Otel gerçekleri

       Dokuz günlük bayram tatiline gidenler bilir. Gitmeyenler de gidenlere otellerde yaşadıklarını anlatmıştır. İmza günleri ve seyahatlerim nedeni ile sık sık veya halk arasındaki tabiriyle zırt pırt otellerde kalmam sayesinde engin bir otel deneyimim olmuştu. Bayram tatilinde de bunları derleyip toparlamayı ve tecrübelerimi sizlerle paylaşmayı bir görev kabul ettim. Siz siz olun bir dahaki uzun tatilinizde bu açıklamaları okumadan resepsiyondan anahtarınızı istemeyin.
       * * *
       * Tuvalet kağıtlarının ucunun katlanmış olması onların daha önceden kullanılmamış olduğu anlamına gelmez. Oteller çıkan müşterinin ardından yeni tuvalet kağıdı takacaklarına kağıdın ucunu kıvırmayı tercih ederler.
       * Ne kadar iyi temizlenirse temizlensin yatakta mutlaka kıl vardır.
       * Check out'u yaptırdıktan sonra odaya çıkıp buzdolabından ne içerseniz yanınıza kar kalır.
       * Eğer otelde iki gün kalacaksanız şampuanları kullanmasanız bile yatarken bavulunuza atın. Böylece sabah odayı temizleyen yeni şampuan koyacak siz de daha fazla götürülecek otel malzemesi sahibi olacaksınız.
       * Bornozlar, şampuanlar gibi çantaya atılıp götürülen nesneler değildir, ama banyo havlularını yüz havlusu boyutlarında keserseniz yarısını eve götürür, yarısını da katlayıp banyo havlusu süsü verebilirsiniz.
       * Otel duvarları genel olarak 1. hamur kağıttan yapılmıştır. Sesiniz mutlaka diğer odadan duyulur. Bu yüzden sessiz sevişin... Gürültülü bir gecenin sabahında kahvaltıya giderken yandaki odayla aynı anda odadan çıkmak ve aynı asansörde kahvaltıya inmek de var unutmayın.
       * Özellikle Avrupa otellerinde bulunan paralı seks kanalları demo olarak 10 saniye kadar gözükürler. Bu süre bir masturbasyon süresi için uygun bir süre değildir. Boşuna çaba harcamayın.
       * Otel kapılarındaki insanların kendilerine general süsü vermesi sizi yanıltmasın. Hiçbirinin askerlik işinizi halledecek gücü yoktur.
       * Havuzların sığ tarafında değil, derin tarafında yüzün. Sığ tarafta çocuklar yüzerler ve havuza işemeyen çocuğu henüz pedagoji bilimi keşfedemedi.
       * Klozet kapaklarının üzerine yerleştirilen temizlenmiştir adlı plastik kurdeleyi hemen kopartıp parçalara ayırın ve çöpe atın. Yoksa aynı kurdele tuvaletin üzerinde yıllarca duracaktır.
       * Otel televizyonlarının içini söküp götürebilirsiniz. Kumarhane dönemlerinde Antalya'da bunu yapan İsrailli gruplara rastlanmıştı ama bu televizyonlara dış bulmak oldukça zordur.
       * Otellerin havuz başlarındaki barlar aslında ücretsizdir. Başka bir odanın numarasını vererek ve sahte bir imza atarak dilediğinizi yiyip içebilirsiniz. Afiyet olsun...
       * Eğer otel fiyatına öğle yemeyi dahil değilse kahvaltıya büyük bir çanta ile inin ve öğle yemeği için gerekli alışverişi açık büfe olarak verilen sabah kahvaltılarından temin edin. Unutmayın Avrupa'da öğle yemeğinde yenecek bir sandviç bile bütçenizi çökertebilir.
       * Mini bardan kaza ile bir şey içmek gerekirse panik yapmayın. Hemen dışarı çıkıp bir market bulun ve içtiğiniz şeyi oradan çok ucuza alıp mini bara geri koyun.
       * Eğer çoluk çocuk tatile çıktıysanız gece mini barın önünde yatmanız menfaatiniz icabıdır.
       * Otellerdeki yatak örtüleri gecenizi zorlaştırmak isteyen bir grup otel çetesi tarafından her gün yatağın altına sıkıştırılır. Yatmaya kalktığınızda bu yatak örtüsünü çekiştirirseniz muhtemelen yatağınız bozulacaktır. Bunun için o kahrolası yatak örtülerini hemen dolaba filan kaldırın ki bir daha yatağınızın üstüne sermesinler...
       * Yatak örtüleri için bir uyarı daha... Sakın bu yatak örtülerinin üzerinde sevişmeyin. Çarşaflar her gün; ama yatak örtüleri ayda bir değişir ve oldukça sıkı maçlara sahne olan bu yatak örtüleri asla temiz olmazlar. Amman dikkat...

Geçmiş Kurban Bayramı'nın isyankar kurbanı Siyami'nin tost - iti

       * Hatemi'ye o kadar rüşvet verip "kurban kesmeseniz de olur" dedirttik ama sonuç alamadık. Her sene kesilmemek için sağ kalanlar örgütlenecek. Panter Emel'le irtibat kurulacak.
       * Deri mademki benim derim. İstediğime bırakmak için savaşılacak.
       * Gözlerimizin bağlanması reddedilecek. Bıçaktan korktuğumuzu kim söyledi ya?
       * Bizi keserek günahlarından arınmak isteyenlerin işlediği günahlar gizli kamera ile kaydedilecek ve bizi kestikten sonra basına verilecek. Bizi kesmenin bir işe yaramadığını görsünler bari.



Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr