15 Temmuz'da UNESCO başkanları

DEMET Sabancı Çetindoğan Türkiye’nin -fahri- kültür ve tanıtım temsilcisidir. Küresel ağırlığı olan isimleri Boğaz’daki -müze gibi- yalısında ağırlar. “Osmanlı-Cumhuriyet” çizgisindeki yaşam kültürünü, sanat yapıtlarını, lezzetlerini sunar. Gene böyle bir etkinlik...
15 Temmuz saat 21 dolaylarında İstanbul St. Regis Hotel, Spago Restoran/Bar’ın terası...
Haliç, Topkapı Sarayı, Kız Kulesi, Moda Burnu ve Marmara mavisinin uzandığı doyum olmaz güzellikler.
Güneş batmış... Ne serin, ne yapış yapış eden sıcaklık. Hava “limonata gibi” dediklerinden... Püfür püfür.
Terasta dünya yuvarlağının her köşesinden konuklar.
Esmer, sarışın, siyah...

Açık renk gözlü olanı da var, çekik gözlüler de...
Türkiye’nin kültürel mirasını dünyaya tanıtmak amacıyla bir araya gelen “Turkey ONE” Derneği’nin konukları onlar.
Davet UNESCO Dünya Komitesi heyet başkanlarının onuruna düzenlenmişti.
Onlara “Mozaik Yolu” projesi tanıtıldı.
İşte o dakikalarda “Turkey ONE” Derneği’nin Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan’a “haber” telefonla ulaştırıldı.
Boğaziçi Köprüsü, askeri araçlar ve silahlı askerler tarafından kapatılmış!
Sabancı ile o sırada sohbetteydik. Bana da bir telefon... “Ankara üstünde jetler alçak uçuş yapıyor. Darbe girişimi olabilir.”
Haberi veren CNN’den bir arkadaşımdı. Yani... Ciddiye alınmalıydı. Demet Hanım’a telefonda söylenenleri fısıldadım. Tadı kaçtı. Ama...
Bir diplomat inceliği ve zekâsıyla durumu konuklarıyla paylaştı. Güzel bir geceydi.
Türkiye tanıtımında gerçekten derin izler bırakacak bir sunum yapılmıştı.
“Mozaik Yolu” Türkiye’yi -diğer değerlerinin yanı sıra- kültür ve sanat boyutunda da dünyanın önde gelen ilgi merkezlerinden biri yapabilir.
........................
Ne ilginçtir ki... Darbe kalkışımı haberine, yolların kapatılma olasılığına rağmen konuklar geceden öylesine memnun kalmışlardı ki çoğu ayrılmak istemedi. Bir süre daha terasta kalmak istedi.
T-ONE Derneği bundan önce de küresel etkinlikler yaparak “Mozaik Yolu Projesi”ni başarıyla tanıttı.
Örneğin... Sonuncusu “Bienal” sırasında Venedik’teki etkinliğiydi.
Bu önemli çalışmaya devlet ve özellikle Dışişleri Bakanlığı da destek veriyor.

I.Q VE E.Q NOTALARI

1 hafta arayla üst üste 2 gece Kürşat Başar ve grubundan müzik şölenindeydim. Bir güzelliği “hikâyesi olanlar” yaşatır. 4 örnek hikâye yansıtayım...

1- Kürşat Başar:
10’u aşkın -çok satan- kitabın yazarı, gazeteci ve senarist... Harika saksafon çalar. Disiplinli, karakteri sağlam, kaliteli insandır. Ayrıca yakışıklı ve karizmatik.
2- Grubun piyanisti
Burçin Büke:
“İdil Biret kanunu” diye anılan hukuki düzenlemeyle devletin seçtiği “çok özel sanatçı çocuklardan.” İdil Biret, Suna Kan, Ayla Erduran, Hüseyin Sermet, Gülsin Onay ve Gülşen Tatu ile birlikte 7 “harika çocuktan” biri. Ankara Devlet Konservatuvarı’nı (Yüksek kısmı) 6 yıl atlaarak daha 15 yaşındayken bitirmiş.
Hannover Müzik Akademisi’nin hem “solist” hem “beste” bölümlerini de bitirmiş.
18 yıl Almanya’da müzik yaparken son 4 yıl haftanın her 3 günü Londra’da da çalmış.
12 albümü var. Devlet Senfoni Orkestrası’nın “Devlet Sanatçısı” ve “Solist Sanatçısı...”
“Pop” müzik yapan orkestrada sanki valizindeki bu klasik müziği bir yana bırakıyor, dinleyiciyle müthiş bir ilişki kuruyor.,

3- Grubun solisti
Seran Bilgi:
Kristal gibi bir ses, müthiş bir beden dili ve sahne büyüsü...
Kimya mühendisi. Gündüzleri mühendislik kariyer yolculuğuna devam. Daha açayım...
Koç Holding bünyesindeki TÜPRAŞ’ın (Türkiye Petrol Rafineleri A.Ş) “Üretim Planlama Başmühendisi.” Her gün rafinerilere stratejik tercih ve kararlarla hangi kaynaklardan ham petrol alınacağına karar veren birimde yer alıyor.
Öte yandan, bazı geceler ve özellikle hafta sonları, Kürşat Başar Orkestrası’yla sahnede solist.
Fransızca, İngilizce, İspanyolca ve elbette Türkçe söylüyor. Dinleyenlerin yüreklerine uzanıp dokunabiliyor. Elektiriğini kolektif katılma dönüştürüyor.
Amerika’da önemli müzikallere (Jekyll & Hyde) imza atan Frank Wildhorn sadece onun söylemesi için Seran’a 2 parça besteleyip armağan etti. Sözlerini Zeynep Talu yazdı. Yakında raflarda.
2 senedir izinlerinde İstanbul, İzmir, Bursa, Adana ve Eskişehir senfoni orkestralarıyla kendi senfonik projelerinden, müzikallerden, film müziklerinden seçmeleri seslendiriyor.
Çalıştığı Tüpraş’tan da müzikal yolculuğunda moral destek aldığına işaret edeyim.
4- Zeynep Talu:
Türkiye’nin en önde gelen söz yazarı... İz bırakan 700’ü aşkın şarkının sözlerine imza atmış.
Sesi de güzel. Yakında sözlerini kendi yazdığı, kendi sesinden şarkılarla oluşan albümü çıkıyor.
Zeynep Talu grubun menajerliğini de üstlenmiş. “Talu”lar zaten merhum Ercüment Ekrem Talu’dan başlayarak hep
özel insanlar çıkarmıştır.

Bir önceki hafta Kürşat Başar ve grubunu Bodrum Halikarnas’ın açılış davetinde izlemiştim. Halikarnas’ın kurucusu ve sahibi Süleyman Demir’in konuklarına kaliteli müzikle çok güzel bir gece yaşattılar. Geçtiğimiz hafta da yıllar boyu Nişantaşı’nda bağımlılık yaratan ZANZİBAR’ın Zorlu Center’da açtıkları mekânda sahnedeydi Kürşat Başar’la grubu. Bir süredir geçirdiğim en güzel gecelerden biriydi. Grup öylesine sevildi ve beğenildi ki bundan böyle her çarşamba gecesi ZANZİBAR’dalar.
Mekân geniş, havadar, dekorasyonu şık. Yemekler kaliteli.Zanzibar’ın bu ‘reenkarnasyon (yeniden doğuşunu)’ da çok sevdim.