Yaktın bizi Ecevit...

       Gazetelerde şu fotoğrafı görüp siz de kahroldunuz tabii...
       Olacak şey değil.
       Koskoca Cumhuriyetimizin Başbakanı Ecevit, 3. sınıf saksofoncu Clinton önünde depremde inşaatları yerle bir olmuş Veli G"çer gibi el pençe divan duruyor.
       Clinton ise Kızılay padişahı Kemal Demir gibi rahaaat.
       Koltuğun kenarına oturmuş "paran kadar konuş abi" diyor sanki...
       * * *
       Ah şu fotoğraf ah...
       Şimdi bu fotoğrafa bakan bir gavur sanır ki, Türkiye üç kuruş kredi için Amerika'ya avuç açan bir Üçüncü Dünya ülkesi...
       Fotoğrafta Ecevit'in duruşuna bakarsan Türkiye siyasi anlamda bağımsız bir ülke bile değil. Tuvalete gitse Amerika'ya soruyor.
       Bütün siyasi kararların arkasında Amerika var.
       Türkiye ise onun Ortadoğu şubesi...
       * * *
       Ah şu fotoğraf ah...
       Başbakanı, saksofoncu Bill Clinton önünde el pençe divan duran bir ülkede insan hakları da yok sanır bu gavur milleti.
       Şimdi bir gavur çıkıp bu fotoğraflara baksa ve "sizin ülkenizdeki cezaevlerinde takır takır adam öldürülüyor galiba kardeşim?" dese biz nasıl "hayır iftira bunlar" diyeceğiz.
       Ecevit'in kerat cetvelini "ğrenememiş bir "ğrenci gibi suçlu suçlu duruşuna bakarsan her şey kabak gibi ortada.
       * * *
       Ah şu fotoğraf ah...
       Başbakan'ın o halini gören bir gavur bu ülkedeki enflasyonun 20 yıldır % 100'ler seviyesinde olduğunu, üniversitelerinde özgürlük olmadığını, gençlerin tamamının üniversite eğitimi yapamadığını, sağlık hizmetlerinde halkın kaderine terk edildiğini sanır.
       O fotoğrafa bakınca insan Türkiye'de deprem yardımlarının çarçur edildiğini, hala ölü sayısının bile saptanamadığını düşünür.
       * * *
       Ah şu fotoğraf ah...
       Yaktın bizi Bülent Abi...
       Başbakan'ı Clinton önünde el pençe duran bir ülkenin takımı elbette MTK Budapeşte'ye yenilir.
       Rüştü, Batılılar önünde itibarımız beş paralık oldu diye kafayı takmasa yer miydi o golleri sanıyorsunuz.
       * * *
       Gel de Özal'ı arama.
       Yıllar önce yaptığı bir Amerika gezisi sırasında samimi görünmek için gezi boyunca Bush'un kolunu sıkmış, Bush karısına o morlukların Özal tarafından yapıldığını anlatana kadar akla karayı seçmişti...
       Ama gel gör ki şimdi bir fotoğraf bütün imajımızı yerle bir etti.
       İtibarımız beş paralık oldu "yeniden"...
       Tam dünyanın en zengin ülkeleri arasına girmiştik ki uyandı gavurlar.
       Vah vah vah vah...
       Gitti itibar...

Adalet Bakanı'nın tost - iti

       * Cezaevlerinde öldürülenler için bahaneler bulunacak. Öldürülen milli güreşçi için künde atarken boynu kırıldı denilecek.
       * Rehin alınan gardiyanların yerine partili gardiyanlar işe alınacak.
       * Mahkumların çoğu av tüfeği ile ölmüş... Ava giderken yanlışlıkla birbirlerini vurmuşlar denilecek.
       * Cezaevlerinde isyan bitmezse isyan edilecek. Adalet Bakanlığı'ndan istifa edilecek Tarım ve Köyişleri Bakanlığı istenecek...



Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr