Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

(Yılın başında % 10.89 idi)

Geçen ağustostan bu ağustos ayına tüketici fiyatları yüzde 9.54 oranında arttı.
Tüketici fiyatlarındaki bu yıllık değişim oranına “enflasyon oranı” diyoruz.
Türkiye İstatistik Kurumu tüketici fiyatlarındaki genel artış oranını 432 maddenin fiyat değişiminden izliyor.
Ağustos ayı içinde bu 432 maddenin 255’inin fiyatı arttı. 64’ünün fiyatı değişmedi. 113’ünün fiyatı düştü.
Enflasyon işte bu fiyatı artan, eksilen ve değişmeyen 432 maddenin fiyatının ortalamasına göre belirleniyor.
Ayşe Hanım Teyzem bu 432 maddenin tamamını tüketmiyor.
Bu 432 maddenin tüketim sepetindeki ağırlığı farklı.
Ayşe Hanım Teyzem için önemli olan, 1) Gıda maddeleri fiyatları, 2) Kira, gaz, elektrik, su gibi konut harcamaları ile 3) Ulaştırma fiyatlarındaki artıştır.
Çünkü, Ayşe Hanım Teyzem ve Ali Rıza Bey Amcamın toplam tüketim harcamalarının yüzde 70’ine yakın bölümü bu üç kalemdeki harcamaya gidiyor.

Gıda artışı üzüyor
Ağustos ayı itibariyle yıllık fiyat artışı yüzde 9.54 ama gıda ve alkolsüz içeceklerde fiyat artışı yüzde 14.44, ulaştırma harcamalarındaki artış yüzde 9.45, konut harcamalarındaki artış yüzde 5.39 oranında.
Gıda ve alkolsüz içecek harcamalarındaki fiyat artışı tırmanarak devam ediyor.
Ocakta gıda enflasyonu yüzde 10.89 idi. Haziranda yüzde 12.47, temmuzda yüzde 12.56, ağustosta yüzde 14.44 oldu.
Görülüyor ki gıda enflasyonunda gerileme yok, artış var.

Sorun üretici fiyatlarında
Enflasyonu tüketici fiyatlarından izliyoruz ama tüketici fiyatlarının arkasında üretici fiyatları var.
Ağustos ayında genel olarak yurtiçi üretici fiyatları yüzde 9.88 arttı.
Ne var ki yurtiçi üretici fiyatlarında yüzde 20 ağırlığı olan gıda ürünlerinde yıllık artış yüzde 16.90. Bu artış önümüzdeki aylarda belli ölçüde tüketici fiyatlarına yansıyacak.
Bütün bunlar, tüketim harcamalarını kısıcı politikalarla, sıkı para ve maliye politikalarıyla enflasyonu sınırlamanın mümkün olamayacağını gösteriyor.
Enflasyonun artışının ana nedeni üretim yetersizliğidir.
Her şeyin başı üretimdir. Üretim artışı istihdam yaratır, gelir yaratır.
Üretim artışı arz artışı demektir. Enflasyonun gerilemesine imkân verir.

Üretim artmıyor, geriliyor
Sayın Babacan (TCMB Başkanı gibi) enflasyonun gerisinde gıda maddeleri fiyatındaki artışın olduğunu söylüyor. Bu yıl don ve kuraklık nedeniyle gıda maddeleri üretiminin gerilemesinin fiyat artışına yol açtığına işaret ediyor. Tek sorun don ve kuraklık değil.
Don ve kuraklığın üretimi azaltıcı etkisi var ama daha da önemlisi tarım sektöründe üreticinin giderek daha az üretir olması.
Tarım sektöründe sorun var. Üretici maliyetleri karşılayacak fiyat alamazken, tüketici aynı mala giderek daha fazla para ödüyor.
Tarımda, üreticinin mutluluğunu temin edemezse, üretim artmaz. Tarımda üretim artmazsa, arz talep dengesinin çarpıklığı sonucu, üretici zarar ederken aracı para kazanır. Tüketici yüksek fiyat öder. Gıda maddeleri fiyatlarındaki tırmanış sürer.