Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hem Osmanlı’yı, hem Cumhuriyet’i gören; ‘Devr-i Osmani’yi ‘Cumhuriyet’ dönemiyle karşılaştırma şansı olan; Atatürk’ün peşine gönüllü olarak takılan kuşak, ömürlerini tamamladı.

Atatürk döneminde, Cumhuriyet döneminde dünyaya gelen, Atatürkçü kuşağın yetiştirdiği ikinci kuşak da hayatta değil.

Şimdiler Cumhuriyet’in faziletini, özelliğini umursamayan üçüncü kuşağın dönemi.

Bu kuşakta “işgal”in ne olduğunu bilen yok. Milli Mücadele’yi yaşamış olan yok. Cumhuriyet dönemindeki sosyal ve ekonomik değişimin ne zorluklarla gerçekleştiğini, sanayileşmenin nasıl başladığını bilen yok

Haberin Devamı

Bu kuşağa Atatürk ve Cumhuriyet ilkeleri, “binası yapılmış, kapısı, penceresi takılmış, sıraları konulmuş, elektriği, suyu getirilmiş, yolu döşenmiş, bütün bunların faturası ödenmiş ve de bütün bunlardan sonra nasıl yönetileceği örneklerle gösterilmiş bir yapı olarak” intikal etti.

Ne var ki üçüncü kuşak, birinci ve ikinci kuşak kadar, dinamik, idealist ve daha da önemlisi yapıcı çıkmadı.

Bu kuşakta ülke yönetimine soyunanlar, önceki kuşaklardan devraldığı bayrağı daha ileri götürmek için “halkı peşine takıp” koşacak, daha ileriye götürecek yerde, bir önceki kuşakların bıraktığı yapının içine girdi, oturdu.

Sadece o kadarla da kalmadı. Daha önceki kuşakların miras bıraktığı ekonomik varlıkları sattı. Satmaya devam ediyor.

Dar bir çevre, “Atatürkçülüğü ve Cumhuriyetçiliği” kendilerine göre yorumlayarak, hâkimiyetlerini sürdürmeyi sağlayacak bir silah, bir kalıp halinde kullanmaya başladı. Atatürk ve Cumhuriyetçilik politik güç silahı haline getirilince, “dini inançları” öne çıkararak, insanları etrafında toplayanlar, “dar çevre”nin karşısında giderek güçlendi.

Dar çevre ve geniş çevre çatışması arasında Cumhuriyet’in ne olduğu unutulur hale geldi.

Dini inançların politik gücü kuvvetlendirmek için kullanılması, Atatürk ve Cumhuriyet öncesi Osmanlı dönemi hayranlığını giderek daha fazla güçlendirir oldu.

Cumhuriyet bir yaşam biçimidir. Cumhuriyet Bayramı, Türklerin yok olmaktan kurtulmalarını, bugün yaşadıkları topraklara sahip olmalarını kutladıkları bir bayramdır. Ne var ki bayramın bayram olarak devam etmesi, Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerinin yaşamasına, yaşatılmasına bağlı. Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerine dayalı olarak sosyal ve ekonomik bakımdan ülkenin gelişmesine bağlı.

Haberin Devamı

Cumhuriyet Bayramı’nız kutlu olsun...