İBO BEY: Bağlama kardeşim bağlama... REHA: Ama İbrahim bey (Mikrofonu öperek) nah şu nimeti öpeyim ki Deryanım kendisi aradı.
İBO BEY: Ya beni kapatın ya Derya Hanım'ı kapatın...
REHA: Mümkünü yok efendim siz de yayıncısınız...
İBO BEY: Kardeşim o telefonu kapatmazsanız iki kere çük derim bu sefer RTÜK sizi kapatır.
REHA: Telefonu kapatmak mümkün değil efendim bu memlekette haberleşme özgürlüğü var.
İBO BEY: Ayıptır ama Reha abi ya... Beni 18 yıllık gül gibi karımdan ayırdınız ya...
REHA: Yapma İbo bey. Ben mi gidip Asena'yla asena fisina yaptım yani...
İBO BEY: Öyle şeyler yok aramızda. Ben onu çocuğum gibi seviyorum. Yavrum diyorum, çorbanı iç soğumasın diyorum, arabada bile arka koltuğa oturtup kemerini bağlamasını istiyorum, kemerini bağlamazsa benzincide bir güzel dövüyorum... Yani onu ben sayısını kesin olarak hatırladığım beş hatırlamadığım yüz beş evladımdan ayırıyorsam şerefsizim...
O da beni babası gibi seviyor.
REHA: Fakat Deryanım öyle söylemiyor.
İBO BEY: Medya yüzünden 18 yıllık karımdan ayrıldım zaten kardeşim. Çelik tencere takımı için iki kuponu eksik kalmış medyaya sinirlenip evi terk etti...
REHA: Biz hakkınızda çıkan haberlere kızdığını sanıyorduk. İsterseniz bu noktada Derya Hanım'a soralım.
İBO BEY: Sorma kardeşim. Bana sor. O kadın konuştu ya artık Feriştah ve Mükremin Çıtır gelse barışmam ben onunla. Evde sayısını kesin olarak bildiğim beş çocuğum televizyon izliyor şimdi. Bir de Asena var... O da yavrum benim... Etti altı... Onların bu programı izlemeleri hoş mu?
REHA: Teletobi miyiz biz ki çocuklar oturup seyretsin İbrahim bey.
İBO BEY: Teletobi ne?
REHA: Çocuk programı efendim...
İBO BEY: Ne bileyim ben kardeşim. Urfa'da Teletobi vardı da biz mi seyretmedik ya. Allah Allah ya...
REHA: İbrahim bey lütfen sakin olun. Derya Hanım'dan da bir iki cümle almak istiyoruz.
DERYA: Bizi medya ayırmadı. Ben ne Selahattin Duman'dan, ne Mümtaz Soysal'dan ne de Uğur Mumcu'dan bu adamdan ayrıl diye bir telefon almadım Reha Bey. Bizim ayrılığımızın baş sorumlusu İbrahim beydir.
(İbrahim bey türküye başlar)
İBO BEY: Urfanın etrafııııı dumanlı dağlar aman aman...
REHA: İbrahim bey lütfen Deryanım konuşurken şarkı söylemeyin. Hanfendinin ne dediği anlaşılmıyor.
Evet Deryanım siz İbrahim Bey için çapkınlık ona yakışıyor demiştiniz bir zamanlar.
DERYA: İbrahim Bey'e lacivert takım elbisesi ve çapkınlık çok yakışıyor demiştim bu doğru. Ama ben bu sözü bir günlük ilişkileri için söylemiştim. Bu dansöz olayında ilişki tam bir gün dört saat sürdü o yüzden bardak taştı, ocak taştı, fırın battı...
Zaten artık devir değişti. Tabi Çelik te değişti...
REHA: Ben de değiştim efendim. Bakın Beşiktaşlı olmama rağmen sarı lacivert kravatlar takıyorum. Sizin söyleyeceğiniz nedir İbrahim Bey...
İBO BEY: Ya beni hattan alın ya onu hattan alın.
REHA: Hattı müdafaa yoktur İbrahim Bey, sathı müdafaa vardır...
İBO BEY: Seninle bir benzincide karşılaşmayız inşallah Reha abi...
REHA: Ne yani tehdit mi?
İBO BEY: Urfanın etrafııııı dumanlı dağlar aman aman... (Klik... Telefon kapanır)
Yekta Kara için boykot çağrısı
İKİ yıl önce Expo Fuarı için Portekiz'de bulunduğum sıralarda canım sıkılmasın diye gittiğim Lirik Tarih Gösterisi'ni bir de baktım ayakta alkışlamaya başlamışım.
Benimle birlikte binlerce Portekizli de ayaktaydı... O gece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğum için gurur duymuştum.
Şimdi bu gösterinin mimarı Yekta Kara'nın görevden alınacağını öğrenmiş bulunuyorum...
Üstelik haksız olduğuna inandığım bir suçlama ile...
Ve tiyatro eleştirmeni Seçkin Selvi'nin Zeynep Oral'ın köşesinden İstanbullular'a yaptığı protesto çağrısına aynen katılıyorum. Eğer Yekta Kara görevden alınırsa bu yıl İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin bütün gösterilerini boykot edelim.
Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr