Bodrum’un içinde hala “Giritli Mahallesi” adıyla anılan “Kumbahçe Mahallesi”, kentin en orijinal mahallerinden biridir. Dar sokaklarının hemen hemen hepsi denize açılır. Çiçek ve bitki isimleri verilmiş bu sokaklardan geçerken mahalle sakinlerinin kapı önlerine attıkları sandalyelerde yaptıkları tatlı ve nostaljik sohbetlere şahit olursunuz. Bu sohbetlerde ara sıra bazı Rumca kelimeler çalınır kulaklarınıza. Aslında bu duyduklarınız Girit’in sesidir.
Tarihin akışı içinde meydana gelen göç olayları, insanların yaşadığı en zorlu yaşam şekli olsa gerek.
Doğduğu, büyüdüğü ve kök saldığı toprakları, kendi arzu ve kendi özgür iradesi dışında, siyasi, politik veya herhangi başka bir sebepten terk etmek zorunda kalmak ne büyük bir acı. O zamana kadar biriken hatıraları kalbine, birkaç parça özel eşyayı sırtına yükleyerek, yeni bir hayata, yeni bir başlangıca doğru yelken açmak hiçte kolay değil.
1923-24 yıllarındaki büyük nüfus değişimiyle Türkiye’de Rum Ortodokslar ve Yunanistan’da Türk Müslümanlar olmak üzere yaklaşık 5.5 milyon insan yer değiştirmek zorunda kalmış. Giritli Müslümanlar, iki göç dalgasıyla gelmişler Anadolu’ya. 1897-98 yıllarında iki dini topluluk arasında çıkan etnik çatışma, zorunlu ilk göçe sebep olmuş. Çok sayıda Giritli Müslüman, o dönem Osmanlı topraklarının parçası olan Kos (İstanköy) Adası’na yerleşmiş.
Bundan yaklaşık 25 yıl sonra da değişen siyasi koşullardan dolayı bir ikinci göç başlamış. Giritli göçmenlerin büyük bir kısmı bu kez de Bodrum’a yerleşmişler. İşte Kumbahçe Mahallesi’nin Girit kökenli topluluğu bu şekilde oluşmuş.
Kumbahçe sakinleri isyanda!
Kumbahçe mahallesi Azmakbaşı’ndan başlar, kıyı ve lavirentos boyunca Paşalimanı’ndan İçmeler’e kadar uzanır. Şahane kale manzarasına hakim bu bölgede her gün talihsiz görüntülere şahit olabilirsiniz. Geceleri keyif yapmaya gelenler, içtikleri içki şişelerini, meşrubat kutularını, yedikleri yemeklerin paketlerini, çitledikleri çekirdek kabuklarını etrafa saçar ve öylece bırakıp giderler. Hatta şişeleri kırarak bırakmak daha da cazip geliyor olabilir. Sigara izmaritlerinden bahsetmeye gerek yok. Onlardan zaten her yerde var. Bodrum Belediyesi belirli aralıklarla çöp poşeti yerleştirdi ama nafile. Bizde umumi tuvaletleri bulmak istediğimiz gibi bırakma alışkanlığı olmadığı gibi çöpleri de çöp kutularına atma alışkanlığı yok maalesef. Kumbahçe sakinleri, bu fevri davranışlardan öylesine şişmiş, öylesine illallah etmiş ki etraftan topladıkları atık örneklerinden bir kısmını sergileyip, üzerine de, “Değerli misafirler, içmenin de bir adabı olmalı...! Ama siz her gün aynı şeyleri yapıyorsunuz. Lütfen denize ve sahile bu çöpleri bırakmayınız” yazan bir not iliştirmişler.
Evet Kumbahçe’nin değerli misafirleri! Peki, sizin misafirleriniz sizin bahçenizdeyken yediğini içtiğini yerlere atıp ortalığı batırsa acaba siz nasıl tepki verirdiniz? Bu duyarsızlığa sessiz kalır mıydınız? Şapkanızı önünüze koyup, samimi olarak bir düşünün bakalım.
Yapmayın, etmeyin! Lütfen çöplerinizi ya çöp kutusuna atın ya da toplayıp yanınızda götürün.