Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Düzce’de bugün Düzce Belediye Başkanlığı’nın düzenlediği, Düzce Üniversitesi’nin desteklediği uluslararası bir sempozyumda, şehir nüfusunun geçmişi, şehrin tarihi, kültürel yapısı konularında yerli ve yabancı araştırmacılar tarafından yapılmış çalışmaların tartışılacağı bir “Tarih ve Kültür Sempozyumu” başlıyor. İki günde elliye yakın araştırmacı tebliğ sunacak.
Her şehrin farklı sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı var. Zaman içinde bu yapı değişiyor. Her değişimin olumlu yanı kadar olumsuz yanları da var. Önemli olan şehirlerin kimliklerinin, farklılıklarının, karakterlerinin, üstünlüklerinin kaybolmaması.
Bu ise sosyal kültürel ve ekonomik yapıya sahip çıkılmasını, şehirlerde zaman içinde ortaya çıkan değişimlerin kayda geçirilmesini gerektiriyor.
Düzce, konumu, insan yapısı, kültürü, sosyal ve ekonomik hayatıyla son yüz yılda büyük değişim yaşadı.
Düzce Üniversitesi’nin belediyenin bu öncü hareketine destek vermesi çok önemlidir. Düzce Üniversitesi, bulunduğu şehre sahip çıkan az sayıdaki üniversitenin başında geliyor.

Üniversite şehre sahip çıkıyor
Rektör Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, üniversite ile şehir bağını çok iyi kurdu. Geliştiriyor. Ümit edilir ki bu toplantı nedeniyle yapılan çalışmalar, derlenen bilgiler üzerine Düzce araştırmaları devam eder. Üniversitede bir Düzce araştırmaları bölümü oluşturulur.
Düzce Osmanlı döneminde göreceli olarak zengin bir şehirdi. İstanbul ile ve Saray çevreleriyle bağı Düzce’ye farklılık veriyordu. İnsan yapısı Düzce’nin her zaman rengi olmuştur. Eski Düzceliler “Düzce’de 72.5 millet vardır” diyerek insan mozaiğini, farklı inanç, dil, ırktan olanların bir arada yaşamalarının önemini vurgularlar. Daha önceleri Çerkez, Abaza, Laz ve Gürcü olduklarını söyleyenler şehir yaşamında öne çıkmıştı. Milli Mücadele öncesi Düzce’de önemli sayıda Rum ve Ermeni nüfus olduğu da bir gerçektir.
Düzce’de insan yapısı, sosyal, kültürel ve ekonomik yapı Milli Mücadele’de önemli değişime uğradı. Cumhuriyet döneminde, Demokrat Parti yıllarında, yeni yol bağlantıları sonucu Düzce’nin ekonomik yapısında ortaya çıkan dalgalanmadan şehir yerlileri büyük ölçüde olumsuz etkilendi. İş düzenleri değişti.
İstanbul’dan eskiciler, antikacılar Düzce’ye hücum etti. Evlerdeki Osmanlı’dan kalma eşyalar İstanbul’a taşındı.

Deprem eski evleri yok etti
Düzce’nin yerel ve özgün mimariye sahip evleri zamanla eskidi. Ev sahipleri eski evleri koruyamadı. 1999 depremi Düzce’deki özgün yapıların tamamen yok olmasına neden oldu.
Günümüzde Anadolu’da birçok şehirde eski mahalleler korumaya alınıyor. Ne yazık ki Düzce’de korumaya alınacak, örnek mahalle kalmadı.
Şimdilerde yepyeni bir Düzce var. Ne yazık ki yeni Düzce’de eskinin izlerini yaratacak karakteristik bir mimari çizgisi yok. Yenilenen üstyapı, değişen ekonomik şartlar Düzce’nin eski sosyal yaşamının, kültürünün, örf ve âdetlerinin sürdürülmesine imkân vermiyor.
İşte bu nedenle Düzce Üniversitesi’nin şehrin tarih ve kültürüne sahip çıkması çok önemli.