CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “1. hodri meydan resti” tutmamıştı. İktidar tarafından görülmüştü.
“Hakkında fezlekesi olan bütün milletvekilleri için dokunulmazlık kaldırılması” çağrısı kabul edildi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin bile yargıç önüne çıkması gibi görüntüler sürecek.
Şimdi...
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu “2. hodri meydan” restini çekmiş bulunuyor.
İktidar, bu resti de görecek mi?
Sorunun cevabını yakında göreceğiz.
......................
2 milyon 750 bin kayıt altına alınmış “Suriyeli mültecinin” tamamı için bir referandum yapılırsa “nabız” yoklamaları “HAYIR oylarının daha yüksek olacağı” işaretlerini vermekte.
Ancak...
Türkiye’ye sığınmış Suriyelilerin “tümüyle” bir defada TC vatandaşı yapılmaları diye bir durumun söz konusu olmadığı söylenebilir.
Kademeli / aşamalı / zamana yayılmış bir “vatandaşlık verme” projesi uygulanacaksa “referanduma gitmek” pratiği gerekli olmayabilir.
Söz gelişi...
Öncelikle doktor, sağlık personeli, mühendis, öğretmen gibi “meslek sahibi nitelikli Suriyeliler” için uygulama toplumda çok da fazla tepki üretmez.
Ama...
Suriyeli mültecilerin tümü için bir proje oluşturulur ve “nitelikliler” ilk basamak teşkil ederse “Geriden ne gelecek?” soru işareti ve tedirginliği de dikkate alınmalı.
......................
Tepkiler “tabanda” ve “tavanda” farklı...
Tabanda yani büyük halk yığınlarında “İşimize, aşımıza ortak mı olacaklar?” kaygısı var.
“İnsani yardım ve ev sahipliği manevi yaklaşımı” başka, kendisinin işine rekabet, ailesinin aşına ortak Suriyeli mülteci kaygısı başka.
Tavanda ise muhalefet partileri, gazeteciler, karşıt STK’lar, karşıt kanaat önderleri var.
Onlar ise olası bir “başkanlık sistemi referandumuna” ve/veya “başkanlık sistemini öngören yeni anayasayı çıkartacak AK Parti Meclis -nitelikli- çoğunluğu için bir erken seçime” iktidarın oy devşirdiği iddiasındalar.
Kayıt altında 2 milyon 750 bin Suriyeli mültecinin 18 yaş üzeri 1 milyon 750 bininin büyük çoğunluğu AK Parti’ye oy kullanırsa AK Parti’nin istediği sonucu üretebilir.
.......................
Ayrıca...
Yıllardır vatandaşlık bekleyen “Ahıska Türkleri” de bu proje kapsamında.
Onların da -Suriyeli mülteciler kadar elbette değil ama- oylarını ekleyin.
İşte...
Muhalefetin tepkisinin -Türkiye ekonomisi ve Türkiye nüfusunun sosyal yapısı, antropolojik değişim riski- gibi kaygılarının yanı sıra temel nedeni “siyasette oy dinamiklerinin” AK Parti’ye heyelan gibi kayması.
.......................
Cumhurbaşkanı Erdoğan ustası olduğu “gündem belirleme/gündem değiştirme” söylemi değilse “Suriyeli mültecilerin TC vatandaşlığı” çok tartışılacak ve gündemin üst sıralarında kalacak gibi görünüyor.
