Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Büyüyoruz. Büyüyünce gelir artıyor. Acaba artan gelir hane halkının yaşamını nasıl etkiliyor?
Acaba 2002 yılından bu yana hane halkının gelir ve yaşamı nasıl değişti?
Yoksulluk azaldı mı?
TÜİK’in “Gelir ve Yaşam Koşulları” araştırmalarındaki bilgilere göre, sayın okuyucularıma, hane halkının 2006’dan 2013 yılına yaşamının nasıl değiştiğini gösteren bilgiler vereceğim.
- Ülkede gelirin artması önemli ama artan gelirin hane halkı arasında nasıl dağıldığı da önemli.
İyileşme az
2006 yılında nüfusun en alt gelire sahip yüzde 10’luk dilimi gelirin yüzde 1.8’ini paylaşırken bu gruptaki hane halkının kullanılabilir gelirden aldıkları pay yüzde 2.3’e yükseldi.
Nüfusun yüzde 10’undaki en üst gelir grubunun kullanılabilir gelirden aldığı pay yüzde 32.5’dan yüzde 31.3’e geriledi.
Görülüyor ki geçen sürede iyileşme var ama çok büyük ölçüde bir iyileşmeden söz edilemez.
Teknik olarak gelir dağılımındaki iyileşme Gini katsayısı denilen bir göstergeyle izlenir. Gini katsayısı küçülmesi gelir dağılımının iyileşmesini gösterir. 2006’da 0.428 olan Gini katsayısı 2013 yılında küçüldü, 0.400 oldu.
İnsanların kullanılabilir gelirlerinin kaynağının ne olduğu önemlidir.
2013 yılında 20 milyon 478 bin hanemiz vardı. Bu hanelerin yüzde 48.3’ünün kullanılabilir gelirinin kaynağı maaş ve ücret, yüzde 3.2’sininki yevmiye, yüzde 19.7’sininki emekli maaşları sosyal transferler.
2006 yılına göre maaş ve ücret gelirleri ile sosyal transferlerde çok büyük artış var.
Buna karşılık, müteşebbis, girişimci kaynaklı kullanılabilir gelir geriliyor.
Yaşam koşullarının farklı göstergeleri var. Acaba kullanılabilir gelirdeki değişim yaşam koşullarını nasıl etkiliyor? Halk ne yapıyor?
İşte bu konudaki birkaç gösterge:
- Hanelerimizin yüzde 65’i borçlu ve borç taksiti ödüyor. Borçlu hanelerin oranı 2006 yılında yüzde 53 idi. Demek ki borçlu hane sayısında önemli artış var..
- Borç taksiti ödeyenlerin yüzde 26’sı çok zorlandıklarını, yüzde 34’ü az zorlandıklarını söylüyorlar.
- Çok önemli bir gösterge hane halkının yaşadıkları konutların yüzde 60.7’sinin kendilerine ait olması. 2006 yılında hane halkının konut sahipliği oranı yüzde 60.9 idi... İyi de bu kadar konut yapılırken, hane halkının konut sahipliği neden artmadı? Çünkü hane sayısı 2006 yılında 17 milyon 580 bin iken, 2013 yılında 20 milyon 478 bine yükseldi. Hane sayısında 3 milyona yakın artma oldu.

Hane halkı ne durumda

Hane halkı ne durumda


Yoksulluk geriliyor
Yoksulluk ölçüsü görelidir. İnsana, ülkeye göre değişir. Ülkeler arasında medyan kullanılabilir gelir ölçü olarak kullanılıyor. Medyan gelir, tüm fert gelirlerinin azdan çoğa sıralamasında en ortada yer alan gelir rakamıdır.
Yılın medyan kullanılabilir gelirinin yarısından (yüzde 50’sinden) az geliri olanlar göreli yoksul sayılıyor.
2006 yılında göreli yoksulumuz 12 milyondu, 2013 yılında 11 milyona geriledi ama unutmayalım, bu arada kurumsal olmayan nüfus 67 milyondan 74 milyona yükseldi.
Bu yüzden, önemli olan, göreli yoksul sayısının nüfusa oranı. Böyle bir oranlamayla yoksulluk oranının yüzde 20.6’dan yüzde 15.0’e gerilediği görülüyor. Aynı şekilde yoksulluk açığı da yüzde 31’den yüzde 26’a indi.

Hane halkı ne durumda