‘Kırmızı’ya vergi yok, plastiğe var

8 Ağustos 2014

2 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak 10 Ağustos’ta yürürlüğe giren İthal Rejimi Kararı’na göre, bundan böyle ithal edilecek deri ayakkabılar 5 dolardan az olmamak üzere, yüzde 50 oranında; suni malzemeyle üretilen ayakkabılar 3 dolardan az olmamak üzere, yüzde 30 oranında vergilendirilecek.
2006 yılında yerli üretimi korumak için ayakkabı ithalatına getirilen ek verginin süresi 9 Ağustos 2014 tarihinde sonra ermişti. Bu eski uygulamada, yerli ayakkabı üretimini korumak için suni malzemeyle üretilen ayakkabı ithalatından çift başına 1.35 dolar, deri ayakkabıdan çift başına 2.35 dolar vergi alınıyordu.

Markalılar vergisiz
Büyük mağazalarda, AVM’lerdeki özel ayakkabı mağazalarında satılan ünlü markaların kadın ve erkek ayakkabılarını satın alanların üzülmelerine gerek yok. Çünkü ünlü markalara vergi yok. Ünlü markalar ülkeye vergisiz giriyor. Girmeye devam edecek.
İthal rejimi kararına göre, “AB, EFTA ülkeleri ile İsrail, Makedonya, Bosna Hersek, Fas, Batı Şeria, Gazze, Tunus, Mısır, Gürcistan, Arnavutluk, Ürdün, Sırbistan, Karadağ, Güney Kore, Morityus’dan gelecek ayakkabılara sıfır gümrük uygulanacak.
Ünlü markalar AB ve EFTA ülkelerinden ithal edildiği için,

Yazının Devamı

Paran mı var derdin var (!) (Getiriler “götürü” oldu!)

7 Ağustos 2014

Büyüklerimiz “Paran mı var, derdin var” derlerdi demek istediklerini anlayamazdık. Şimdilerde üç kuruş birikimi olan dertli... Parasını ne yapacağını, nereye koyacağını bilemiyor. Çünkü harcanmayan para enflasyon nedeniyle durduğu yerde eriyor.
- Yılın ilk 7 ayında birikimlerini bankalarda 3 ay vadeli mevduat hesabında tutanların paraları aldıkları net faize rağmen enflasyon karşısında yüzde 1’e yakın eridi.
- Birikimlerini Cumhuriyet altınına bağlayanlar enflasyon karşısında yüzde 1.5 kaybetti.
Kimse tüketmediği, harcamadığı parasının enflasyon karşısında erimesini istemez ama... Harcanmayan, biriktirilen parayı enflasyona karşı koruyacak yatırım alanı kalmadı gibi.

Biriktiren kaybediyor
Tasarruf, ertelenmiş tüketimdir. İnsanlar, kurumlar ellerine geçen parayı harcayacak yerde, neden bir köşeye ayırırlar? Kimse, “Bu parayı harcayamadım. Sokağa atayım gitsin. Veya bir kenara koyayım, erisin bitsin” demez. Para, ileride tüketilmek üzere bir köşeye konulur.

Yazının Devamı

Üretici, tüketici ağlıyor paralar aracıya gidiyor

6 Ağustos 2014

Tüm gıda maddelerinde ve özellikle yaş meyve ve sebzede, et ve sütte tüketicinin ödediği fiyat
(1) Üreticinin fiyatı (2) Aracının -toptancının- hal ve nakliye masrafı ile fiyata eklediği kâr payı
(3) Pazarcının, manavın ve marketin satış giderleri ve bozuk-elde kalma riski ile kâr payı toplamından oluşuyor.
Üretici satış fiyatının, emeğinin değerini ve maliyeti karşılamadığından yakınıyor. Ağlıyor. Bu nedenle üretimi artırmıyor.
Tüketici üretici fiyatı ile pazar, manav, market fiyatı arasındaki büyük farkın altında eziliyor.
Herkes dertli
- Üretici dertli. Yaş meyve ve sebzede hava şartları üretimi etkiliyor. Ürünün satışa hazır hale geldiği dönemde talep olmaz ise, ürün tarlada kalıyor veya aracı-toptancı yok fiyatına malı satın alıyor.

Yazının Devamı

Enflasyon çıktı % 9’a inmiyor 8’e

5 Ağustos 2014

Haziran ayından itibaren enflasyon “hissedilir ölçüde” inişe geçecekti (!) Ne var ki enflasyon nisanda yüzde 9’un üzerine çıktı. Yüzde 9’un üzerinde oturdu kaldı.
Temmuz ayında TÜFE endeksi yüzde 0.45 arttı. Halbuki bizde geleneksel olarak yaz aylarında fiyatlar gerilerdi.
Yılbaşından bu yana 7 ayda tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 6.18 oranında. Yıllık artış yüzde 9.32 oranında.
Enflasyonda Ayşe Hanım Teyzem ile Ali Rıza Bey Amcam gibiler en çok gıda harcamalarından, konut harcamalarından ve ulaşım harcamalarından etkilenirler.
Türkiye genelinde, zenginiyle, fakiriyle ortalama tüketim harcamasında gıdanın payı yüzde 24, konut harcamalarının payı yüzde 16, ulaştırma harcamalarının payı yüzde 15’tir.
Orta ve alt gelir grubunda bu üç kaleme yapılan harcamalar toplam harcamaların yüzde 70’ini, 80’ini bulur.

Yazının Devamı

Manav market çıldırdı

4 Ağustos 2014

İTO’ya göre sebze ve meyve temmuzda ucuzlamış. Bir ücretli olarak İTO?endeksine mi inanayım, manavdaki fiyatlara mı?

Akşam üzeri eve dönerken manava uğradım. Bir marul seçtim. Manav ‘5 TL’ dedi. İki kilo domates istedim. Kilosu 5.50 TL imiş. Başka şeyler de alacaktım. Fiyatlar abartılı geldi... ‘Daha ucuzdur’ diye düşünerek markete gittim.
710 gram kayısı aldım. Kilosu 20 TL imiş, 14.20 TL tuttu. 686 gram salatalık aldım, 3.26 TL tuttu. 692 gram incir aldım, 17.30 TL tuttu. Bir kavun tarttırdım. Kilosu 4.50 TL imiş. 18.94 TL tuttu. 3.98 TL’si devlete KDV olarak gitmek üzere kasaya 53.70 TL ödedim.
Marketin şarküteri bölümüne yöneldim. Geçen gelişimde 29 TL olan beyaz peynir 32 TL, 40 TL olan kaşar peyniri 44 TL olmuş. Zeytin 22 TL’den 25 TL’ye yükselmiş. Tezgâhtar, “Hocam bütün ürünlere bu ay dalga dalga zam geldi. Kusura bakma” dedi.
Bir kalıp peynir 26 TL tuttu. Yarım kilo zeytin 12 TL, 300 gram kaşar 13.20 TL.

Yazının Devamı

İngilizlerin askeri ve Türk orkestrası

3 Ağustos 2014

Birinci Dünya Savaşı’nı İngilizler kazanmıştı. Osmanlılar ve Almanlar perişan olmuştu. Savaş sonrası İngiliz askerleri ellerinde tüfekleri, işgal için İstanbul’a gelmişlerdi. 100 yıl sonra, Borusan İstanbul Filarmoni sanatçıları davet üzerine ve masrafları İngilizler tarafından karşılanarak ellerinde çalgı aletleri Londra’ya gittiler. İngilizlere konser verdiler.
İngilizler savaşın 100. yılı için Rus besteci Sergey Prokofiev’in torunu Gabriel Prokofiev’e bir keman konçertosu sipariş etmişler. Konçertonun dünya prömiyerini 29 Temmuz akşamı Şef Sascha Göetzel yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası seslendirdi. Konser, 1895’ten bu yana düzenlenen BBC Proms müzik festivali programında yer alıyordu.
Festivalin amacı, rahat bir atmosfer içinde, olabildiğince geniş kitlelere müzik sunmak. 1927’de BBC’nin sahiplendiği projede, her konserde bin dolayında düşük fiyatlı (5 İngiliz Lirası), ayakta bilet satılıyor. Konser BBC’de TV ve radyodan yayınlanıyor. Londra’da 1871’de inşa edilen Royal Albert Hall’deki konseri 1.200’ü ayakta, 6.100 müziksever izledi.

Cumhuriyet değerleri
Borusan İstanbul Filarmoni, Borusan grubunun bir “Kurumsal Kimlik Projesi”dir.

Yazının Devamı

Tütünde son durumumuz ne?

1 Ağustos 2014

Çok önceleri değil, 20 yıl kadar önce Türkiye’nin değişik yörelerinde 400 binin üzerinde aile tütün üretirdi. Yılda 280 bin ton tütün elde edilirdi. Bununla içeride sigara üretilir, dışarıya ihracat yapılırdı.
Şimdilerde sadece 66 bin aile tütün ekiyor. Yıllık üretim 69 bin tona geriledi.
Tütün eken ailelerin son on yıldaki sayıları 405 binden 66 bine indi.
Ege ve Akdeniz’de 193 bin üretici vardı. 49 bine geriledi.
Karadeniz’ de 74 bin aile tütün üretirken şimdi 9 bin aile tütün üretiyor.
Marmara’da üretici aile sayısı 11 binden 4 bine geriledi.
Doğu Anadolu’da 23 bin aile şimdi tütün üretemiyor.

Yazının Devamı

Elinize ekstra para geçse ne yaparsınız?

31 Temmuz 2014

Beklenmeyen bir yerden elinize para geçerse, nerede kullanır, ne yaparsınız?’ sorusuna 10 yıl önce ‘Tasarruf yaparım’ diyenler şimdi ‘Tatile çıkarım’ yanıtını veriyor.
Fehmi Köfteoğlu yönetimindeki Ekin Grubu Araştırma Birimi’nin kredi kartı MasterCard’ın, “Elinize hesapta olmayan bir para geçerse nereye harcarsınız?” çalışmasındaki verilerden yola çıkarak yaptığı araştırmaya göre, 2002’de her 100 kişiden 10’u ‘Tatile çıkarım’ derken, şimdilerde ‘tatil’ diyenlerin sayısı arttı. 100 kişinin 20’ye yakını “Elime beklemediğim bir para geçse tatile çıkarım” diyor. Son 10 yılda “Tasarruf yaparım” diyenlerin sayısı ise 100’de 18’den 10’a gerilemiş durumda.
‘Ev ve otomobil alırım’ diyenlerin sayısında azalma, ‘otomobil alırım’ diyenlerin sayısında yükselme var.

Halkımız seyahati seviyor
Ramazan Bayramı’nda 5 günlük tatil döneminde yurtiçinde ve dışında seyahat edenlerin sayısındaki artış da halkımızın seyahat merakının nasıl patlama içinde olduğunun göstergesi.
Türkiye İstatistik Kurumu, hanehalkının yurtiçi ve dışı seyahat sayıları ve harcamaları ile ilgili rakamları derliyor ve yayınlıyor. 2013 yılında hanehalkımız, yurtiçinde 68 milyon seyahat gerçekleştirdi.

Yazının Devamı