Suriye pazarını kaybettik derken, ardından Irak pazarı karıştı. Suriye’den gelen 1.5 milyon sığınmacının sosyal ve ekonomik faturasını nasıl ödeyeceğimizi tartışırken, Irak sınırından sığınmacı akını başladı.
Alternatif pazar Afrika’ya güveniyorduk. Ebola virüsü bu pazarı da tehlikeye soktu.
Çevremizde olan bitenlerden en fazla zarar gören ülke haline geldik.
Afrika pazarına büyük yatırım yaptık. Yapıyoruz. Afrika pazarı 3 nedenle önemli. (1) THY, Afrika’nın ana havayolu taşımacısı haline geldi. Afrikalılar İstanbul üzerinden dünya bağlantısı kuruyor. (2) Afrika ülkelerinde çok sayıda küçük yatırımcımız, orta büyüklükte yatırımlarımız var. (3) İhracatımızın yüzde 10’una yakınını Afrika pazarına yapıyoruz.
Ebola virüsü Afrika pazarının uzun süre dünyayla ilişkisinin kesilmesine yol açacağa benziyor.
Irak pazarını kaybediyoruz
Suriye’deki Türk yatırımlarının geleceği belirsiz. Suriye ile ancak sınır ticareti sürüyor. Irak pazarı, Almanya pazarından sonra en büyük pazarımızdı. Giderek de büyüyordu.
Irak’taki kargaşanın kısa süreli olması temenni edilir ama, devam etmesi halinde Irak pazarı da kapanacak.
Suriyeli sığınmacılar konusundaki yanlışların Irak’tan başlayan göçte tekrarlanmaması önemlidir.
Tabii ki sığınmacıları kabulde insani yaklaşım çok önemlidir ama, insani yaklaşım için Türkiye’den başka sınırlarını kontrolsüz olarak sığınmacılara açan bir ülke de
dünyada yok.
Sığınmacı sorunu önemli
Kayıtsız kuyutsuz ve kontrolsüz olarak hudutları açtık. Sığınmacılar, Ankara, İstanbul ve İzmir sokaklarında yatıp kalkmaya başlayınca sorunun büyüklüğünü fark ettik. Kaç kişinin ülkeye girdiğini bilmiyoruz da 1.5 milyonluk bir tahmin var. Biz bu 1.5 milyon Suriyeliyi nerede yatıracağız, nasıl besleyeceğiz? 1.5 milyon, alt gelir grubundan, eğitimi ve mesleği olmayan sığınmacı ülkenin nüfus yapısını değiştirecek.
Hiç olmazsa Irak’tan gelenler konusunda benzer yanlışı yapmayalım. Ülkenin sosyal ve ekonomik yapısını bozacak bir sığınmacı akımına kapıları sonuna kadar açmayalım. Sığınmacıları kayda geçirelim. Ülke içindeki dolaşımlarını kontrol altına alalım.
Bu konular Cumhurbaşkanlığı seçim döneminde gündeme gelemedi. Başbakanın atanmasından sonra yeni hükümet büyük olasılıkla bir süre bu konulara gereken önemi veremeyecek. Komşu ülkelerde olan bitenlerin, ihracat pazarlarındaki daralmanın, artan sığınmacı sayılarının ülkeye ekonomik ve soysal faturaları büyüyor. Sahip çıkan olmadığından, gelişmeler kontrolden durumda.