Tatil alışkanlıklarının değiştiğini belirten Başkan Aras, “Her şey dahil konsepti artık gündemimizin dışında. İnsanlar artık daha butik ve kişisel tatil seçeneklerini tercih edecek” dedi.
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Bodrum’a gelmeyin” çağrısını yaptığında yazlık evleri Bodrum’da bulunan kesim tarafından eleştirilmişti. Bir kaç gün önce “Bodrum’a gelin” çağrısı yaptı ve bu kez de Bodrum halkının tepkisini topladı. Kafaların karışık olduğu bu hassas dönemde, yanlış anlaşılmaların olabileceğini ve bu tepkileri anlayışla karşıladığını söyleyen Aras’la, “gelin”- “gelmeyin” paradoksunu konuştuk.
- Mart ortalarında yaptığınız Bodrum’a gelmeyin çağrınız tepkiyle karşılanmıştı. Bu açıklamanın üzerinden yaklaşık 2 ay geçti ve bu kez Bodrum’a davet niteliğinde bir çağrı yaptınız. Bu çağrınız da tepki gördü. Bu 2 ayda ne değişti?
Türkiye, 11 Mart tarihinden itibaren koronavirüsle mücadele ediyor. Sağlık Bakanlığı’nın pandemiyi açıklamasının hemen ardından tüm ülkede olduğu gibi Bodrum’da da çok sıkı önlemler almaya başladık. 16 Mart tarihinde, okulların tatil edilmesiyle birlikte Bodrum’da ciddi bir nüfus artışı yaşanmaya başladığını görünce, vatandaşlarımıza ilk uyarımızı yaptık. Salgına yaz nüfusuyla yakalanırsak, yeterli sağlık hizmetini veremeyebilirdik. Bunu ifade ettiğimizde, bazı vatandaşlarımız alınganlık gösterdi. Halbuki bunu söylerken, bizim tek düşüncemiz insanlarımızın sağlığını korumaktı. Yayımlanan genelgeler doğrultusunda Bodrum’da tüm tedbirleri aldık. 8 haftalık bir pandemi mücadelesinin ardından Bodrum’da da kontrollü normal yaşam sürecine adım adım girmeye başladık. Elbette risk hala var. Şu anda Bodrum’a giriş çıkışlar serbest ancak Bodrum’da ikinci konut sahiplerinin en fazla bulunduğu metropollerde seyahat kısıtlaması devam ediyor. Süreç içinde bu kısıtlamalar da kaldırılacaktır. O zaman insanlar, özledikleri Bodrum’a gelmek isteyeceklerdir. Belediye olarak, önlemler almaya devam ediyoruz. İşletmelerimiz ve vatandaşlarımız kriterleri tam olarak titizlikle uygular ise bir sorun yaşanmayacaktır.
- Yanlış anlaşıldığınızı düşünüyor musunuz?
Belirsizliğin hakim olduğu bir salgın hastalık sürecinde, insanların yaşadığı kaygı ve korkular çok doğal. “Gelmeyin” dediğimizde, insanların sağlığını koruyabilme endişesiyle bu uyarıyı yaptığımızı anlamayan ve alınganlık gösteren bir kesim olduğu gibi, “Bodrum’a gelebilirsiniz” dediğimizde de farklı değerlendirmeler yapılmış olabilir. Oysa kontrollü normal yaşama geçiş süreci de tıpkı pandemi mücadelesinde olduğu gibi bakanlıklarımızın yayımladığı genelgeler doğrultusunda yaşanıyor. Biz yerel idare olarak bu konularda karar mercii değiliz. Ama sürecin her aşamasında, tedbirleri almakla ve denetim yapmakla mükellefiz. Ve en büyük önceliğimiz insan sağlığı. Kentimizin imkanlarını biliyoruz. Riskin arttığını görürsek, aynı uyarıyı yaparız.
‘EK TEDBİRLER ALMAYA BAŞLADIK’
- Hastane ve yoğun bakım ünitelerinin yetersizliğinden söz etmiştiniz. Peki şimdi yeterli mi?
Şu anda Bodrum’da durum stabil. Yoğun bakım hasta sayısı ve vaka sayısı ile ilgili bizi sevindiren veriler alıyoruz. Yoğun bakım yatağımız 16 Mart tarihinde 17 adetti. Daha sonra bu sayı 34’e yükseldi. Bunu da açıkladık. Tabii, Bodrum’da şu an itibariyle 300 bin kişi yaşıyor. Sayın Bakanımızın açıkladığı gibi istikrarlı bir iyileşme içinde olmaya devam edersek, endişe verici bir durum olmayacaktır. Kendisi salgının şu anki şartlarda kontrol altına alındığını ifade etti. Bu da bize umut verdi.
- Kentin normalleşmeye hazır olduğundan söz ediyorsunuz. Bu normalleşme hangi parametrelerin baz alındığı bir normalleşme?
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı veriler, hastalığın Bodrum ve Muğla’daki seyir hızı ile tedbirlerin kademeli olarak gevşetilmeye başlaması, normalleşmenin ilk işaretleri oldu. Turizm Bakanımızın öngördüğü gibi haziran ayında sezonun başlaması da normalleşmenin bir diğer adımı olacak. Biz sağlıklı ve güvenli bir turizm sezonu için ek tedbirlerimizi almaya başladık.
- Bunlar ne gibi tedbirler?
Belediye olarak bir Covid-19 akreditasyon uygulaması başlatacağız. . Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın gönderdiği genelgelere ve aldığı kararlara uymakla mükellefiz. Bodrum Kaymakamlığı öncülüğünde İlçe Hıfzısıhha Kurulu toplantılarında alınan kararları vatandaşımıza duyuruyoruz. Denetimlerimizi yapıyoruz.
‘TATİL ALGISI DEĞİŞİYOR’
- İlk kez bütün dünya genelinde bir pandomi yaşanıyor. Siz hem turizm alanında hem de yerel yönetim hizmetleri anlamında yeni açılımlar veya yeni uygulamalar planlıyor musunuz?
Normalleşme sürecinin ölçülü ve küçük adımlarla ve riski yükseltmeden yaşanması gerektiğini düşünüyorum. Bence, seyahat kısıtlamasının her ilde kaldırılmasını beklemeden, kentlerimizdeki restoran ve kafeleri yarın açacakmış gibi hazır olmamız lazım. Bu sayede hizmet sektörünü pandemi sürecinde nasıl yönetebileceğimizi görelim ve deneyim kazanalım. Turizm başladığında hazır olmak açısından bunu önemli görüyorum. Bu sayede eksiklikleri görüp gereken tedbirleri geç olmadan alabiliriz. Bu dönemde tatil algısı ve alışkanlıklarında büyük bir değişim olacak. Öncelikle hijyen kurallarının, sosyal mesafenin ve güvenliğin öne çıktığı bir turizmden söz edeceğiz bundan böyle. Mass turizm dediğimiz, her şey dahil turizm konsepti artık gündemimizin dışında. İnsanlar artık daha butik ve kişisel tatil seçeneklerini tercih edecek. Sektörün tüm dinamikleri bu değişim sürecinden etkilenecek. Ancak hiç değişmeyecek olan şeyler de var. Örneğin Bodrum gibi kültür ve tarih zenginliği olan, mavi yolculuk gibi bir hazinesi olan kentlerde, bu değişime ayak uydurmak sorun olmayacak. Bu dönemde ben Bodrum turizmcisini çok şanslı görüyorum.
‘RİSK KALKMADAN GEVŞEME OLMAZ’
- Bodrum’da ciddi oranda vaka sayısı yok ama ya Bodrum dışından pozitif taşıyıcılar gelir ve vaka sayısında artış olursa bunun kontrolünü yapabilecek misiniz?
Şu an Muğla’da seyahat kısıtlaması kaldırıldı ancak şehir giriş-çıkışı kısıtlamasının devam ettiği illerden seyahat izin belgesi olmadan kente giriş yapılmasına izin verilmiyor. Kent girişindeki kontrol noktalarında vatandaşlarımızın sağlık kontrolleri yapılıyor, evde izleme formları imzalatılıyor. Hastalık şüphesi gösteren kişilerin hemen izole edilmesini sağlayacak bir sistem var. Virüs bir süre daha aramızda ve hareket halinde olacaktır. Dolayısıyla risk tamamen ortadan kalkmadan tedbirlerde bir gevşeme olacağını düşünmüyorum.
AKREDİTASYON SİSTEMİ GELİYOR
- Turizm, Bodrum’u besleyen ana damar. Önceki senelere oranla çok daha düşük bir turizm geliri elde edileceği öngörülüyor ve Turizm Bakanlığı uyulması gereken kriterleri açıkladı. Sizce bu kriterler turizmin ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde mi?
Turizm Bakanımızın aldığı kararlar sektörü ön planda tutarak alınıyor, bunu görüyoruz. Turizmcilerin en iyi şekilde temsil edildiği de şüphesiz. Sertifikasyon kriterleri bir süredir ekonomik kayıp yaşayan sektör için zorlayıcı. Bütün bu zorluklara rağmen Bodrum’da bulunan tesisler, açıklanan kriterler doğrultusunda düzenlemelerini yapmaya başladılar. Daha öncede belirttiğim gibi seyahatin her aşamasında çok sıkı protokoller uygulanacak. Personel eğitiminden, konaklama ve yeme içme tesislerinin hijyen standartlarına kadar gereken her şey düşünülmüş durumda. Ayrıca biz de Belediye olarak diğer tüm sektörlere yönelik bir akreditasyon sistemi uygulayacağız. Güvenli ve sağlıklı bir sezon geçirmek için bunların yapılması gerekiyor.
‘TURİZM SEKTÖRÜNE DESTEK OLMALIYIZ’
- Bu kriterler beklenenden daha az turizm gelirine yol açar mı?
Turizm geliri, pandemi dolayısıyla zaten çok büyük bir oranda düşecektir. Ancak hiçbir kriz, turizm sektöründen daha büyük değildir. Bugüne kadar o kadar büyük badirelerden geçti ki turizmcilerimiz, ama bir şekilde ayakta kalmayı başarabildiler. Bu dönem de geçecek. Ama zor olacak. Sektöre çok ciddi destek olmamız lazım. Ben hem eski bir
esnafım hem de turizmciyim. Şu anda turizm profesyonellerinin ne hissettiğini çok iyi anlıyorum. Bu sezon çok büyük beklentilerimiz vardı. Yeni bir vizyon ortaya koymuştuk. Bodrum o eski şaşaalı günlerine geri dönecek düşüncesindeydik ama maalesef bu sene de pandemi ile karşılaştık.