Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Benzinin pompa fiyatına 12 kuruş, mazotun pompa fiyatına 18 kuruş zam geldi.

Petrolü dolarla ithal ediyoruz. Dünyadaki petrol fiyatları artıyor. Doların Türk Lirası karşılığı artıyor. Bu durumda zam kaçınılmaz.

Petrolün varili 2016 yılı başında 27 dolara kadar geriledi. Bu yılın haziran ayında 44 dolardı. Dün sabah 60 doların üzerine çıktı.

Doların fiyatı geçen yıl bu günlerde 3.10 TL dolayındaydı. Dün dolar 3.77 TL’den satılıyordu.

Amerikan dolar endeksi geçen yıl bu vakitler 98 iken, şimdilerde 94’e geriledi ama dolar endeksi düşerken, bizde bir yanda enflasyon, öte yanda iç ve dış politika kaynaklı riskler sonucu doların fiyatı artıyor.

Haberin Devamı

Gerçekçi olalım, doların fiyatındaki ve akaryakıt fiyatındaki artış enflasyonu gereğinden fazla artırıyor.

Çünkü dolar ve akaryakıt fiyatı, sadece maliyet artışına yol açmıyor. Zam beklentilerini ve zamları yükseltiyor.

İşte onun için doların fiyatının artışı, benzin ve mazot fiyatındaki artış “Ayşe Hanım Teyzeyi neden üzsün ki? Onun dolarla işi yok. Otomobili kamyonu yok ki benzin ve mazot satın alsın?” diyemeyiz.

Dolar ve akaryakıtlarda fiyat artışının faturasını sonunda Ayşe Hanım Teyzem’ler ödüyor.

Tarımda, sanayide üretimde ithal girdilerin payı yüksek. Dolar yükselince, tüm maliyetlerde artış oluyor.

Maliyet artıyor

Benzin ve mazot zammı genelde ulaştırma sektörüne yük getiriyor. Dolmuş, otobüs, taksi fiyatlarının taşıma fiyatlarının artmasına yol açıyor ama, esas yük tarım sektöründe hissediliyor.

Tarım sektöründe üretim yapanlar için, tahıl, sebze, meyve yetiştirenler, traktör kullananlar için mazot fiyatındaki artışlar çok, hem de çok önemli.

Benzin ve mazot zammını eleştirenler, “Evet, dolar ve petrol fiyatı karşısında yapacak şey yok ama devlet isterse vergileri indirerek, petrol ve mazot zammının olumsuz etkisini azaltabilir” diyorlar.

Benzin ve mazotun pompa fiyatının % 65 dolayındaki kısmı vergiden oluşuyor. Ne var ki akaryakıttan alınan vergiler bütçe için çok önemli. Bu vergileri aşağıya çekmek bütçe açığını büyütüyor.

Tamam da... Bundan sonra ne olacak? Dolar fiyatındaki artış, benzin ve mazot fiyatındaki artış, enflasyonun tırmanmasına yol açacak.

Haberin Devamı

Enflasyon denilen şeyin arkasında ”fiyatlama” var. İnsanlar olan bitene bakarak geleceği fiyatlandırıyorlar. Tüketici olsun, üretici olsun, toptancı, perakendeci olsun “Baksanıza, dolar artışa geçti. Devlet benzine, mazota zam yapıyor. Bu devam eder...” diyerek geleceği fiyatlandırıyorlar.

Zam yarışı başladı

Bugüne kadar mal ve hizmetlere zam yapmayanlar, “Her şeye zam gelirken, biz geride kalmayalım” diyerek zam yapıyorlar. Üretici, “Maliyetler giderek artacak” diyerek zam yapıyor.

Özellikle yılbaşı öncesi “zam beklentisi” ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Şu günler iş âleminde, gelecek yılın bütçesinin yapıldığı aylar. Gelecek yılın “fiyatlandırıldığı” aylar. Zam rüzgârındaki fiyatlama, enflasyonun aşağıya çekilmesini önler. Enflasyonu artırır.

“Dolar fiyatı yerinde durmuyor... Petrol fiyatı artıyor. Yapacak ne var?” diyemeyiz. Yapacak çok şey var. Onları yapamazsak enflasyona teslim oluruz.

Haberin Devamı

Başka ekonomilerde milli para birimi neden her gün değer kaybetmiyor? Neden dolar fiyatı her gün artmıyor? Neden benzin ve mazotun pompa fiyatlarına devamlı zam gelmiyor? Neden halk her gün zam beklentisinde değil? Neden enflasyon % 2’lerde dolanıyor da bizde % 10’un altına çekilemiyor diyerek ekonomimizin sorunlarına çözüm arayışında olmamız gerekiyor.

Ekonomide köklü bir yapısal değişim gerçekleşmedikçe, dolar fiyatındaki artış, akaryakıt fiyatındaki artış enflasyonu besleyecek.

Piyasada Türk parasından kaçışı, dolara yönelişi önlemek zorundayız. İki para birimli ülke olmaktan kurtulmak zorundayız. Bunun yolu öncelikle cari açığı kapatmaktır. Cari açığı kapatmanın yolu da ekonominin dolara bağımlılığından, üretimde ve yatırımlarda dolara bağımlılıktan kurtulmaktır.

Bunu yapmadıkça, Türk Lirası değer kaybedecek. Dolar fiyatı artacak. Benzin mazot zammı devam edecek. Enflasyonu aşağıya çekemeyeceğiz.