Kriz çözen hakem anlamına gelen ombudsmanlık kurumunun başına getirilen Demirel'e ilk görev verildi bile.
Reha Muhtar - İbrahim Tatlıses krizi...
***
S. DEMİREL: Gelin bakalım dünya güzelleri oturun şöyle...
R. MUHTAR: Sayın Demirel, vakti zamanında ciğercilik yapan, Urfa çarşısında vurun deyip sonra "Ben vur demedim dur dedim" diye kıvıran bu şahıs bana şerefsiz dedi.
İ. TATLISES: Şerefsiz demedim yav. Şerbetsiz dedim... Hem şerrefsiz lafı benim lafım değil Mahsun Kırmızıgül'ün sözü Süleyman Abi...
S. DEMİREL: Devlet yanlış yapmaz sevgili vatandaşlarım. Dememişse dememiştir.
R. MUHTAR: Ayrıca vakti zamanında ciğerci olan bu şahıs beni tehdit etti sayın Demirel. "Bana dil uzatırken dikkat etsin. Yeğenlerim büyüdü, onlara söz geçiremiyorum" dedi.
S. DEMİREL: İbrahim böyle bişey dedin mi?
İ. TATLISES: Valla demedim abi. Bana dil uzatırken demedim gül uzatırken dedim, yeğenlerim demedim yiyenlerim dedim, söz geçiremiyorum demedim saz geçiremiyorum dedim.
S. DEMİREL: Bak sevgili Reha durum şimdi daha net anlaşılıyor. İbo Bey ben demedim diyor. Benim köylüm, benim memurum, benim sahne sanatçım yalan söylemez Reha... Binaenaleyh seni tehdit etmemiş işte.
R. MUHTAR:Ederse kaç yazar sayın Demirel, benim arkamda Abdi İpekçi var, benim arkamda Uğur Mumcu var, benim arkamda 60 milyon reyting dostu var.
S. DEMİREL: Benim arkamda da Ecevit var.
İ. TATLISES: Benim arkamda da Asena var. Pardon önümde var...
S. DEMİREL: Şimdi öpüşüp barışma zamanıdır Reha...
R. MUHTAR: Niye barışıyim Süleyman Bey.
İ. TATLISES: Yav gel barışalım işte. Öküzün altında buzağı arama.
R. MUHTAR: Sen de benim patronlarımı arama. Onlardan beni sansür etmelerini isteme İbrahim...
İ. TATLISES: Ben patronları aramadım daltonları aradım, sansür edin demedim, sansar edin dedim...
R. MUHTAR: Sen ne söylediğini bilmiyorsun İbrahim Bey.
İ. TATLISES: Bilmem tabii Urfa'da Oksford vardı da okumadık mı?
S. DEMİREL: İslamköy'de de Oksford yoktu ama biz okuduk İbrahim. Devlet bu memleketin her köyüne Oksford yapamaz. Bu konuda bozgunculuk yapmanın alemi yoktur.
İ. TATLISES: Saygı duyarım Süleyman abi. Ama tahsil cehaleti alıyor eşeklik baki kalıyor abi...
R. MUHTAR: Bakın şimdi de bana eşek dedi.
İ. TATLISES: Eşek demedim eşik dedim...
S. DEMİREL: Tamam Reha adam eşik demiş...
R. MUHTAR: Siz de hep onun tarafını tutuyorsunuz sayın Demirel. Tarafsız olma konusunda söz verdiniz.
S. DEMİREL: Verdimse ben verdim noolmuş yani... Hadi şimdi çok uzatmayın da öpüşüp barışın. Buradan da gidip Bülent'le Ahmet Necdet'i barıştırıcam.
R. MUHTAR: Sadece el sıkışalım. Bu adam beni öperse bıyıkları bi tarafıma batar.
S. DEMİREL: Olmaz öyle şey, ombudsmanın görevi öpüştürmektir.
R. MUHTAR: Muck...
İ. TATLISES: Ben seni muck...
Fatih Terim'in tost-iti Faruk Süren'in arkamdan söylediklerini anlayabilmem için sözleri İtalyanca'ya çevirilecek. Eğer kötü bişey söylemişse Mehmet Ağar'a Türkçe tercümesi yapılacak. Benim yeğenlerim ve Ağar var. Onlara söz geçiremem. Bensiz alınan kupa boğazlarında kalsın duası yapılacak. Fiorentinalı Başkan'ın annesi her işe burnunu sokuyor. Başkanın annesi Valeria Cecchi uyarılacak. (Sözel anlamda)
Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr