Haziran ayından itibaren enflasyon “hissedilir ölçüde” inişe geçecekti (!) Ne var ki enflasyon nisanda yüzde 9’un üzerine çıktı. Yüzde 9’un üzerinde oturdu kaldı.
Temmuz ayında TÜFE endeksi yüzde 0.45 arttı. Halbuki bizde geleneksel olarak yaz aylarında fiyatlar gerilerdi.
Yılbaşından bu yana 7 ayda tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 6.18 oranında. Yıllık artış yüzde 9.32 oranında.
Enflasyonda Ayşe Hanım Teyzem ile Ali Rıza Bey Amcam gibiler en çok gıda harcamalarından, konut harcamalarından ve ulaşım harcamalarından etkilenirler.
Türkiye genelinde, zenginiyle, fakiriyle ortalama tüketim harcamasında gıdanın payı yüzde 24, konut harcamalarının payı yüzde 16, ulaştırma harcamalarının payı yüzde 15’tir.
Orta ve alt gelir grubunda bu üç kaleme yapılan harcamalar toplam harcamaların yüzde 70’ini, 80’ini bulur.
Temmuz ayında gıda harcamalarındaki yıllık fiyat artışı yüzde 12.56, ulaştırma harcamalarındaki yıllık fiyat artışı yüzde 10.29 oldu.
Ayşe Hanım Teyzem ve Ali Rıza Bey Amcam gibileri üzen işte bu iki kalemdeki fiyat artışları.
Gıda maddelerindeki artış mı etkili oldu?
Merkez Bankası Başkanı enflasyonu aşağıya çekememelerini, gıda maddeleri fiyatlarındaki artışa bağlar.
Hatta enflasyonu aşağıya çekmek için yurtdışından işlenmemiş gıda maddesi ithalatı yapılmasından bile söz eder.
TÜİK her ay enflasyon hesabında ayıklama yapıyor. Buna “Özel Kapsamlı TÜFE Göstergeleri“ deniliyor.
Bakınız temmuz ayı ayıklamasının sonuçları nasıl:
- Mevsimlik ürünlerin fiyatları dikkate alınmasa bile yıllık enflasyon yüzde 9.68
- İşlenmemiş gıda ürünlerinin fiyatlarındaki artış hariç enflasyon yüzde 8.96
- Enerji fiyatları hariç enflasyon yüzde 10.24
- İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji hariç enflasyon yüzde 9.99
- Alkol, tütün, işlenmemiş gıda ürünleri ve enerji hariç enflasyon yüzde 10.62
Görülüyor ki ne kadar ayıklanır ise ayıklansın, enflasyon oranını yüzde 9’un altına çekmek mümkün olamıyor.
Enflasyon yukarı faiz oranı aşağı
Merkez Bankası’nın ana hedefi fiyat istikrarını sağlamak için enflasyonu aşağıya çekmektir.
Kaç yıldır gerçekleştirilemeyen bir yüzde 5 hedefi var.
Merkez Bankası Başkanı “Hazirandan itibaren enflasyonda hissedilir ciddi bir gerileme” bekleyişinden söz ederek, faizin indirilmesini isteyenleri mutlu etme arayışına girdi.
Başladı faizi aşağıya indirmeye.
İndirmekle kalmadı. Yakında yeni indirimler olacağı müjdesini verdi.
Ne var ki faiz iniyor. Enflasyon inmiyor.
Temmuz enflasyonu yüzde 9.32 olarak açıklandıktan sonra bakalım Merkez Bankası “İndir... İndir... Daha çok indir” baskısı karşısında ne yapabilecek!
Sivribiber nedir ki?
‘Ateş olsa cirmi (büyüklüğü) kadar yer yakar!’
Her fiyat artışında bir suçlu aranır. Uzun süredir suçlu “sivribiber” idi. Temmuz ayında bibere limon ve kayısı eklendi.
Acaba sivribiber, limon ve kayısı enflasyonu nasıl artırır?
TÜFE (enflasyon hesabında) gıda ve alkolsüz içkiler grubunun ağırlığı yüzde 24.45’tir. Gıda grubunda her ay 129 maddenin fiyat değişimi izlenir.
Her maddenin TÜFE’yi (enflasyonu) etkileme gücü, ağırlığı farklıdır. Mevsimlik ürünlerde bu ağırlık değişir.
Örneğin, TÜFE (enflasyon) hesabında ekmek fiyatının ağırlığı 2.7434, zeytinyağının ağırlığı 0.1950, pirincin ağırlığı 0.4161’dir.
Her ürünün fiyatındaki değişim ağılıkları ölçüsünde TÜFE’yi etkiler.
Temmuz ayında sivribiberin ağırlığı yüzde 0.2085, limonun ağırlığı yüzde 0,0538, kayısının ağırlığı yüzde 0.0837’dir.
Sivribiber fiyatı temmuz ayında yüzde 30.94 artmış ama sivribiberin TÜFE hesabındaki ağırlığı 0.2085 olduğundan, toplam fiyat değişimindeki etkisi çok azdır .
Ne kadar azdır? Sivribiber fiyatı yüzde 100 artsa idi, TÜFE’ye etkisi 0.20 olacaktı. Yüzde 30.94 attığına göre, enflasyonu yüzde 0.06 etkilemiş durumda.
Limonun ağırlığı yüzde 0.05 oranında. Limon fiyatı temmuzda yüzde 30.23 arttı. Enflasyon hesabına etkisi yüzde 0.02 oldu.
Görülüyor ki gıda maddelerindeki fiyat artışları enflasyonu, gıda maddesinin tüketim sepetindeki ağırlığına göre etkiliyor.
Cirmi (sepetteki ağırlığı) kadar yer yakıyor.
Fiyatlar neden artıyor
Enflasyonu tüketici fiyatlarındaki (TÜFE’deki) aylık ve yıllık artış oranlarından izliyoruz.
Herkesin bekleyişi fiyatların artmaması hatta ucuzlaması.
Tüketici fiyatındaki artış nasıl durur? Tüketici fiyatı nasıl ucuzlar?
Tüketiciye mal satan perakendeci (1) Üreticiden toptancıdan malı daha ucuz alırsa (2) Daha düşük kâr ile malı satarsa tüketici fiyatı ucuzlar.
İç talep canlı ise, alıcı mala hücum ediyor ise, perakendeci kâr oranını yüksek tutar. Şimdilerde iç talep daraldı. Bu durumda tüketici kâr oranını artıramıyor.
O halde perakende fiyatının ucuzlamamasının arkasındaki tek etken üretici toptancı fiyatlarının ucuzlamaması, artmasıdır.
Acaba üretici, toptancı fiyatı neden ucuzlamıyor? İç talep canlı, ihracat patladı da üretici mal mı yetiştiremiyor? İç talep artışı da ihracat artışı da sınırlı.
Tarımda da sanayide de fazla kapasite, kullanılmayan kapasite var.
O halde... O halde tarım ve sanayi ürünlerinde üretim maliyeti yüksek. İşte o nedenle önce yurtiçi üretici fiyatları artıyor. Sonra bu artış tüketici fiyatlarını yukarıya tırmandırıyor.
Üretici fiyatları henüz döviz fiyatındaki artışın getirdiği yükün altından kalkamadı. Tarımda ve sanayide büyük ölçüde ithalat bağımlılığı nedeniyle maliyetler arttı.
Henüz doğalgaz, elektrik zamları yapılmadı. Bu zamlar yapıldığında üretici fiyatları tekrar yükselişe geçecek.
Üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki makas yılbaşından sonra açılmıştı. Nisanda üretici fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 12.98 iken, tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 9.38 oldu. Temmuzda makasın kapandığı görülüyor. Temmuzda üretici fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 9.46, tüketici fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 9.32.