor. Ne var ki halkımız mutlu ve umutlu. Mutluluk araştırması, paranın ve iş durumunun bizim halkımızın mutluluğuna katkısının düşük olduğunu gösteriyor. Ekonomik şartlar ne olursa olsun, halkımız için sağlık, aile ilişkileri mutlu olmak için yetiyor.
Başka ülkelerde halkın mutluluk düzeyini belirleyen kişi başı gelir, sosyal politikalar, sağlık, fikir hürriyeti, cömertlik, güven gibi 6 temel faktörden halkımız sadece birine, sağlık konusuna önem veriyor.