Son zamanlarda gerçekten bir “faiz lobisi” oluştu. Öyle bir hava yaratılıyor ki “Türk ekonomisinin geleceği, faizin yükseltilmesine bağlı. Faiz yükseltilmezse, ekonomi batar.”
O nedenle “faiz lobisi” bugün TCMB’nin faizi yükseltmesini bekliyor. Beklemenin de ötesinde... Faizinin yükseltileceğinden emin... Bütün hesaplar faizin yükseltileceği üzerine kurulmuş durumda.
Bana soran yok ama... Ben olsam “faizi yükseltmem.” Eğer Türk ekonomisi TCMB faiz yükseltmezse batacak kadar kötü durumdaysa, batsın da kurtulalım.
Kim bu piyasa
“Piyasa faizin yükseltilmesini istiyor, bekliyor...” Kim bu piyasa? Türkiye’ye yurt dışından döviz getirerek, Türkiye’deki TL faiz oranlarıyla dövizlerini değerlendirenler.
Piyasa’nın “gösterdiği sopa” ne? Faiz yükseltilmezse, Türkiye’ye döviz girişi durur. Cari açı finanse edilemez. Döviz bulunmaz olur. Döviz fiyatı yükselir. Faiz yüksek olmalı ki döviz gelsin.
Açık anlatımla, “piyasa”, yüksek faiz, ucuz döviz politikasının sürdürülmesinden yana.
Ne var ki dövizle borçlanan iş çevreleri de TL’nin faizinin yükseltilmesini bekliyor.
Bütün sorun “ikili para sistemi”nin yaygınlaşması. Ekonomide TL ile döviz birlikte işlem görüyor.
Dövizle borçlananların TL’nin faizinin yükseltilmesini neden istediklerini dostum Ege Cansen yazılarında devamlı anlatır.
Ege Cansen der ki, ”Bizde ekonomide çift para (TL ve döviz) birlikte kullanılıyor. İş âleminde, fizibilite hesaplarında “sermaye maliyeti”, TL’nin “faizi”ne göre değil, dövizli borcun “maliyeti”ne göre yapılıyor. TL’nin faizi düşünce, dövizin fiyatı arttığı için borcun maliyeti (döviz faizi + anapara kur farkı) yükseliyor.
Bu da yüksek faiz etkisi yapıyor. Türk iş âleminin derdi TL’nin faizi değil, dövizin yükselen fiyatıdır.
Türk iktisatçıları Türk ekonomisinin “çift paralı” olduğu gerçeğini kabullenmek istemez. Çünkü bunu modelleyemez. Üstelik “cari açıksız” bir ekonomiyi hayal bile edemez. Bu nedenle Türkiye “dış-borç-kolik”ten kurtulamaz.”
Sorun: Cari açık
Faizi yükselterek, büyüyen cari açığı finanse edecek ölçüde döviz girişine kapı açmaya çalışacak yerde, cari açığı küçültmek kimsenin kolayına gelmiyor. Çünkü “el parasıyla büyüme” kolaylığına alıştık. Cari açık büyüyor. Demek ki döviz fiyatı henüz ihracatı yeterince artıracak, ithalat artışını frenleyecek ölçüde değil.
O halde bırakalım döviz fiyatı arz ve talebi dengeleyecek şekilde oluşsun. Faizle oynayarak döviz fiyatı bir noktaya kadar tutulabilir. Sonra gene büyük bir düzeltmeyle karşılaşılır.
Faizin yükseltilmesi geçici süre döviz girişini artırır, döviz fiyatındaki artışı frenler. Faizin cazibesiyle aşağıya inen döviz fiyatı bir süre sonra hazmedilemeyecek boyutta bir sıçrama yapar. İşte onun için (bana soran yok ama...) ben olsam (bugünkü şartlarda) faizi yükseltmem.